Güncelleme Tarihi:
Çukurova Üniversitesi Tıp Fakültesi Balcalı Hastanesi Başhekim Yardımcısı ve Neonatoloji Bilim Dalı Öğretim Üyesi Doç. Dr. Nejat Narlı, sarılığın yol açabileceği kalıcı sağlık sorunlarına dikkati çekti.
Kan uyuşmazlığı ve özellikle Akdeniz bölgesinde sıklıkla rastlanan enzim eksikliğinin, kan hücrelerinde sarılık yapan maddenin yükselmesine ve anormal sarılığa neden olduğunu kaydeden Narlı, doğum öncesi ve sonrasında uygulanacak yöntemlerin bebeği, olumsuz sonuçlardan koruyacağını kaydetti.
RH negatif kan grubundaki annelerde sarılık riskinin yüksek olduğuna dikkati çeken Narlı, şunları söyledi:
“Gebelik döneminde anne mutlaka kan grubunu bilmelidir. Eğer RH negatif ise gebelik döneminde kontrol altında olmalıdır. Bu annelere bebeği korumak için gebeliğin 7. ayında bir iğne yapılır. Doğduktan sonra da çocuğun kan grubuna bakılır. Eğer pozitif ise ikinci iğne de bebeğe yapılır. Bu müdahale son derece önemli ve üzerinde önemle durulması gereken bir noktadır.”
Toplumda bebeklerde sarılığın yaygın ve çok önemli olmayan bir hastalık olduğuna dair yanlış bir inanç olduğunu kaydeden Narlı, ”Ekonomik ve sosyal açıdan geri kalmış bölgelerde sarılık ve bunun kalıcı etkileri daha sık görülüyor. Bu açıdan anne babaların bilinçlenmesi ve gerek gebelikte, gerekse doğumun hemen ardından doktor kontrolünü ihmal etmemeleri çok önemlidir” dedi.
TEDAVİ YÖNTEMLERİ
Narlı, erken teşhis ve kolaylıkla uygulanabilen tedavinin bebeği, sağırlık, felç ya da geri zekalı olma ihtimalinden kurtardığını vurgulayarak şöyle konuştu:
“Bu bebeklere fototerapi dediğimiz, ışık tedavisi ya da sarılıklı kanın vücuttan alınarak, sağlıklı kanın verilmesi yöntemi uygulanır. Ancak ışık tedavisindeki teknolojik gelişmeler ve ailelerin konuya duyarlı yaklaşımları son dönemlerde kan değişimi yapılan bebeklerin sayısında belirgin ölçüde azalmaya yol açtı. Tüm bunların yanında anne sütünün de önemi büyüktür. Beslenmeyen, susuz kalan çocukta sarılık riski artar.”