Derleyen: Azize Bergin
Oluşturulma Tarihi: Aralık 30, 2001 02:12
Yeni yılın ilk günü alkolün etkisinden bir an önce sıyrılmak istiyorsanız, yemeği ve içkiyi abartmayın. Gecenin ertesi iyi dinlenin, az ve hafif yiyin ve hiç değilse o gün içkiden uzak durun.
O gece alkolün size neler yapabileceğini, Haseki Hastanesi Dahiliye Klinik Şefi Doç. Dr. Mustafa Yenigün, International Hospital Kalp ve Damar Hastalıkları Uzmanı Doç. Dr. Tuğrul Okay ve Acıbadem Carousel Hastanesi Gastroenteroloji Hepatoloji Uzmanı Prof. Dr. Nadir Kaya anlattı.
Tamam, heyecan ve eğlenme isteği dorukta, ama ağır olun. Alkolü fazla kaçırırsanız, şuur kapanıklığından komaya kadar pek çok şey gelebilir başınıza. Herkesin alkol toleransı farklı. Bu nedenle içme sınırınızı bilin ve koruyun. Aç karnınına içerseniz, alkolün hızla kana karışacağını ve birden sarhoş edeceğini unutmayın.
Yemek eşliğinde için ve alkolün daha yavaş emilmesini ve sarhoşluk etkisinin daha geç ortaya çıkmasını sağlayın.
Sağlık sorunu olanlar iki kez dikkat etmeli. Yanma, ekşime, ağza acı su gelmesi gibi belirtilerle kendini gösteren ülser, reflü gibi sindirim sistemiyle ilgili sorunları ya da karaciğer hastalığı olanların ve gut hastalarının kesinlikle alkol almaması gerekiyor. Kanama geçirme veya karaciğer komasına girme riskleri var. Kısa sürede aşırı yemeğin içkiyle birlikte yenmesi sanılanın aksine sadece mide-bağırsak sistemiyle ilgili bozukluklara yol açmıyor. Pankreas bezi de bundan olumsuz etkileniyor. Çok ciddi ve ağır seyredebilen pankreas bezi iltihabı gelişebiliyor. Aşırı derecede alkol, sindirim sistemi hastalığı olmayanlarda da mide kanaması yapabilir. Aşırı kusmalara bağlı olarak yemek borusunda delinmeler gelişebilir. Kilosu fazla, tansiyonu yüksek ve şeker hastası olanların bu tür sindirim sistemi sorunlarıyla karşılaşma riskleri yüksek.
Alkol alanların kan şekeri süratle düşebilir. Bu nedenle şeker hastası olmayanların da alkol alırken mutlaka şeker içeren gıdalar yemesi gerekiyor. Uzun süre alkol alınması halinde karaciğer de hipoglisemi denilen bir tablo gelişiyor. Hareket, örneğin dans ediliyorsa, kas ve iskelet sistemi de şekerle beslendiği için kan şekeri iyice düşüyor. Kaslarda yorgunluk asidi ‘laktik asit’ birikiyor. İleri derecede bir halsizlik ve ağrı yapıyor. Daha uzun süre uyanık kalmak ve dans etmek istiyorsanız şekerli gıda almayı ihmal etmeyin!
DAR GİYİNMEYİN
Ayrıca dar giyecekler giymemeli. Çünkü karın içi basıncını artırıyorlar, asit yukarı doğru çıkıyor. Geniş ve yumuşak giyecek tercih edilmeli. Alkol yüksek tansiyon hastalarında ani tansiyon yükselmesine yol açabiliyor. İlk alındığında damarları genişlettiği için tansiyon düşüyor. Hastalar da alkol aldıkları zaman ilaçlarını almıyorlar. Alkolden yarım saat sonra tansiyon normal düzeylere iniyor. Ama ertesi gün hakikaten normaldan daha fazla tansiyon ilacı kullanma ihtiyacı hissediliyor.
Kalp yetersizliği olanlar da alkolden olumsuz etkilenen gruplardan. Alkol, kalp kasının kasılmasını azaltıyor. Atriyel fibrilasyon denilen, kalbin ritm bozukluğu da alkol alımına bağlı gelişebiliyor. Alkol aldıktan sonra 24 saat içinde görülebiliyor. Özellikle hassas bünyelerde!
Alkolün kolesterol üzerinde bilinen olumsuz etkisi yok. Ancak trigliserid yüksekliğine neden oluyor. Trigliserid 400 miligramın (normali 160 miligram) üzerinde olduğunda tehlikeli olmaya başlıyor.
Fazla içtiğinizi hissederseniz, bol su için. Hatta kusmaya çalışın ki midedeki alkolün emilmesinin önüne geçin. Kahve, kola, çay gibi maddeler alkolün etkisini azaltabilir. Bu arada alkol damarları genişletir ve hızla ısı kaybına yol açar. Alkollüler, alkol almayanlara göre iki kat daha çabuk donarlar. Alkol alan birinin şuurunun bulandığını görürseniz derhal en yakın hastaneye ulaştırın. Alkol komasına girmiş olabilir.
İşkembe çorbası şart değil!Yatmadan 2-3 saat önce yemeyi ve içkiyi kesin.
Alkol sonrası ‘işkembe çorbası’ içmek adet. Ancak işkembe çorbası yağlıdır. Bunun yerine daha az yağlı bir çorba, bundan da iyisi şekerli bir kase yoğurt yemek daha uygun. Hafif bir tatlı da olabilir.
Ertesi gün yeterince uyuyun veya dinlenin.
Ertesi gün hafif şeyler yiyin. Alkol almayarak karaciğerin toparlanmasına olanak sağlayın (mümkünse en az 3 gün alkol içmeyin).
Temiz havada yürüyüş ve basit egzersizler işe yarayabilir. Ağır egzersizlerden uzak durun.
Kafein gibi maddeler ya da amfitamin gibi ilaçlarla vücudu uyarmaya çalışmak yanlış. Bu tür uyarıcılar yalancı bir iyilik haliyle bünyeye zarar verebilirler.
Başağrısı çekenlerin ‘parasetamol’ ve türevleri etken maddeli ağrı kesicileri tercih etmeleri daha uygun. Bunlar yorgun düşen mideye daha az zarar verir.
AKŞAMDAN KALMAMAK İÇİNÖncelikle içine tatlandırıcı ya da renklendirici katılmış içkilerden uzak durun. Ek maddeler, içkinin etkisini artırır. Genellikle içkinin rengi ne kadar açık olursa, sarhoş etme gücü de o kadar az olur.
Alkollü içki içmeye başlamadan önce mutlaka karnınızı doyurun. Ya da bir bardak tam yağlı süt için. Bir kaşık zeytinyağı içmek veya bir aspirin yutmak da alkolün sizi fazla etkilemesini önler.
Acele etmeyin. Bir dikişte kadehi boşaltmak marifet değildir. Alkollü içki yudum yudum içilmeli. Arada maden suyu ya da kola türü içecekleri deneyin.
İçkiyi fazla kaçırırsanız dayanılmaz baş ağrıları, zonklamalar sizi uyutmaz. Böyle bir sorunla karşılaşmamak için gece yatmadan önce bir litre su için. Vücudun susuz kalmasını engellemelisiniz.
İLAÇLARA DİKKAT
Alkol, ağrı kesiciler, kanı sulandıranlar, kalp ilaçları, hormonlar, sinir hapları, bazı romatizma ilaçları, aspirin ve türevleri, suya eriyen aspirin gibi karaciğerden atılan ilaçların etkinliğini azaltabilir veya artırabilir.
AZ İÇİN
Unutmamak gerekir ki alkol vücuda tamamen yabancı bir madde. Dolayısıyla hücre zehiri sayılıyor. Bu nedenle en doğru davranış az içmek.