Yiğit iken yıkılasın

Fatma Şahin, yazar Ahmet Ümit ve Gaziantep mutfağının en özel isimlerinden Burhan Çağdaş ile binlerce yıllık tarih birikimi, enfes yöresel lezzetleri, hanları, yaylaları ve geleneksel mimarisiyle ünlü Gaziantep yolculuğuna çıkıyoruz. Altın sarısı baklavanın memleketi Antep’e... Baklavaları kadar tatlı, mutfakları kadar zengin ve derin sohbetleriyle üç hemşeri Gaziantep’i öyle güzel anlatıyorlar ki hem sohbet hiç bitmesin istiyoruz hem de “Bitse de bir an önce getirdikleri şu lezzetlere dalsak” diye içimden geçiriyorum. Şahin’i yakalamışken Antep ağzıyla kadına şiddet gösterenlere bizim aracılığımızla bir beddua etmesini istiyorum. Ama Fatma Hanım o kadar yumuşak ki “Beddua değil de sitem edelim” diyor ve üç hemşeri hep bir ağızdan “Yiğit iken yıkılasın” diyor. Ahmet Ümit
ise kadınların yanında duran, destek olan herkese “İşin gücün rast gide” diyerek dua ediyor.

Ayaklarımın üzerinde durmayı Antep nakışı sayesinde öğrendim

FATMA ŞAHİN

Hemşerileri için büyük bir şans olarak gördüğüm Şahin’le karşılaşınca sanki hemşerisiymişim gibi yakın hissettim. Fatma Hanım; tüm anneler ve kadınlar gibi sıcacık gülen, her şeye güzel bakan bir bakan. Onun için memleket kavramı öyle önemli ki Malatyalı eşi bile Gaziantep denilince gözlerinin bir başka baktığını söylüyor. Türkiye’nin her bir iline büyük bir sevgi duyan Fatma Hanım; yine de odasına Gaziantep’in logosunu, fıstıklarını ve daha birçok objesini koymayı da ihmal etmiyor. En sevdiği Gaziantep geleneğini sorduğumda “bayram sabahları yenen yuvalama” yanıtını alıyorum. Üstelik bu geleneği sürdürüyormuş. Fatma Hanım geleneksel bir Antep kızı olarak yetişmiş. Annesiyle kuruluklar yapmış, dolmalık biberi patlıcanı ipe dizip balkona asmış. Bir başka anısı daha var: “Dershaneye gidebilmek için yazları nakış işlerdim. Antep nakışı bana hep kendi ayakları üzerinde durmayı hatırlatır.”

Bizde bahçeye hayat denir

AHMET ÜMİT

Polisiye roman denilince Türkiye’de akla gelen ilk isimlerden Ahmet Ümit’le Fatma Şahin aynı mahallede büyümüş. Ahmet; “Bizim Antep’te hemşerilik bambaşkadır. Hemen birbirimizi buluruz” diyor. Arkadaşımın sadece yazıda değil mutfakta da bir hayli yetenekli olduğunu öğreniyorum. Meğerse çok güzel mercimekli köfte ve Ali Nazik kebabı yapıyormuş. Ve hatta çiğköfte bile yoğururmuş.  Eşi İstanbullu ancak mutfakta Antep kültürü hâkim. Eşinin yaptığı güzel ev salçalarından da bahsediyor. Memleketinin yalnız mutfağını değil mimarisini ve taş evlerini de çok seviyor: “Bizde bahçeye hayat denir. Her evin bir hayatı ve bir kuyusu vardır. Dolap yerine geçer o kuyularr” Ahmet’e “Çocuk yaşta sürgüne gittin, peki hiç kırılmadın mı memleketine?” diye soruyorum. “Politik olaylar nedeniyle yoğun bir dönemdi. Bir iç savaş yaşıyorduk. Ama bunun Antep’le ilgisi yoktu. Kırgınlığım  olmadı” diye cevaplıyor.�

Baklavanın üstüne su içilmez

BURHAN ÇAĞDAŞ

Sohbetimizin bir diğer konuğu da, baklavanın ustası, İmam Çağdaş’ın veliahtı ve hemşerilerinin gözbebeği işadamı Burhan Çağdaş. Memleketinin adeta bir lezzet elçisi: O enfes baklavaları Küba lideri Castro’dan Afganistan Devlet Başkanı Karzai’ye kadar birçok dünya liderine tattıran bir isim. “Antep’in bayrağı baklavasıdır” diyen Burhan Bey’den o gün baklavanın püf noktalarını ve adabını öğreniyorum: “Baklavayı ters çevireceksiniz. Isırdığınızda kulağınıza ‘hış’ diye bir ses gelecek ve şerbet akmayacak. Bir de yedikten sonra su içmeyeceksiniz. Lezzeti kaybolmayacak. Bizde bir deyim vardır: Ye tatlıyı içme suyu, yanarsa yansın.” Anlıyorum ki bugüne kadar hiç baklava yiyememişim ve şükrediyorum ki baklava yerken bir Antepliye denk gelmemişim. Ahmet de baklavayı duyunca “İyi baklava iyi şarap gibidir” diyor. Burhan Bey de; Food&Wine dergisinin en iyiler listesinde yer aldıklarını da söylüyor.

DİYARBAKIR’IN TEKRARI CNN’DE

Tarım ve Köy İşleri Bakanı Mehdi Eker ve Kültür Bakanlığı sanatçısı Bedri Ayseli’nin konuk olduğu Diyarbakır sohbetinin tekrarını bugün 16:00’da CNN Türk ekranlarında ve CNN Türk radyoda yayınlanacak ‘Aynur Tartan’la Burada Hayat Var’da izleyip, dinleyebilirsiniz.