Esra Midilli
Oluşturulma Tarihi: Ocak 11, 2005 01:12
Yeni yılda da modacılar geçmişin peşinde koşmaya devam ediyor. 2005 ilkbahar-yaz sezonunda da, geçtiğimiz yüzyıl değerlerinin ve fikirlerinin yeniden harmanlanarak modernize edildiği ‘retro’ trendi var ve hep var olacak!
Modada çelişkiyi yaratan bugün değil, geçmiş. Son birkaç yıldır dünya podyumlarında geçmişe göndermeler yapan koleksiyonlar, defilelerin ağır topları olarak yine dikkat çekiyor. Konsept mağazalarda, ünlü tasarımcıların koltukları, Bauhaus’un sandalyeleriyle birlikte teşhir edilirken, sokaklarda yine yaratıcı parmakların değdiği paha biçilmez klasik otomobiller, modern çağın otomobillerinin yanında boy gösteriyor.
Özetle, retro tarzdaki objeler ‘eski zamanlar’ın ruhunu günümüze taşıyor. Retro, bir anlamda geçmişin modern dünyayla yeniden yüzleşmesini sağlıyor. Bunu yaparken de geçmişteki tasarımcıların çok yönlü fikir hazinelerini yaşayan tasarımlarla bütünleştiriyor.
Retro dünyasından geçmişe postmodern göndermeler
Geçmişe ait anılar ve nostaljiye duyulan özlemler, moda fenomeninden çok toplumsal bir arzu olarak karşımıza çıkıyor. Retro dalgasının ne zaman başladığını kesin olarak ifade etmek pek mümkün değil. Ama bilinen o ki, tasarım objelerine duyulan ilgi 70’lerin sonundan itibaren giderek yükselen bir ivme göstermeye başladı. Bu dönemin en belirgin özelliği ise bireysel objelerdi. Toplumsal anlamdaki ilgi, sergilerin estetik boyutunun da farklılaşmasına paralel olarak birçok farklı stilin modern dünyada kendine yer bulmasına yardımcı oldu.
O dönemden itibaren operaya giderken giyilen gece elbiselerinin yerini jeanler almaya, etek boyları zevklere göre uzayıp kısalmaya başladı. İlk kez YSL’nin smokinleriyle kadınlar maskülenliğin sadece erkeklere ait bir şey olmadığını gösterdiler ve geçmiş dönemlerdeki katı kuralların da yavaş yavaş yıkılmasına sebep oldular.
Bu bir başlangıç oldu:
Artık her şey isteniyor, her şey giyiliyordu. Evlenirken gelinlik giyilmesi gibi birtakım kurallar değişmemesine rağmen(!), geçmişe göndermeler yapan postmodern yaşamlar, bireylerin özgün tarzlarını keşfetmelerini sağladı. Bu yolla 20. yüzyıl, son 10 yıldır tasarımlar açısından neredeyse yeniden yapılandırıldı. Haute couture defilelerinde boy gösteren korsajlar, 19. yüzyıl asaletini yeniden canlandırırken, Lagerfeld bu trendi Chanel koleksiyonlarında Ortaçağ’dan esinlenerek kullanmayı yeğledi. Ve retro, tasarımcılar tarafından farklı yorumlanmaya devam ediyor.
Ayrıcalık isteyenlere
Podyumlardaki görsel şölen, neredeyse şimdiden tüm kadınların başını döndürmüş durumda. 2005 ilkbahar-yaz koleksiyonlarına yön veren, 20’li, 50’li ve 70’li yıllardan ilham alan ‘retro’ tarzlar günümüzün etnik detayları ile buluşarak sokaklarda renkli bir karnaval havası yaratıyor. 50’li yıllarının kesimlerinin hakim olduğu birçok koleksiyonda, ampir gömlekler, karpuz kollar, süveterler, 20’li yıllara göndermeler yapan elbiseler, dar kuplar dikkat çekiyor. Geceleri ise 80’li yılların asi detaylarından ve dokularından izler var. Satenler, danteller, korseler, şapkalar ve renkler içinde yine eğlenceli bir yaz bizleri bekliyor!
Taklitlerinden sakınmayınız
Modaya kattıkları farklı yorumlarla geniş kitleleri peşinden sürükleyen Hollywood’un ünlüleri gittikleri yerler, giydikleri şeyler ve kullandıkları kozmetiklerle her an büyüteç altındalar. Şu sıralar özellikle Amerika’da gençler arasında moda olan bir şey var ki, o da tarzıyla binlerce insana örnek olan isimlerin taktıkları mücevherler. Örneğin Britney Spears’in düğünde taktığı tek taşlı alyans, Jennifer Lopez’in kolyesi, giyim-kuşamı ve davranışlarıyla her zaman gündemin zirvesine oturan Paris Hilton’un küpeleri.
Bu lüks yaşamlarının gölgesinde kalan ünlü fanatikleri, onların her giydiğini giyemese, her taktığını takamasa da, şu sıralar orijinalinden ayıramayacak kadar benzer taklitleriyle yetiniyor. Örneğin Paris Hilton’un değeri milyon dolarlarla ölçülebilecek mücevherlerini, internet sitelerinden 30 dolara alabilmek mümkün. Britney Spears’in nişanda taktığı alyansı içinse sadece 40 dolar ödüyorsunuz. İşte size hem sipariş verebileceğiniz hem de gezerken çok keyif alacağınızı düşündüğümüz bir adres; www.czfantasy.com.
Mrs. Clooney olmak zor değil!
Modadaki sıcak gelişmeler bununla da bitmiyor. Amerika’da gündemde olan diğer bir konu da mesaj kaygısı taşıyan tişörtler. İlk kez Britney Spears’in üzerinde, yaz sonunda Malibu sokaklarında düğün hazırlıkları yaparken dikkat çeken bu tişörtün üzerinde Mrs. Federline yazıyordu. Şimdi özellikle genç kesimin tutkusu. Kendini, George Clooney veya Brad Pitt’in eşi olarak görmek isteyen herkesin üzerinde olan bu tişörtlere dilediğiniz mesajı yazdırmanız da mümkün. Yani artık sizin de bir mesajınız var!
Alışveriş Sepeti
Polo Garage’da bayram başladı
Polo Garage 04/05 Kış Kadın- Erkek koleksiyonları bayram alışverişiniz için pek çok alternatifle vitrinlerde. Bayrama özel %50’ye varan ikinci indirim, nakit ve tek ödemede ekstra %10 indirim ve değişen oranlardaki taksit seçenekleri ile sizleri bekliyor. Yapacağınız tek şey, bayram öncesi zaman kaybetmeden en yakın Polo Garage Mağazaları’ndan birine uğramak!
Boyner Moskova’da
Boyner Mağazaları, Türkiye dışındaki ilk mağazasını 12 Ocak’ta Rusya’da Moskova Mega Khimki Alışveriş Merkezi’nde açıyor. Boyner Moskova, aynı zamanda, bir Türk firması tarafından Türkiye dışında açılan ilk çok katlı mağaza olma özelliğini taşıyor. Marka, değişik kategorilerde 250 yerli ve ithal markayı, yüksek servis kalitesi ve uygun fiyatlarla Moskova’lı müşterilerin beğenisine sunacak.