Güncelleme Tarihi:
Yakında ikinci çocuğunuz doğacak. Tebrikler! Hamile kaldığınızda şaşırdınız mı?
- Elbette ne yaptığımızı biliyorduk! (Gülüyor) Ovülasyon kitleri kullanmadık. Kaderle oynadık ve işe yaradı. 33 yaşına kadar bir çocuk daha doğuracağımı düşünmüyordum. Tabii Matthew’dan önceki düşüncelerimden bahsediyorum. Ama haberi aldığımızda öyle âşıktık ki, sevindik ve heyecanlandık.
Peki, tanışma hikâyeniz nasıl?
- Coachella Festivali’ndeydim. Liseden tanıdığım Radiohead grubundan Thom Yorke’u, Matthew ile konuşurken gördüm. Aslında birkaç sene önce, Avustralya’da tanışmış olduğumuzun farkına vardık. Sonra bir an dikkatim dağıldı ve “Benim arkadaşlarımı bulmam gerekiyor; nereye gittiklerini bilmiyorum” dedim. O da bana baktı ve “Ben seninle ilgilenirim” dedi. Şaşırdım ve “Bir dakika, sen de kimsin?” diye düşündüm. Sonra beni Gorillaz’ın konserine götürdü ve konser bitince beni birkaç arkadaşıyla birlikte havaalanına yetiştirdi. Ayrılırken, “Acaba telefon numaranı alabilir miyim? Seni bir gün yemeğe götürmek isterim” dedi.
Telefon numaranızı isteyen bir sürü erkek vardır. Onu diğerlerinden farklı kılan neydi?
- Matthew kibardı ve tanıştığımız andan itibaren, bana karşı korumacı bir tavır sergiledi. Benim gibi ne yaptığı belli olmayan biri için önemli bir detay... O gün bir ara kenarda beni bekliyordu, çünkü birine rastlamıştım ve onunla sohbet ediyordum. Gözlerimiz karşılaştı ve bana, “Gitmek üzere olduğumuz yere doğru yürümeye devam edelim mi?” der gibi baktı. Matthew inanılmaz bir insan.
MATTHEW’UN DOĞRU KİŞİ OLDUĞUNU ANLAMADIM
Onun doğru kişi olduğunu nasıl anladınız?
- Anlamadım. En başta kendi kendime, “Tamam, yoğun bir ilişkiye adım atmak üzereyim. Böyle bir ilişkiye hazır mıyım?” diye sordum. Çünkü böyle hissedeli uzun zaman olmuştu ve aslında aradığım bir duygu değildi. Ama kendimi ondan uzak tutamadım. Onunla konuşmak, sürekli yanında olmak istiyordum. İlk randevularımızda saatlerce yürüyüş yapar, gün boyunca konuşurduk. Benim için duygu yüklü bir zamandı çünkü eğlenmeyi iyi biliyorum ama hayatımda aradığım en önemli özellik, dürüstlüktür ve bunu yakalamak zor. Ayrıca önceliklerim oldukça net: Çok eğlenebilir, keyifli vakit geçirebilirsiniz ama “Ailemi kendimden önce tutuyorum” diyen bir adama nadir rastlarsınız.
10 sene öncesine göre öncelikleriniz nasıl değişti?
- Bence öncelikler çocuk olunca değişiyor. Romantik ilişkiler bir noktaya kadar koşulsuz olarak devam edebiliyor, ancak çocuk olduğu zaman, kadın-erkek ilişkilerinde dalgalanmalar yaşanıyor. Derin bir duygusal değişimden geçiyorsunuz. En azından benim için böyleydi. Bunu anlayan biriyle birlikte olmalısınız.
Evlilik hakkında ne düşünüyorsunuz? Tekrar evlenmeye cesaret edebilir misiniz?
- Pek sanmıyorum. Kendi annem ve babam evli değiller ve bizim insanları sevdiğimizi, kusurlarına rağmen onlara kollarımızı sonuna kadar açarak kabul ettiğimizi görenler, sevgi dolu, mutlu bir aile ortamında büyüdüğümü anlar. Düğünler çok keyifli; insanların aşklarını kutlamaları ve ailelerini bir araya getirmeleri çok hoşuma gidiyor ama Matthew ve ben, o kısmı atlayıp direkt en güzel aşamaya geçtik!
HERKES KIZIM OLACAĞINI SÖYLÜYOR
Bu hamileliğiniz diğerinden nasıl farklı?
- Ryder ile çok kilo almıştım. Şimdiyse tereyağı ve peynir gibi şeylere bakamıyorum. Kızartmaları düşünmeye tahammülüm bile yok. İlk üç ay çok midem bulandı; kendimi sürekli teknedeymiş gibi hissettim.
Belki de kızınız olacak...
- Herkes aynı şeyi söylüyor. Öğrenmek için biraz daha bekleyeceğim. Herkes kız istiyor, çünkü ailede çok erkek var: Benim bir oğlum var, ağabeyimin de oğulları var ve benim üç erkek kardeşim var. Yani çok fazla erkek var! Bu yüzden arada kendime, “Acaba öğrensek de herkes kendini hazırlasa mı?” diye soruyorum. (Gülüyor) Elbette kimse hayal kırıklığına uğramayacak, çünkü tek istediğimiz bebeğimizin sağlıklı olması. Ryder’ın da cinsiyetini doğuma kadar öğrenmemiştim ve bu çok hoşuma gitmişti. Yeryüzünde baki kalan tek sürpriz unsuru olduğunu düşünüyorum.
Oğlunuz büyüyor. Yakında küçük bir bebeğiniz de olacak. Kariyerinizin bundan sonraki hayatınızdaki yeri nedir?
- Şu an sadece sevdiğim yönetmenlerle çalışmaya odaklanıyorum, çünkü beni çocuklarımdan uzak tutabilecek tek şey bu. Çalışma saatlerimiz çok uzun ve işim beni uzaklara götürüyor, dolayısıyla yaptığım işi çok seviyor olmam gerekir. Ryder daha küçükken onu her yere götürebiliyordum ama artık büyüdü ve günlük rutini ikimiz için de çok önemli. Hangi filmlerin beni ailemden uzaklaştırabileceğine karar vermek artık çok daha zor benim için.
Hamilelik stilinizi nasıl tanımlarsınız?
- Kendimi iyi hissettiğim kıyafetler giyiyorum. Stella McCartney rahat ve kaliteli parçalar yapıyor. Frankie B. jean’leri seviyorum, çünkü beli rahat oluyor ve esnekliğiyle kalçayı yine de güzel sarıyor. O bölgede biraz boş alana ihtiyacım var! Belimi hafif saran parçaları da seviyorum, o yüzden Nearly Nude markasının külotlarını ve gömleklerini, hamile olayım veya olmayayım kıyafetlerimin içine giymeyi tercih ediyorum. Özellikle göğüs bölgeniz ağırlaştığında güzel destek sağlıyorlar.
BÜYÜK GÖĞÜSLER ÇOK SEVİMSİZ
Artık daha kıvrımlı olmak hoşunuza gidiyor mu? Özellikle küçük göğüslerinizle rol modeldiniz çünkü...
- Nefret ediyorum. Normalde A kap sutyen giyiyorum ve şu an D’ye yaklaştım. Büyük göğüsler eğlenceli olabiliyor ama genelde çok sevimsiz. Ayrıca modayı çok seviyorum ve büyük göğüslere sahip olmak bazı kıyafetler için hiç elverişli değil. Tabii çıplakken çok daha eğlenceli olabilir!
RYDER BÜYÜDÜKÇE, NE KADAR GENÇ ANNE OLDUĞUMU ANLIYORUM
Annelikle ilgili sizi en çok şaşırtan nedir?
- Ne kadar hızlı geçtiği... Ryder artık 7 yaşında ve içindeki bebeğin yavaş yavaş kaybolduğunu hissediyorum. O büyüdükçe, ben ne kadar genç anne olduğumu anlıyorum. 20 yaşına geldiğinde ben 44 yaşında olacağım! Şu an ilk beyzbol takımında oynuyor. Yani artık T-ball oynamıyor.