Oluşturulma Tarihi: Haziran 06, 2005 00:00
GEÇEN cuma sabahı Kişinev’deki Dedeman Oteli’nde kahvaltıdayız... Türk Eximbank Genel Müdürü Ahmet Kılıçoğlu, kulağıma eğildi: ‘Dün akşam tam senlik bir olay gördüm...’Meraklandım, anlattı: ‘Akşam Devlet Bakanımız Kürşad Tüzmen’in başkanlığındaki resmi heyeti Moldova Ekonomi Bakanı Lazar bir şarap mahzeninde ağırladı. Orada tam 32 bin şişe şampanya var. Tortu oluşmasın diye bunların her üç saatte bir, saat yönünde biraz çevrilmesi gerekiyormuş. Mahzende sırf bu işi yapan kadın elemanlar vardı.’Neden kadın eleman? Kılıçoğlu, onun da gerekçesini aktardı:‘Kadınların bu işi daha disiplinli, düzenli yaptığını gözlemlemişler. Onun için ‘şampanya çevirme’ işini kadınlar yapıyor.’Kılıçoğlu’nın, ‘şampanya çevirme işi tam senlik olay’ demesinin elbet nedeni var. Bundan 4-5 ay önce Düsseldorf’ta Kılıçoğlu ile birlikte Penguen Gıda’nın patronuyla sohbet etmiş, Türkiye’de ‘enginar soyuculuğu’ gibi bir iş kolu olduğunu öğrenmiştik. Bunu da yazmıştım...‘Resmi heyet’te olmadığımız için göremediğimiz mahzenle ilgili izlenimlerini aynı akşam İstanbul’a uçarken, Devlet Bakanı Tüzmen’e sordum. Mahzenin yer altındaki uzunluğu 120 kilometreymiş. Derinliği 70-100 metre arasında değişiyormuş.Tüzmen ve heyetine yapılan sunuma göre, geçmişte belki de sığınak olarak kulanılan mahzen kazılırken çıkan toprak, havayla temas ettiğinde hemen donup taşlaşıyormuş. O taşlar da bölgedeki binaların yapımında kullanılmış.Tüzmen ve heyeti mahzende bir araçla tur atmışlar... 120 kilometrelik mahzende ulaşım 40-50 kilometre hız yapan araçlarla sağlanıyormuş...Kürşad Tüzmen, ‘Dünyanın en büyük şarap mahzeni’ Krikova’da gördüklerinden çok etkilenmiş: ‘18 değişik şarap ve şampanya üretip, orada stokluyorlar. Tabi şampanya ismi Fransızlar’ın elinde olduğu için onlar ‘Sparkling Wine’ (Gazlı Şarap) diyor. Kırmızı ve mavi şampanyaları da var. Şampanya üretilirken önce şişe ağızları donduruluyor. Beklenen fermantasyon sağlandıktan sonra, şişe ağzını yeniden açıp, normal kapağını takıyorlar.’Mahzende Tüzmen’in dikkatini çeken bölümlerden biri de şarap müzesi olmuş: ‘1902 tarihini taşıyan, yani 103 yıllık şarap var. Dünyanın değişik noktalarından çeşitli vesilelerle toplanmış şarap örnekleri bu müzede sergileniyor. Hitler’den kalma şaraplar da müzede yerini almış.’Tüzmen, ‘Türkiye’den neden şarap örnekleri yok’ diye sorunca, özel nedeni olmadığını söylemişler. Tüzmen, Türk şarap üreticilerine uyarmaya karar vermiş: ‘En iyi örneklerini göndersinler, bu müzede sergilensin.’Tüzmen’in gerek Kişinev’de, gerekse Gagauz Özerk Bölgesi’nde yaptığı görüşmelerde sıklıkla, ‘şarap şişesine ihtiyacımız var’ vurgusu yapıldı.Moldova’nın 2004 yılında 1 milyar dolar olan toplam ihracatının yüzde 70’ini şarap oluşturmuş. Tüzmen, şarap şişesi fırsatının kaçırılmaması gerektiğini düşünüyor: ‘Belki ölçek Şişecam Grubu’na küçük gelebilir ama Moldova’nın şarap şişesi ihtiyacını bir şekilde bizim karşılamamız lazım.’Şişe üreticileri ve şarap sektörünün Moldova’yı mercek altına almasında yarar var...Balkanlar’ın en modern serasını kuruyoruzSAVAŞ Bendez... Çorum, Alacalı... 16 yıl önce Alaca’dan Romanya’ya oradan Moldova’ya gitmiş... Önce plastik üretimine girmiş... Moldovalı bir yönetici sahte imzalarla şirketi üzerine geçirip, Savaş Bendez’i kapıdışarı etmiş...Bendez, işin peşini bırakmamış... Sonunda Devlet Bakanı Kürşad Tüzmen konuyu bakanlara iletince sorunu çözüm yoluna girmeye başlamış...Bendez, zaten o plastik işini artık gerilerde bırakmış. 3 yıl önce bir uçak yolculuğunda tanıştığı Mehmet Akif Bağçe ve Mehmet Bakay Bağçe kardeşlerin Marmara Grup’uyla Moldova’da bir sera kurmaya başlamışlar.Bendez, Dinyeper Nehri kıyısındaki ‘ayrılıkçı bölge’ye yakın Criuleni kentinde 15 bin dolara aldığı 30 hektarlık arazinin 20 bin metrekaresini ortaklarıyla birlikte bilgisayarla yönetilecek sera haline dönüştürmüş:‘Bir-iki aya kadar bitecek. Toplam 2 milyon dolara mal olacak seramız Balkanlar’ın en modern serası olacak. Burada rahatlıkla yılda 3 milyon çiçek yetiştirebiliriz. Açık alanda da dekoratif peyzaj fidanları yetiştireceğiz.’Serayla ilgili çalışmalara başlarken, meteorolojiden 20 yıllık hava tahmini almışlar... Isıtma düzenini ona göre kurmuş, 50 kilometre kalorifer borusu döşemişler...Alara Tarım, Patagonya’ya gidip kiraz üretiyor, Bendez ile ortakları Moldova’da çiçek yetiştirmeye soyunuyor...Ortaya güzel örnekler çıkıyor...
button