Ezgi BAŞARAN
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 01, 2004 00:05
Ergenlik çağı, herhalde çoğu kişi için hayatın en sansasyonel dönemidir. Her şey sancılıdır o dönemde. Karar vermek, ders çalışmak, anne-babayla iyi geçinmek... Aşk, alkol, yeni yeni keşfedilen cinsellik...
Gelecek planları, uyulması gerekilen kurallar, hakim olunması gereken sinirler... Her şey zordur. Geçmişte uzmanlar ergenlik döneminin çalkantılı geçmesini hormonal değişimlere bağlıyordu. Ancak son araştırmalar, bu durumun beynin gelişiminin henüz
tamamlanmamış olması ile ilgili olduğunu söylüyor. Beyindeki fazlalıklar budanmadan, ön korteks gelişmeden, gri ve beyaz madde oranı ayarlanmadan beynin olgunlaşmadığını, sergilenen kontrolsüz davranışların da bundan kaynaklandığını gösteriyor. Yani ergenlik sırasında yaşanan gelgitlerin nedeni aslında hormonlar değil, o yaşlarda hálá yarım akıllı olunması. Ne zamana kadar mı? 25 yaşına kadar...
HER ŞEY ÖN KORTEKS YÜZÜNDEN OLUYOR
National Institute of Mental Health’de çalışan Amerikalı doktor Jay Giedd 13 yıldır ergenlik dönemindeki çocukların beyinlerini inceliyor. Bugüne kadar 1800 çocuğun beynini çeşitli aralıklarla MRI (manyetik rezonans imaging) cihazıyla fotoğraflamış. 1991’den beri süren bu araştırmanın amacı çocukluktan ergenliğe, oradan da yetişkinliğe geçerken beynin geçirdiği evrimleri belgelemek. Bu araştırmadan önce bazı teorisyenler ergenlik döneminin sanayi devrimi sonrasında yaratılmış yapay bir olgu olduğunu, beynin 12 yaşına gelindiğinde gelişimini tamamladığını söylüyorlardı. Fakat Giedd’in geçen ay Time dergisine kapak olan araştırması gösterdi ki, ergenlerin beyni tam bir inşaat alanı, öyle ki yapımlar ve yıkımlar 25 yaşına kadar sürüyor. Beyindeki bu karmaşa ergenlerde görülen ve ebeveynlere çok tanıdık gelecek duygusal patlamaları, düşünmeden riske girmeyi, seks, uyuşturucu ve alkolü keşfetme dürtüsünü daha net açıklıyor. Beynin en son gelişen kısmı ön korteks, yani planlama, öncelik belirleme, düşünceleri organize etme, davranışların sonuçlarını önceden tartabilme yetilerini barındıran merkez. Ergenlerin ‘Önce ödevimi yapayım, sonra arkadaşlarımla mesajlaşırım’ sıralamasını bir türlü doğru yapamamalarının sebebi Giedd’e göre işte bu. Doktorlar ergenlerde görülen çevreyi yanlış değerlendirme eğiliminin, ‘öğretmen benden nefret ediyor, kimse beni sevmiyor’ türündeki yakınmalarının da beynin gelişimini tamamlamamasından kaynaklandığını söylüyor.
Prof. YANKI YAZGAN ( Marmara Üni. Tıp Fak. Ergen ve Erişkin Psikiyatrı)
Beyin kendini 11-12 yaşlarda budamaya başlar
Bir yetişkin beyni ile ergen beyni arasında ne fark var?
- Ergen beyni öğrenmeye açık, bilgiyi pekiştiren beyindir. Buna karşın yetişkin beyni öğrendiğini süratle uygulamaya geçirebilir. Beyin doğumdan başlayıp 12 yaşına kadar sürekli büyüyen bir yapı. Ergenlikle birlikte (11-12 yaş civarı), beyinde kullanılmadığı için gereksiz muamelesi gören bağlantılar budanmaya başlanır. Bu süreç ilk kez anne karnında, sonra ergenlikte gerçekleşir. Yetişkin beynine doğru dönüşüm sırasında hücre bağlantılarını içeren gri maddenin toplamı azalır; ak madde artar. Bunun pratik anlamı nedir? Yaşın 20’lerin sonuna yaklaşmasıyla birlikte, yeni bilgi ve beceri öğrenme kapasitesi yavaşça azalır. Diğer yandan, eldeki bilginin kullanımı kıvraklaşır ve süratlenir.
Hücrelerin azalması iyi mi, kötü mü, değişikliklerin ruhsal bozukluklarla ilişkisi var mı?
- Sezgisel olarak çok hücre daha iyidir diye düşünsek de, vücudumuzdaki her şeyin fazlası her zaman makbul değildir. Beyin açısından hücrelerin azalmasından ya da çoğalmasından ziyade, bu değişimlerin uygun zamanda ve uygun dozda olması önem taşır.
Ergenlerdeki duygusal durumu belirleyen beyin miymiş?
- Sadece ergenlerde değil, hepimizde duyguların beşiği beyindir; ama beşiği sallayan birçok etken olduğunu hatırlatayım. Beyindeki kimyasal değişimin formülü, kaybettiğimiz ya da korktuğumuz şeylere verdiğimiz tepkiler dikkate alındığında pek farklılık göstermeyebilir.
Bu araştırmadan elde edilen bilgiler bize ne fayda sağlar?
- Olgunlaşmanın tamamlanmadığı dönemde, kafası karışık yeni yetmelerden beklentilerimizi saptarken, bu bilgiler bize ışık tutabilir. Hiç olmazsa ölçüyü kaçırmayız.
Beyin görüntülerinin pratik kullanımı olacak mı? Neden bu kadar etkileyici buluyoruz?
- Duyguları saptamak için görüntüye ihtiyaç yok. Ancak görüntü ruhsal durumdaki değişikliklerin sahici olduğunu gösterir. Beyin görüntüleri, bu anlamda insanların ruh durumlarını daha fazla ciddiye almalarını sağlıyor. Fena bir sonuç değil...
Araştırmaya göre ergenlik 25 yaşa kadar süren bir dönem. Siz katılıyor musunuz bu ayrıma?
- Beyin gelişiminin özellikleri açısından 25 yaş bir dönüm noktası; öğrenmenin pekiştiği, bilgi ve yaşantıların tecrübe olarak kullanılmaya başladığı bir dönem. Beyindeki gri maddenin gereksizliklerden arındırılıp, süratli ve verimli işlemeye başladığı bir dönem.
EBEVEYNLERE TAVSİYELER
1 Birçok anne-baba ergenlik dönemindeki çocukları için yapacakları bir şey olmadığını düşünür. Ama araştırmalar ebeveyn desteği gören çocukların okulda başarılı olduğunu ve beladan uzak durduğunu gösteriyor.
2 Ona sevginizi gösterin, övülmesi gereken durumlarda övün. Ama bunu arkadaşlarının önünde yapıp, onları utandırmayın.
3 Çocuğunuzun okuluyla yakın ilişkide olun. Veli toplantılarına katılın, arkadaşlarını tanıyın.
4Ebeveyn taktikleri bazı yaşlarda tutar, bazı yaşlarda artık işlemez. Çocuğunuz büyüdükçe siz de davranışlarınızı ona uydurun.
5Çocukların en çok ihtiyacı olan şey sevgi, anne ve babaların koyacağı sınırlar, kurallardır. Çocuklar sonsuz özgürlükle baş etmeyi bilmez.
6Kurallarınızı ve kararlarınızı mutlaka onlara açıklayın. ‘Öyle istiyorum da ondan’ gerekçesi çocukları tatmin etmeyeceği gibi, sizden uzaklaştırır.