Güncelleme Tarihi:
KASIMDA AŞK BAŞKADIR'ı (The Sweet November) seyrettikten sonra, tek cümlelik bir yargı en uygun geldi.
Yeni bir Love Story.
Çağ değişti ve bu değişim, bağlılıkları, ilişkileri de değiştirdi tabii. Keanu Reeves ve Charlize Theron'un başrollerini paylaştıkları film, ölümcül bir aşk temasını vurgulamak için yola çıkmamış.
Öykü, hayatı yaşamak veya pas geçmek ikilemiyle başlıyor. İşinden başka hiçbir şey düşünmeyen, 24 saat çalışmayı ilke edinmiş başarılı bir reklamcı ile sıradışı, hayat dolu ve marjinal bir yaşamı olan genç kızın çelişkiden doğan aşkını anlatıyor.
Kendisiyle bile yüzleşmekten korkan genç adamı tedavi edeceğini, mutlu olmayı öğreteceğini iddia eder güzel kız. İstediği sadece bir ay kendisiyle kalması. Adı da Bay Kasım'dır.
Neden mi bir ay? Anlamlı olacak kadar uzun, sıkılmayacak kadar kısa olduğu için.
Genç adam, başarı ve paranın dışında başka şeylerin geçerli olduğu bu dünyayı çabuk sevecektir ama bir sürpriz vardır kendisini bekleyen.
Aşık olduğu, uğruna her şeyden vazgeçeceği kız kanserdir. İlişkisini de o yüzden bir ayla sınırlandırmıştır.
Love Stroy ile benzerliği sadece bir hastalığın iki sevgiliyi ayırması. Ama Kasımda Aşk Başkadır bu acıklı konuya çok fazla yaslanmıyor. Onun düşündürmek, söylemek istediği şeyler bambaşka. O yüzden de melodram havasını pek vermiyor. Filmin sonunu da belki o yüzden belirsiz bırakıyor.
Yumuşak, rahatça seyredilen, insanın kendi hayatı üzerine de düşünmesini sağlayan bir film Kasımda Aşk Başkadır.
Hayatı ne kadar yaşayabildiğinizi gözden geçirmeye hazır olun.