Yılın en komik oyunu

Güncelleme Tarihi:

Yılın en komik oyunu
Oluşturulma Tarihi: Ekim 29, 2007 00:00

İngiliz yazar Michael Frayn’ın çılgın ve entrikalı farsı "Oyunun Oyunu", Yasemin Yalçın Tiyatrosu ile BKM’nin yapımcılığında, 9 Kasım akşamı Beşiktaş Kültür Merkezi’nde sahnelenecek.

Yasemin Yalçın, İlyas İlbey, Şebnem Dönmez, Kerem Atabeyoğlu, Serhat Tutumluer, Gülen Karaman, Volkan Severcan, Alp Kırşan ve Evren Kardeş’in rol aldıkları oyunu, tüm ekip "Yılın en iddialı prodüksiyonu" olarak tanımlıyor.

YASEMİN YALÇIN (DOTTY):

Ödül değil, önemsenmek istiyorum

n Seyirci özledi sizi?

- Ben de çok özledim. Özellikle tiyatroyu... Çok uzun zaman oldu çünkü. En son "Kadınlık Bizde Kalsın" oyununu yaptım, sonra bıraktım. Daha doğrusu başka bir oyunun provalarına başlamıştık ki ben bir beyin travması geçirdim. Ebru Gündeş’in yaşadığı şeyin daha ağırını yaşadım. Bende bilinç kaybı da oldu.

n Evet, biliyorum. Şimdi nasılsınız?

- Allah yüzümüze baktı da atlattık. İyiyim çok şükür. Neyse, o günler geçip gitti. Biz konumuza dönelim... 12 yıldır tiyatro, üç yıldır da televizyon yapmıyorum. Herkese yıllardır yokmuşum gibi geliyor ama aslında üç sene oldu.

n Bu üç yıl aslında sizin için zor bir üç yıldı. Çünkü kızınızın şeker hastası olduğunu öğrendiniz. Eda şimdi nasıl?

- Evet, çok zor günler yaşadık. Çocuğum çabuk kabul etti ama ben hiç kabullenemedim. Kendisi rahatsızlığıyla baş etmeyi yavaş yavaş öğrendi. Ama yine de okulda başında bekleyen bir kişi var. Biz de kapı önünde bekliyoruz.

n "Yasemince" tamamen bitti mi?

- Şu an televizyon yapmayı düşünmüyorum. Evet, zaman zaman o karakterleri özlüyorum ama artık oyuncu olarak başka işler yapmak istiyorum. Dünyada komedi yarım saatten fazla değildir. Ama bizde televizyona 80-90 dakika komedi yapılıyor. Bu da adamı süründürüyor. Şu anda sadece tiyatroya endeksliyim, çünkü çok özledim.

n Oyuncu olarak kendinizi komedide mi iyi hissediyorsunuz?

- Yoo, ben bir oyuncuyum. Daha 20 yaşındayken, bir gazete "Ben komedyen değilim" diye yarım sayfa haberim çıkmıştı. Yine tekrar ediyorum; ben komedyen değil, oyuncuyum. Ama şu ana kadar komedinin dışındaki tarafım hiç denenmedi. Bunu tiyatroda deneyeceğim. Dramatik bir oyunda yer almaya niyetim var. İnşallah böyle bir teklif gelir.

n "En iyi kadın komedi oyuncusu" dalında çok ödülünüz var, bu ödüller önem taşıyor mu?

- 30’u aşkın ödülüm vardır. Ben ödülleri çok önemsemiyorum, çünkü herkese veriliyor. 20 yaşımdan beri önemsemiyorum hem de... Benim seyirciden ve gazetecilerden beklediğim şey çok farklı.

n Ne bekliyorsunuz?

- Önemsenmek istiyorum. Buna benim ve birçok tiyatrocu arkadaşımızın ihtiyacı var. Biz çok zorluklar yaşayarak bugünlere geldik. Biraz saygı bekliyoruz. Seyircinin herkesi alkışladığını görüyorum. Seyircimizin daha seçici olmasını istiyorum. İtina bekliyorum. Buna benim ruhumun ihtiyacı var.

n Yapımcılıktan vaz mı geçtiniz?

- Ben oyuncuyum, ama aynı zamanda da yapımcılık yaptım. At istediğimizde eşek gelmesin diye yapımcı olduk. Ne istiyorsak sette bulunsun dedik. Böyle idealist bir havam vardı. Artık iş biraz da dışarıdan gelsin. Oyunculuğu mu, yapımcılığı mı, iç ekibi mi düşüneceğim? Ben yoruldum. Ama kendi tiyatrom olsun istiyorum tabii...

n Gelelim 12 yıl sonra tiyatro sahnesine adım atmanıza sebep olan "Oyunun Oyunu"na...

- Volkan Severcan ve yönetmenimizden bana bu teklif geldi. İlk başta çok korktum. Uzun süre cevap veremedim, telefon bile açamadım onlara. Ne "hayır" diyebildim ne de "evet..." 12 sene geçmiş aradan, acayip korktum. Aklıma ne zaman canlı performans, seyirci gelse, bir taş oturuyor içime. Sonra eşim İlyas "Ya yaparız" deyince, kabul ettim ve birden sahnede buldum kendimi. Sanırım provalarda bu korkumu yavaş yavaş üzerimden atacağım ama oyunun ilk temsillerini düşünemiyorum. Gözümü kapatıp öyle oynamak istiyorum.

n Okuyucularımıza oyunu biraz anlatabilir misiniz?

- Ben tiyatro patronunu canlandırıyorum. Önce provalar yapılıyor. Seyirci sahnenin ön tarafını, prova sahnesini görüyor. İkinci perdede bir kıskançlık olayı oluyor, seyirci sahnenin arka tarafını görüyor. Ön tarafta oyun oynanırken, arkada aksaklıklardan, kıskançlıklardan doğan sözsüz oyunlarımız var. Üçüncü perdede de artık oyun çığırından çıkmış, nerede olduklarını bilmiyorlar. Oyun o kadar kötü bitiyor ki, bitti diye nokta yok.

n Provaları izledim de sizin rolünüz acayip komik yani...

- İşveli, cilveli, fındıkkıran bir tiyatro patronuyum ben.

n Röportaj: Sema DENKER

MEHMET ERGEN (YÖNETMEN)

Bu dahiyane bir oyun

"Oyunun Oyunu" 15 yıldır İstanbul’da sahnelenmeyen bir oyun. 2002 yılından beri İzmit Şehir Tiyatroları’nda oynanıyor. Birkaç ay önce Volkan Severcan geldi ve oyunu İstanbul’da sahnelemeyi düşündüklerini, yeni bir ekip oluşturmaya başladıklarını söyledi. Benden de oyunu yönetmemi istedi. Kabul ettim. Bu dahiyane bir oyun. Cinsellik üzerine yoğunlaşmış çok kötü oyunlarla alay eden bir oyun. Seyirci çok eğlenecek. Kesinlikle kaçırmasınlar. Bence yılın en iddialı prodüksiyonlardan...

SERHAT TUTUMLUER (GARRY)

Seyirci hızı sevecek

Bu oyunu tam dört yıl İzmit Şehir Tiyatrosu’nda farklı bir oyuncu kadrosuyla oynadım. Yönetmenimiz Mehmet Bey ve Necati Akpınar, aynı oyunu İstanbul’da sahnelemeyi planladıklarını, Garry rolünü de yine benim canlandırmamı istediklerini söylediklerinde, hiç düşünmeden kabul ettim. Çünkü yeni bir ekiple oynamak heyecan verici. Garry, oyunun başrolü ve lokomotif bir karakter. Bu oyun müthiş hızlı bir oyun. Ve İstanbul seyircisi bu hızı sevecektir.

ŞEBNEM DÖNMEZ (BROOKE)

Algısı düşük bir aktristim

Ben "Oyunun Oyunu"nda Brooke adında bir oyuncuyu canlandırıyorum. Brooke, biraz aptal bir arkadaşımız. Algısı düşük bir aktrist. "Oyunun Oyunu" benim ilk büyük profesyonel tiyatro oyunum olacak. Tabii ki role dair endişelerim vardı. İki gün öncesine kadar inanılmaz gergindim. Nasıl olacak diye günlerce Mehmet’in başının etini yedim. Sonunda Brooke karakterine dair kafamda bir resim oluştu. Oynadıkça karakteri geliştirdim. Şu an her şey süper.

ALP KIRŞAN (TOBY)

Tiyatro yapmak istiyorum

Bundan üç ay önce Volkan Severcan beni aradı ve bu oyundan söz etti. Senaryoyu inceledim ve hemen kabul ettim. Kendimi o kadar kaptırdım ki başka bir şey yapmak istemiyorum. Ne bir dizi, ne bir film... Bu zor bir oyun ve dünyanın en iyi vodvil tiyatro oyunlarından... Manken adamın buralara kadar gelip de bu kadronun içinde savaş vermesi fena bir gurur! Layık olmak için çok çalışıyorum. Ben oyunda sahne amiri Toby’yi canlandırıyorum.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!