Yılmaz’ın dışında yeni adam yetiştiren şovmen yok

Komedyen Yavuz Seçkin, "Üçümüz Bir Diva'yla" adlı programın kariyerindeki en büyük hata olduğunu söyledi: "Programda başından beri bir gerginlik hakimdi. O son programda bir anda şalterlerim attı. Bülent Ersoy’a sabretmemin bana ne getirisi olabilirdi ki? 15 yıldır piyasadayım ve en büyük hatam bu proje oldu diyebilirim."

Eylül ayında TV8’de "CoMedya" adlı iddialı bir komedi programına başlayacak olan Yavuz Seçkin, hem yeni projesi hem de şov dünyası hakkında konuştu. Ünlü komedyen, "Günümüzün komedyen ve talk-show’cularından Yılmaz Erdoğan dışında piyasaya yeni bir isim kazandırmaya çalışan yok. Bu konuda eski komedyenleri de eleştiriyorum. Adam yetiştirmek şöyle dursun, engel bile oluyorlar" dedi.

Eylül ayında TV8’de başlayacağınız "CoMedya" adlı programın içeriğinden bahseder misiniz?

- Konsept olarak medyatik ünlülerimizin tiplemelerinin yer alacağı, aralara da kendi halk tiplemelerimizin serpiştirildiği bir medya komedisi olacak... "CoMedya", bugüne kadar hiç yapılmamış, daha doğrusu yapılamamış bir komedi şov formatına sahip. Yapılamama nedeni ise, benden önce yapanların üç-beş tiplemeyle işi götürmeye

çalışmaları. Eskiden Levent Kırca bol mesaj kaygılı bir "Olacak O Kadar" komedisi yaptı. Ancak kişilerin bire bir hicvedildiği bir program değildi. Biz sesi ve görüntüyü bire bir tutturup izleyenleri gülmekten kırıp geçireceğiz.

Örneğin Mahsun Kırmızıgül’ün şarkı söylemesi normaldir, fakat tiplemesinin bir hava durumu sunması enteresandır. Ya da Cemil İpekçi’nin bir dans hocası olması izleyenleri gülümsetecektir. "CoMedya"da ünlülerin tümünü benimle birlikte Süper FM’deki partnerim İsmail Baki Tuncer canlandıracak. Programda kliplere, reklamlara, haber programlarına, sabah programlarına, dizilere de göndermeler olacak. Örneğin "Kurtlar Vadisi"nin Büyük İskender’i Fatih Terim’i kaçırtarak, ona Vadispor’u çalıştırması için ricada bulunacak. "CoMedya" inşallah sezonun en çok ses getirecek komedi programı olacak.

Plastik makyaj yapması için yurtdışından makyöz getireceğinizi duyduk...

- Yurtdışına gitmeye gerek yok. Şu anda tamamen yerli ancak bu işin duayeni bir ekiple çalışıyoruz. Selma Mısırlı plastik makyajlarımızı yapıyor. Ayrıca yine bu konuda uzman Mehron adlı ekiple çalışıyoruz...

Programınızın yapımcısı Alper Mestçi... Daha önce ilk kez yayınlandığında Şahan Gökbakar’ın yapımcı ve yönetmeniydi. Ondan mı teklif geldi size yoksa siz mi onunla çalışmak istediniz?

- Aslında ben çok istedim Alper Mestçi’yle çalışmayı. Benim çok sevdiğim, yaptığı işleri yakından takip ettiğim, başarılı bir yapımcı ve yönetmen... Onun, yaptığı programlara, filmlere bakış açısıyla benimki aynı... Program ekibimiz yine yetenekli, profesyonel çekirdek bir kadrodan oluşuyor... Ben genelde doğaçlama yapıyorum, Alper’le birlikte

birçok şeye anlık kararlar verebiliyoruz... Volkan Kantoğlu ve Anıl Erkek de metinleriyle bize destek veriyor.

ÜSTÜNE PARA ALSAM ALİ POYRAZOĞLU’NUN TAKLİDİNİ YAPMAM

Levent Kırca "Olacak O Kadar" programında aktüel olayları ti’ye alır, korkusuzca espriler yapardı. Günümüzde böyle bir program ne yazık ki yok. Halbuki Türkiye’nin gündemi hálá çok yoğun ve renkli. Siz bir komedyen olarak bu tür bir programa imza atmayı düşünür müydünüz?

- Hayır, şu anda yapılacak siyasi esprilere sıcak bakılacağını zannetmiyorum. "Aman hocam siyasete girmeyelim" durumu var. Git gide hoşgörüyü kaybettiğimizi düşünüyorum bu konularda. Zaten isteseler de  ben siyasi göndermeleri olan komedi yapmam. Onun modası çoktan geçti. Eskiden bir Erbakan vardı, komikti, güzel çıkışları vardı. Bülent Ecevit vardı... Onların komedisi yapılırdı. "CoMedya"da siyasi komediye girmeyi düşünmüyoruz. Küçük bir şeyde gerilen bir toplum olduk. Durup dururken de ortamı iyice germenin alemi yok.

Cem Yılmaz ve Ata Demirer’in şovlarının biletleri yok satıyor. Ancak izleyicilerin bazıları bu komedyenleri hep aynı esprileri yaptıkları gerekçesiyle eleştiriyor. Siz gösterilerinizi sahneye koyarken esprilerinizi güncelliyor muydunuz?

- Olabilir, mevcut bir oyun var ve onu oynuyorlar. İzleyici çok fazla alternatif gösteri bulamadığı için de aynı gösteriye defalarca gidiyor ve böyle eleştiriler olabiliyor. İzleyici hep yeni espri ister, hakkıdır. Benim gösterimin adı "Bir Minibüs Dolusu Kahkaha"ydı’. Gösterilerimde şöyle bir durum oluşuyordu; izleyiciye "Oyun sonunda benden hangi tiplemeyi istiyorsunuz" diye soruyordum, "Şunu yap, bunu yap" diyorlardı. Makineli gibiyim sahnede, üç tiplemeyi ortaya karışık yaptığım da oluyor. Malzemeyi seyirci veriyor, doğaçlama oynuyorum. Seyirciyle interaktif bir gösteriye dönüşüyor benimkisi.

Bu arada neden yeni şovmenler çıkmıyor sizce? Sorun nerede?

- Günümüzün komedyen ve talk-show’cularından Yılmaz Erdoğan dışında piyasaya yeni bir isim kazandırmaya çalışan kimse yok. Bu konuda eski komedyenleri de eleştiriyorum. Adam yetiştirmek şöyle dursun, engel bile oluyorlar. Örneğin bundan beş yıl önce bir televizyon programına davet edilmiştim. Ali Poyrazoğlu ve Nilgün Belgün de davetliydi programa. Sonra Poyrazoğlu benimle aynı programa çıkmak istememiş. Beni arayıp başka bir güne konuk

almak istediler bu nedenle. Bence burada bir iyi niyet söz konusu değil. İyi, kötü yapılanları asla unutmam. Bugün Ali Poyrazoğlu’nun tiplemesini yap deseler, üstüne para verseler, hatta dövseler de yapmam.

Gelelim özel hayatınıza... İki yıl önce nişanlınızdan ayrıldığınızı duyduk. Şu anda hayatınızda biri var mı? Evliliği düşünüyor musunuz?

- Eskide kaldı. Şimdi bir kız arkadaşım var. Adı Dicle. Bir senedir beraberiz. Dicle, modern dansçı ve dans hocası. Benim de dans hocam aynı zamanda. Evde bazen karşılıklı disco ortamı yaratıp coşuyoruz. İlişkimiz iyi gidiyor maşallah.

Bület Ersoy’a sabretseydim ne kazanacaktım ki

Ceyhun Yılmaz, Serkan Balbal ve Bülent Ersoy’la birlikte yaptığınız "Üçümüz Bir Diva’yla" programı çok uzun sürmedi. Ancak sizin Bülent Ersoy’a "Program korku filmi gibi oldu" deyip canlı yayını terk etmeniz çok konuşuldu...

- O an teller koptu benim için. Programda başından beri bir gerginlik hakimdi.  Herkes gerginlikten nasibini almıştı. Seyirciler,  yönetmen, kameramanlar, konuklar... Yahu stüdyonun dekoru bile gergindi! O son programda bir anda şalterlerim attı ve "Ne pahasına olursa olsun, ne tazminat ödemem gerekiyorsa öderim ama ben gidiyorum" dedim. Bir

ara bu işlerden tamamen uzaklaşmayı bile düşündüm. Ne kaybedebilirdim ki? Bülent Ersoy’a sabretmemin bana ne getirisi olabilirdi? Ben bir komedyenim. 15 yıldır bu piyasadayım, en büyük hatam "Üçümüz Bir Diva’yla" oldu diyebilirim. Ancak bu da bana bir tecrübe, ders oldu. Mizah yapmaya çalışıyorsunuz ama karşınızda bir duvar var...

Engin Günaydın film çekse gişe rekorları kırar

Şahan Gökbakar, TV8’deyken yıldız olmuş genç komedyenlerden biri. Sizin "Joker" isimli şaka programınız da büyük ilgi görmüştü. Ardından "Komedi Dükkanı" ve Tolga Çevik gerçekten tam bir komedi starı oldu. Sizce "CoMedia" da ilgi odağı olacak mı?

- Umarım olur, elimizden gelen her şeyi yapacağız. Özellikle yeni jenerasyon komedyenler çok büyük ilgi görüyor. Şahan onlardan biri, işte benim programım var zaten, Engin Günaydın malum çok kuvvetli. Bir-iki isme takıntılı yapımcıların yeni jenerasyon komedyenlere inanması, güvenmesi ve şans vermesi lazım. Engin Günaydın da sinema filmi yapsa gişe rekorları kırar. Müthiş popüler, çok da sevilen bir karakter.