Yoksulluk yaşarken kolejde okuyordum

Güncelleme Tarihi:

Yoksulluk yaşarken kolejde okuyordum
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 20, 2004 00:48

Ece Uslu, boşanmış bir ailenin çocuğu. Zor günler yaşamış ama bu durumdan hiç şikayetçi değil. Bu sayede hayattan çok şey öğrendiğine inanıyor. ‘Yoksulluğu yaşarken, kolejde okudum ben. Entel kesiminden sosyeteye kadar korkunç çevrem vardır ‘ diyor.

Haberin Devamı

Scarlet O’Hara benzerlerini arayan yarışmayla adını duyduk ilk kez. Rüzgar Gibi Geçti filminin unutulmaz oyuncusuna benzediğini düşünerek o da katılmıştı bu yarışmaya. Kazanamadı ama ona kapıları açan da bu yarışma oldu.

Bir süre fotomodellik yaptı, reklam filmleri çevirdi. Kendisine asıl şöhreti getiren ise Kara Melek dizisinin masum güzeli Şule karakteri oldu.

Ece Uslu, geçen yıl Türkiye’nin en sevilen dizilerinden biri olan Zerda’da başrol oynayarak oyunculuğunu ispatlama şansı buldu. 29 yaşındaki yıldız ile 13 yıldır içinde bulunduğu modellik ve oyunculuk dünyasını, geleceğe yönelik özlemlerini konuştuk.

- Siz, bir anda şöhret olmadınız, ağır ilerlediniz..

Yavaş yavaş ilerledim ve doğru olan da bu aslında. Çünkü hem işi temelinden öğreniyorsun, hem gözlem yapabiliyorsun, hem de yüzünü eskitmiyorsun.

Kara Melek’ten kazandığımı hiç biriktirmedim. 3 yıl çok zorluk çektim. O anki dönemim, hayata bakışım farklıydı, o da bana çok şey öğretti.

Fakat o 3 yıl boyunca çok iyi işler yapmaya gayret gösterdim. Para kazanmak için birşey yapmayayım dedim. Ardından Zerda geldi.

- Zerda dizisi nedeniyle uzun süre Gaziantep’te kaldınız. Nasıldı İstanbul’dan o kadar süre uzak kalmak?

Antep’de 2 yıl otel odasında yaşadık. Teknik ekip bizden daha zor geçirdi bu durumları, ama güzel işti. Çok sevdiğim ve görüştüğüm, duygusal bağımın olduğu insanlar oldu orada. Gaziantep’te yaşadığım paylaşımlar zorlukları örttü.

Bugün kariyerimde çok farklı bir noktaya getirdi beni. Bundan sonra çok daha dikkatli adımlar atmalıyım.

- Eğitiminiz oyunculuk üzerine mi?

Ortaokuldayken Ferhan Şensoy’un nöbetçi tiyatrosunun sınavlarını kazandım. Ama annemle babam boşandıkları için İzmir’e döndüm. Aslında ben İzmirliyim. Annem babamdan ayrılıp İstanbul’a gelmiş, tekstil işi yapıyordu. Sonra babamın yanına İzmir’e dönmek zorunda kaldım ve yarı dönem orada okudum.

Ardından İstanbul’a geri geldim. Şahika Tekand’ın Stüdyosu’na 2 yıl devam ettim. Sonra Başak Gürsoy’la fotomodellik ve reklam işleri yaptım. Ve bu piyasanın içine girmeye başladım.

Çocuk gördükçe gözlerim doluyor

- Anne- baba ayrılığını sizi nasıl etkiledi?

Çok farklı ortamların içine girdim. İnanılmaz çevrem vardır. Entel kesiminden, sosyete kesimine kadar korkunç çevrem vardır.

Hep özel okullarda okudum. O anlamda da çok şey öğrendim hayatta. Yoksulluğu yaşarken, kolejde okudum ben.

Çok zordu çünkü annem babamdan ayrıldıktan sonra İstanbul’a geldi ve tek başına kurdu tekstil firmasını.

- İş dışında, kendinizi nasıl anlatırsınız?

Başak burcuyum. Uyumlu, duygusal bir yapıya sahibim. Boş vakitlerimde bol bol film seyrederim, arkadaşlarımla vakit geçiririm.

Çok kazık yedim zamanında ama hayat birtakım şeyleri öğretiyor sana. Arkadaşlarımı da eledim ama bunu öğrenmem gerekiyordu.

- Babanız hayatta mı?

Ben babamın ikinci eşinden olan çocuğuyum. Şimdi İzmir’de yaşıyor ve evli. Üçüncü eşinden olan kardeşimi de, ilk eşinden olan ağabeyim ve ablamı da çok seviyorum, aşırı bağlıyım.

- Hálá Zerda’daki rol arkadaşınız Halit Ergenç ile birlikte misiniz?

Hayır, onunla Zerda zamanında beraber oldum. Yaklaşık 5 ay kadar beraberdim. Sonra ayrıldık. Halit’i çok severim o ayrı. Çok özel ve kendine has güzellikleri olan bir insandır.

- Evliliğe inanır mısınız peki?

Evliliği ve çocuk sahibi olmayı çok istiyorum. Hele şimdilerde, bu yaşlarda çocuk çok istiyorum. Hatta 2 yıldır çocuk gördükçe gözüm doluyor benim. Zamanım geldi tabii.

Yükseklik korkum için tedavi olacağım

Benim çok ciddi bir de yükseklik korkum vardır. Zerda’da dizi karakterlerinden biri intihar edecekti ve benim de orada olmam gerekiyordu. Ben ‘Yükseklik korkum var unuttunuz galiba. Ben çıkarım ama inemem’ dedim.

Gerginlik yapmamak için iş prensibimden dolayı oraya çıktım ve orada ilk kez yükseklik korkumla gerçekten yüzleştim. Çok yüksekti, tutunacak bir yer yoktu, bir yerde kilitlendim ve hüngür hüngür ağlamaya başladım.

Bu gibi hastalığı olan insanlar çok yoğunlaştıklarında kendilerini atma isteğiyle karşılaşıyorlarmış.

Annem bir doktor buldu, tedaviye gideceğim ilk fırsatta.

Haberin Devamı

Pervin ve Sinan olacaklar

Haberin Devamı

Ece Uslu televizyona ‘Aşkımızda Ölüm Var’ dizisiyle dönüyor. Uslu, başrolü ‘Kurtlar Vadisi’nde Çakır karakteriyle izlediğimiz Oktay Kaynarca ile paylaşacak. Senaryosunu Safa Önal’ın yazdığı, Ümit Efekan’ın yönettiği dizide diğer rollerde Can Gürzap, Efgan Efekan, Müge Oruçkaptan, Mehmet Çepiç, Volkan Severcan ve Elif Güvendik var.

Ece Uslu dizide Pervin adlı, avukat olmayı hedefleyen bir genç kızı canlandıracak. ‘Biraz yoksulluktan gelmiş bir kasaba kızı. Çok hızlı, iyi  bir avukat olmayı hedefliyor. Bu yolda ilerliyor’ diye rolünü anlatan Uslu, Oktay Kaynarca ile çalışmaktan çok mutlu. Kaynarca da Ece Uslu ile çıkabilecek aşk dedikodularına esprili bir yanıtla, ‘Onun çocukluğunu bilirim. onunla çalışmaktan mutluluk duyacağım. Çünkü aynı dili konuştuğunuz insanlarla aynı seti paylaşmak çok önemli’.

Haberin Devamı

‘Büyü’ projesi

Ben gerilim filmi hastasıyımdır. Çok korkak bir insan olmama rağmen hem de! Mesela tek başıma izleyemem, arkadaşlarımı çağırıp izlerim. Ama ondan sonra da ‘Gitmeyin ne olur kalın’ derim.

Büyü filmi projesini de 5 yıldır biliyordum. Faruk Aksoy’un kardeşi Servet Aksoy, Şafak Güçlü ile beraber yazmıştı senaryoyu. biz de onun work-shoplarına katılıyorduk. Türkiye’de ilk kez bu kadar ciddi anlamda gerçek bir gerilim filmi çekiliyor. Bir kere Orhan Oğuz’a çok güveniyorum.

Büyü, cin, nazar ve bir takım batıl inançlara inanıyorum aslında. Fakat inandığın müddetçe bunların tuttuğunu düşündüğüm için inanmıyorum diyerek geçiştiriyorum. Ama karabasan geçmişim de vardır.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!