Güncelleme Tarihi:
12 Mayıs pazartesi günü Kanal D’de, senaryosunu Çağan Irmak’ın yazdığı, Irmak Çığ’ın yönetmenliğini üstlendiği “Yol Arkadaşım” adlı yeni bir dizi başlıyor. Dizinin başrol oyuncusu Özge Özberk, pu proje için iddialı konuştu: “Bu dizi sayesinde 'Babam ve Oğlum'daki kahkahayla karışık gözyaşı tadını daha uzun süre yaşama şansımız olacak.”
Çağan Irmak adı projeyi kabul etmeme yetti
Senaryoyu ilk okuduğunuzda ne düşündünüz?
- Çok sıcak ve çok gerçekti. Yaşamın hız ve karmaşası içerisinde, kendimizi kaptırdığımız çoğu zaman anlamsız çabalardan bir an olsun uzaklaştığımızda, neleri keşfedebileceğimizi fark ettim.
Dizinin "Babam ve Oğlum" filmini anımsattığını düşünüyor musunuz?
- "Babam ve Oğlum", Türk sinemasının en önemli filmlerinden biri... "Yol Arkadaşım" da Ege’de geçiyor, ama onun dışında bir benzerlik taşımıyorlar.
Peki "Yol Arkadaşım"ı diğer dizilerden ayıracak olan ne?
- Ben rolümü, yani işimi en iyi şekilde yapmaya çalışıyorum. Burada amaç farklılık yaratmak değil, işini en iyi şekilde yapmak olmalı... Çok iyi yazılmış bir senaryomuz var ve hepimiz işimizi en iyi şekilde yapmaya çalışıyoruz.
Bu bir Çağan Irmak projesi... İlk kez mi Çağan Irmak projesinde yer alıyorsunuz?
- Evet. Zaten Çağan Irmak adı bile projeyi kabul etmem için yeterliydi. Onun yazdığı bir projede çalışmak benim için çok heyecan verici. Senaryo öylesine güzel yazılmış, hikáye öylesine güzel anlatılmış, karakterler öylesine gerçek ve ince ince işlenmiş ki, bana kalan sadece bunu en iyi şekilde canlandırmak. Dizi ve kamera oyunculuğunda çok fazla deneyimim yok ama ilk kez bu kadar kusursuz yazılmış bir senaryo okudum. Sadece senaryoyu okumak bile bir keyifti.
Dizide çocukluk aşkını unutamayan Suat karakterini canlandırıyorsunuz. Sizin çocukluk aşkınız oldu mu, hatırlıyor musunuz?
- Oldu, olmaz mı? Çocukluk aşkları gerçekten unutulmuyor.
Aldatmak çağın yarattığı sosyal problem
Sinan Bey, canlandırdığınız karakterden bahseder misiniz?
- Sertaç iyi eğitim görmüş, başarılı bir mimar. Kızını ve ailesini çok seven fakat her insanda olabilen hassas noktalara sahip bir karakter. Kızı ve karısı hayatındaki en önemli noktayken, nasıl olduğunu bilemediği bir hatayla onları elinden kaçırma noktasına gelmiş. Ve o noktaya gelince durumun yanlışlığını fark ediyor.
Aldatma hem dizilerde hem de gerçek hayatta belirgin şekilde arttı. Bu durumu nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Bütün dünyada tüketim hızı o kadar arttı ki... Elbette toplumumuzun ilişki düzenini de bu hızlı yaşam şartları etkiliyor. Sosyolojik yapımız gereği aile düzeni ve sistemine bağlı bir yapımız olsa da çoğu zaman yaşamdaki dengeleri bu yönde kuramıyoruz. Çağın yarattığı en önemli sosyal problem sanırım bu.
Erkekler neden aldatır sizce?
- Aldatmak; kadın, erkek, evli, bekar ayrımlarına ait olmamalı. Erkekler kadar kadınların da hataları olduğunu düşünüyorum.
Yine diziye dönersek, Sertaç karısını yeniden kazanmak için neler yapacak?
- Sertaç hepimizin yaşayacağı duyguları yaşayacak. Kötü karakter ya da bir canavar olmayacak! Hata yapmış bir insan. Her şeyden önce hatasını telafi etmek için önce kendisine, sonra da karısı Ayla’ya kalbini açmalı. Bu hatalarla yüzleşmeli. Ayla’nın onu affedip affetmeyeceğini bilemiyorum.
Komedi ve dram aynı dizide
Öncelikle bize bu projeden biraz bahseder misiniz?
- Bu, hayatın gerçek duygularını seyirciye yansıtmayı başarabilecek ve güçlü oyuncu kadrosuyla izleyenleri ekrana kilitleyecek çok keyifli bir dizi. n Çağan Irmak dönem dizileriyle öne çıkmış biri. Bu dizi hangi zaman diliminde geçecek?
- Dizi günümüzde geçiyor.
Hikáye, izleyenlere ne vermeyi amaçlıyor?
- Hikáyemizde sevgi, aile bağları ve kararlılık var. Hayata tutunmayı amaçlayan herkes için bir umut olacak. Seyirci duygusallık ile komediyi aynı anda hissedebilecek.
Dizi, senaryosu ve hikáyenin geçtiği mekán (Ege) olarak "Babam ve Oğlum" filmini anımsatıyor. Burada da filmdeki gibi bir eve dönüş hikáyesi var. Sizce farklılıkları ne olacak?
- Bu proje dizi olduğu için, "Babam ve Oğlum"da tadı damağımızda kalan kahkahayla karışık gözyaşlarını daha uzun süre yaşama şansımız olacak. Birçok duyguyu aynı zamanda yaşayabileceğimiz keyifli bir Ege dizisi bu... Hem yüzümüzde bir gülümseme yaratacak hem de biraz canımızı yakacak.
Dizi Ayvalık’ta geçiyor. Uzun süre burada kalıp kamp kuracak, İstanbul’dan uzak kalacaksınız. Ne hissediyorsunuz?
- Ailemden ayrı kalmak üzücü ama ortaya kaliteli bir iş çıkacağı için içim rahat.
Biraz da sizin canlandırdığınız Ayla karakterinden söz edelim...
- Ayla duygusal biri, aynı zamanda da çok güçlü... Çocukluğunda yaşadığı zorluklardan sonra rahat bir hayatı olmuş, fakat oluşturduğu her güzel şey bir anda yıkılıp her şeye sil baştan başlamak zorunda kalmış. Bu zorluklar karşısında kızı uğruna büyük fedakárlıklar yapan güçlü bir anne profili...
İstanbul’da yaşarken kızıyla kasabaya dönen bir kadın Ayla. Ne gibi zorluklarla karşılaşacak?
- Çocukluğunda sorunlar yaşadığı ve terk ettiği bir çevrede yıllar sonra yeniden var olmaya çalışacak, ama bu sefer yanında kızı da var. Belki de ilk defa hayatta bir duruşu olacak ve kızını korumak için kendisini yeniden var etmesi gerekecek.