Güncelleme Tarihi:
“Dizide her hafta aynı karakteri oynuyorsun ama karşılaştığı olaylar yeni. Bu oyuncuyu diri tutuyor. Tiyatroda ise rolünü her akşam tekrar ediyorsun.”
? Ekonomi okuduğunuz halde oyuncu olmaya nasıl karar verdiniz? Karşımıza muhasebeci olarak da çıkabilirdiniz...
- Birkaç reklam filminin ardından “Kurşun Yarası” dizisi için teklif geldiğinde, iktisat fakültesi öğrencisiydim. Doğru; muhasebecilik olmasa bile iktisat eğitimi bağlantılı bir iş yapıyor olabilirdim şimdi. Ayrıca bu, dünyanın sonu da olmazdı, yine mutlu olabileceğimi düşünürüm ara sıra.
? Peki, ilk işi geçelim o halde, bugüne gelelim... “Benim Annem Bir Melek” için teklif kimden geldi ve canlandıracağınız karakteri öğrenince tepkiniz ne oldu?
- ışi menajerim Renda Güner getirdi. Dizi için neredeyse tüm oyuncular belirlenmiş, bir tek Nalan karakteri için yapılan deneme çekimleri sonuç vermemiş. Hatta bu yüzden çekim takvimi de sarkmış. Renda işi anlattığında hafif gerildim, çünki sit-com deneyimim yoktu, olacakları kestiremiyordum. Ama Ahmet (eşi Ahmet Mümtaz Taylan) beni yüreklendirdi. Farklı bir deneyim yaşama fırsatı bulduğumu, bundan kaçarsam sonradan pişmanlık duyabileceğimi düşündüm, kalkıp deneme çekimine gittim.
? Teklifi kabul ederken insanların sizi o rolle özdeşleştirebileceğinden korktunuz mu?
- ılk işim olsaydı bunu düşünebilirdim. Ama 2002’den bu yana hepsi drama olan dört dizi çekmiştim. ıyi oynadığınız bir rolün deyim yerindeyse üstünüze yapışması mümkündür. Dizi oyunculuğunun böyle bir riski vardır, ama bunu düşünerek ilerleyemezsiniz.
? Oya Başar ile oynamak nasıl bir duygu?
- Başarılı ve deneyimli oyuncularla birlikte çalışmak, okula giderken bir yandan da para kazanmak gibi bir şey. Hoş tabii! Oya Başar’a gelince o hem iyi, hem deneyimli, üstelik de şefkatli bir oyuncu. Oya Abla kendi işini şahane yaparken bir de etrafındaki genç oyuncuları kollar. O nedenle Oya Abla ile çalışmak ana kucağında çalışmak gibidir. Öğretici, eğlenceli ve en önemlisi güvenli.
? Komedi, dramadan daha mı zor?
- Komedi, dramaya oranla daha keskin oyunculuk tercihleri gerektiriyor. ıyi zamanlama, partnerini iyi izlemek, zamanı iyi kullanmak... Bunlar dramada da var ama komedide hatanın telafisi daha zor oluyor. Bir anlık özensizlik ya da kötü bir tercih, karakteri değil de onu canlandıran oyuncuyu küçük düşürebilir.
? “Aşk Her Yerde” nasıl bir oyun peki?
- Oynaması ve seyri keyifli bir romantik-komedi... Oyunu; yazdığı romanı yayınlatabilmek için içinden çıkılması zor durumlara düşen bir yazar ile ailesi ve benim oynadığım yayıncının arasında gelişen son derece komik olaylar biçiminde özetleyebilirim. Emre’yle (Kınay) oynamak eğlenceli. Hem iyi bir oyuncu hem de iyi bir sahne arkadaşı... “Aşk Her Yerde” benim sahnedeki ilk komedi deneyimim. “Benim Annem Bir Melek”le oyunu aynı dönemde oynadığım için komedi duygusu açısından antrenmanlıyım. Yine de gerek Emre gerekse Sait Genay gibi deneyimli oyuncuların varlığı beni hem motive ediyor hem de rahatlatıyor.
? Tiyatro ile dizi arasında bir kıyaslama yapmanızı istesem...
- Dizide her hafta yeni bir teksti çalışıyorsunuz, karakter aynı ama karşılaştığı durumlar, olaylar yeni... Bu oyuncuyu diri tutan bir şey. Tiyatroda ise rolünüzü her akşam aynı yoğunlukta tekrar etmek zorundasınız. Diğer yandan, tiyatro oyunculuğu kameraya oranla daha farklı ve katı bir konsantrasyon gerektiriyor. Tiyatroda hata yapmanın bedeli daha ağır. Sette “Olmadı, hadi bir daha” var, tiyatroda aynı hata karşınızdaki oyuncuyu da bozabilir. Farklı işte...
? Oyunculukta hedefleriniz neler?
- Malum, oyunculukta “ben oldum artık” diye bir rütbe yok. Öyle bir fikre kapıldığınız anda gerileme başlar. Yani ben de her oyuncu gibi çoğu zamanımı olabildiğince kendimi geliştirmek üzere organize etmeye çalışıyorum. Dizi ve tiyatro sezonu bittiğinde biraz yurtdışı mesleki bilgi-görgü seyahatine çıkma planım var. Hem farklı oyunculuk atölyelerine katılmak hem de yabancı dilimi geliştirmek niyetindeyim.
? Ablanız Ayça ınci ile aranız nasıl? Onunla aynı projede yer almak ister misiniz?
- Ayça’yla aramızdan su sızmaz. Birbirimize düşkünüzdür. Aynı projede yer alır mısınız sorusu sık soruluyor. ısteriz tabii...
? Sizin de pek çok başarılı oyuncu gibi sinema filmi hayaliniz var mı?
- şimdilik tek sinema filmim “Sen Ne Dilersen”. Sinema sektöründe her yıl daha fazla film çekiliyor olması heyecan verici. Bu gidişattan benim payıma da roller çıkmasını umut ediyorum. Sinemanın büyüsü ve kalıcılığı çok kışkırtıcı. Dönem filmlerinde, biyografik filmlerde kendimi sınamayı çok isterim. Ama önce sabır, çalışmak ve biraz da kısmet gerekiyor...
? Güzellik kadın oyuncular için ne derece önemli bir unsur?
- Güzelliğin avantaj olduğu kadar dezavantaja da dönüşebileceği pek az alandan biri de oyunculuk galiba... Garip ama anlaşılır bir şey. Ruhsal açıdan zengin, oynanası, ama fiziksel açıdan ortalama görünmesi gereken bir karakteri, sırf güzel olarak nitelendirildiğiniz için oynayamama durumuyla karşılaşabiliyorsunuz. Yine de bana “Güzel mi, yoksa yetenekli diye anılmayı mı tercih ederdin?” diye sorsanız, “Yetenekli ve güzel olarak anılmayı yeğlerim” derim.
BıZıMKı TAM BıR AşK EVLıLığı
? Eşinizle hoca-öğrenci ilişkisi yerine iki meslektaş ilişkisi yaşadığınızı söylemiştiniz. Eşiniz hocanız olsaydı daha mı zor olurdu?
- Ahmet (Mümtaz Taylan), seyircinin sevdiği, benim beğendiğim bir oyuncu olmasının yanı sıra tiyatroda da çok önemsenen, iyi bir yönetmen. Bu sene Yıldız Teknik Üniversitesi’nde sahneleme bilgisi dersi veriyor. Böyle olunca onun deneyiminden yararlanmamak saçmalık olur. Proje seçme ve oyunculuk anlamında her zaman deli gibi paylaşırız. Ben ona hemen her şeyi sormayı severim, onayı benim için önemlidir. Ama bu hoca-öğrenci ilişkisinden çok seven iki insanın birbirine olan ilgisi çerçevesinde gelişir.
? Evlilik nasıl gidiyor? Bebek düşünüyor musunuz?
- Bizimki tam bir aşk evliliği... Birlikte çok iyi vakit geçiriyoruz. Ahmet de ben de ev hayatına düşkünüz. ıkimizin set zamanlarının uymaması, onun her sezon bir oyun sahnelemesi, birlikte zaman geçirmeyi zorlaştırıyor. Birbirimizi özlüyoruz, evlilikte özlemek biraz lüks bir durumdur. ıyiyiz özetle! Fazla da anlatmayayım, nazar değer sonra!