Yılın güzeli bir Bursalı

Güncelleme Tarihi:

Yılın güzeli bir Bursalı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 17, 2010 00:00

Daha sadece üç yaşındaki Sirena Marine’nin bir senedir Bursa’da ürettiği tamamı Türk yapımı Azuree 33 yelkenlisiyle Cenova Yat Fuarı’nda dağıtılan dünyanın en prestijli ödüllerinden ‘Yılın En İyi Teknesi’ ödülünü evine getirdi. Dünyanın en önemli ve güvenilir markalarını geride bırakarak birinciliği kapan Azuree’nin üreticisi Sirena Marine’nin Genel Müdürü Saffet Üçüncü ile Azuree ve İtalyan Azimut’u ürettikleri fabrikalarına gittik

Sirena Marine, Kıraça Holding’e bağlı üç yıllık bir denizcilik şirketi. Sirena’nın hikayesi Azimut yatlarının Türkiye’de lisans üretimiyle başlıyor. Motor ve otomobil geçmişi hayli kabarık olan Genel Müdür Saffet Üçüncü ise bu işe Kıraça Holding Genel Başkanı İnan Kıraç ve Yönetim Kurulu Üyesi Jan Nahum ile birlikte en çok gönül verenlerden: “Karsan dolayısıyla ciddi bir otomotiv birikimimiz vardı. Denizcilik sektöründe de başarılı olabileceğimizi düşündük. Ve ardından Sirena Marine kuruldu. Ülkemizde denizcilik çok geri kalmış vaziyette ama geleceği var. Biz, İtalyan Azimut’un Türkiye’deki lisans anlaşmasıyla girdik bu işe. İlk önce Azimut 42 yapıldı. İtalyanlar memnun kalınca da Azimut 55’i de üretmeye başladık. 2008’den sonra dünyadaki tüm 55 modelleri bu tersaneden çıktı. İtalyanlar kaliteden o kadar memnun kaldılar ki yan sanayi ürünlerini de burada yapıyoruz.”

BİR TEKNE İLK BEŞTE DİĞERİ YILIN EN İYİSİ

Daha sonra Saffet Üçüncü ve genel müdürü olduğu Sirena Marine bir yelkenli yapmak için çalışmalara başladı. Diğer yelkenlilerden tip olarak farklı olması istenen projeyi Üçüncü şöyle anlatıyor: “Önce, İtalyan tasarımcı ve mühendislerle görüşmeye başladık. Teknenin çok konforlu olmasını ve bir yandan da yüksek performansa sahip olmasını istedik. Dışındaki her çizginin performansa veya konfora bir katkı sağlaması gerekiyordu.”
İlk önce Azuree 40 yapıldı ve CNR’daki fuara yetiştirildi. Teknenin o fuarda gördüğü ilgi, ekibi çok heyecanlandırdı. Saffet Üçüncü, “Azuree 40, fuara yetiştirildiğinde tasarımının çok farklı oluşu herkesi çok etkiledi. Aynı kategorideki teknelerin içinde kıç genişliği dört metre 26 santim olan tek tekneydi. Çift dümenli ve kokpiti çok genişti. Karinasındaki masa tek düğmeye basılarak kayboluyordu ve tekne çok ferahlıyordu. Herkes çok etkilenince Azuree 33’ü
/images/100/0x0/55eae850f018fbb8f89e5ad3
tasarlamaya başladık” diyor. Azuree 33 daha uçuk, daha farklı ve fonksiyonel oldu. Genelde yelkenliler dış bükey olarak tek yüzey olurken Azuree 33’te dört farklı açı var. Ayrıca karbon gövde, içindeki her parçanın işe yaraması ve her çizgisinin fonksiyonel olması Cenova Yat Fuarı’ndaki jüriyi de çok etkilemiş ki hepsi Azuree’de karar kılmış. Azuree 33 bu yarışmada birincilik ödülünü alırken Azuree 40, ‘Avrupa’da Yılın Yatı’ yarışmasında (European Yacht Of The Year) ilk beşin içinde.

11 JÜRİNİN TAMAMINDAN AZUREE’YE TAM PUAN

Cenova Yat Fuarı’nda yelkenliden 60 metre üzerindeki süper yatlara kadar pek çok tekne var. Fuarda yapılan yarışmaya kendiniz başvuramıyorsunuz. 11 kişiden oluşan jüri teknenizi yarışmaya uygun görüp dahil ediyor. Yarışan tekneler gizli oturumlarda seçiliyor ve birinciye ödülü bir törenle veriliyor.
“Cenova Fuarı’nda tekneyi neredeyse 1000 kişi ziyaret etti. Jüri üyelerinden birkaçı bir gün tekneye gelip her yerini ölçüp biçtiler. Ödül töreninin yapılacağı gün bize ‘akşam mutlaka katılın’ dediler. Kazandığımızı önceden bilmiyorduk. Yelken kategorisinin ödüllerinin birincisi olarak Türkiye’den Azuree 33 ismini duyduğumuzda şaşkınlıktan ne yapacağımızı şaşırdık” diyen Üçüncü, daha sonra jüri üyelerinden birkaçıyla ettiği sohbette jürinin tamamının Azuree 33 için oy kullandığını öğrendiğini heyecanla anlatıyor.

ARKADAŞLARIM KOT BEN MOTOR EGZOZU GETİRİRDİM

Saffet Üçüncü gerçek bir motor ve hız meraklısı. Triumph Scrambler, Confederate, Kawasaki, KTM 990 Adventure ve Harley Davidson Softail Springer marka motorları var. İş yoğunluğu yüzünden motor kullanmaya vakti olmasa da bazen güney sahillerine motorla durmadan inip gece kalmadan geri döndüğünü söylüyor: “50 yaşındayım, neredeyse 40 yıldır motor tepesindeyim” diyen Saffet Üçüncü’nün elinden 30’a yakın motor geçmiş. Türkiye Otomobil Sporları Federasyonu’nda görev yapan Üçüncü; “Motorlara o kadar aşığım ki gençkens Amerika’ya giderdik. Arkadaşlar kot pantolon alırdı ben motosiklet egzozları getirirdim” diyor.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!