Yeni ilişki trendi

Güncelleme Tarihi:

Yeni ilişki trendi
Oluşturulma Tarihi: Ağustos 31, 2000 00:00

Haberin Devamı

2000'le birlikte hayatımızdaki herşey milenyum modasına endeksli yaşanmaya başlandı. Tabii buna ilişkiler de dahil. İlk elektriklenmenin yerini alan soğukluk büyüdükçe, ayrılmayan çiftler duygusal boşanma haline geçiyorlar. Shine Dergisi'nin son sayısında bu işin üstesinden nasıl geleceğiniz anlatılıyor...

Alışkanlık mı daha zor, yoksa sevmek mi dersek, cevaplar muhtelif olabilir. Ama işin en enterasan yanı, günümüzün en özgür ilişkilerinde bile eşlerin ayrılığa yanaşmayıp, duygusal boşanma yoluna gitmeleri. Duygusal boşanma da şu demek oluyor: Eğer birlikte olan iki insan doğal olarak bir müddet sonra birbirinden soğuyorsa, bu bir ayrılık sebebi olabilir. Ama o ateşi muhafaza etmeye çalışanlar bir yana, bir de artık alıştığı adamdan veya kadından vazgeçmeyip, akıntıya göre kürek çekenler var. İşte bu da, ilişkilerde yeni trendi oluşturuyor. Şöyle ki, kurduğu düzenden ayrılmayı göze alamayanlar, hayatlarını aynen devam ettiriyorlar ama bu arada yeni perspektifler edinmeyi de ihmal etmiyorlar. Tabii bunun da bir takım tedavi yöntemleri var -ki bunları aşağıda göreceksiniz- ama milenyum insanları genelde tedavi etmek yerine duygusal ayrılığa gitmeyi tercih ediyorlar...

Sorunu bulun

Eğer bir duygusal boşanma periyoduna girdiyseniz ki, bu bir ilişkide pekçok defa olabilir, kesin olarak neyin sorun yarattığını öğrenmelisiniz. Ama klasik suçlamalar veya günlük olaylar değil, gerçekten neyin aranızda sıklıkla kavgaya yol açtığı önemli. Belki sizin ilişkilerin nasıl olması gerektiği hakkında bir takım gerçek dışı fikirleriniz vardır. Veya belki siz fazla vericisiniz ya da fazla baskıcısınız. Belki de siz kendinizi duygusal olarak boşanmış hissediyorsunuz ve aklınız başka yöne gitmiyor ve bu da davranışlarınızı etkiliyor...

Sorumluluk alın

Partnerinizle bu sorunu konuşmak için, uygun bir moda girmeniz gerekiyor. Yani sorun neyse, onun sorumluluğunu üstünüze alın. Kendinizi şuna zorlayın: Eşinizi kim olduğunu ve nasıl davranacağını bilerek kabul edin. Ona karşı iyi ve toleranslı olmaya çalışın. Sizin kesin olarak doğru olduğunu düşündüğünüz şekilde değil, sizi mutlu ve huzurlu yapacak şekilde davranın. Bir de şuna dikkat etmek lazım: Genel olarak agresif misiniz, devamlı olarak eşinizin hatalarını mı arıyorsunuz ve duygusal şantaj yapmaya meyilli misiniz? Belki de siz başka şeylerden konuşarak gerçek probleminizi gözardı ediyorsunuz...

İhtiyaçlarınızı anlayın

Sevgi ve anlayış kelimelerini söylemek sizin ilişkinize bir katkıda bulunmayacaktır, bunu bilin. İlişkiden doğan ihtiyaçlarınızı kategorize etmekle işe başlayabilirsiniz: Ruhsal, sosyal, güvenlik açısından, duygusal ve fiziksel olarak ayırın. Her bir kategoride neye ihtiyaç duyduğunuzu saptayın. Her birinin sizin için neyi ifade ettiğini, hangi korkularınızı ayağa kaldırdığını açıklayın.

Tekrar bağlanmak

Artık tavırlarınız değiştiğine göre, şimdi ona neyin peşinde olduğunuzu açıklamanın vakti geldi. Ama anlaşalır ve uzlaşılır bir dille. Şöyle düşünün, eğer o size, uzun zamandır sizi inceleme altına aldığını söylese ne yapardınız? Kesin olun ve yargılayıcı davranmayın. Birçok erkek duygusal konulardan konuşurken kendini rahatsız hisseder. Sabırlı olmalısınız...

Duygusal boşanmanın eşiğinde misiniz?

Aşağıdaki sorulara doğru ya da yanlış diye cevap verin. Ama dürüst olun ve ilk reaksiyonunuzla yanıtlayın. Eğer doğrularınız yanlışlarınızdan fazlaysa, duygusal boşanmanın eşiğinde olabilirsiniz...

1. Aşk hayatım beni tatmin etmiyor.

2. Eşim beni gerçekten dinlemiyor.

3. Eşime güveniyorum.

4. Eşimin beni asla terketmeyeceğini biliyorum.

5. Gelecek için umutluyum.

6. Hislerimi paylaşmam kolay değil.

7. Eşim sıkı sık ‘seni seviyorum’ diyor.

8. Problemlerle uğraşmak yerine yalan söylüyorum.

9. Yaptıklarım takdir ediliyor.

10. Kontrol edilemez haldeyim.

11. Eşim kötü günlerimde hep yanımda.

12. Eşim eleştirilerinde çok acımasız.

13. Partnerim beni anlıyor.

14. Eşimin sıkıldığını hissediyorum.

15. Eşim hislerini paylaşmayı sevmiyor.

16. Kendimi boşanmış gibi hayal ediyorum.

17. İlişkimizde hala tutku var.

18. Oda arkadaşlarından farkımız kalmadı.

19. Arkadaşlarımın ilişkilerine özeniyorum.

20. Eşim benimle ilgili hikayeleri dinlemekten hoşlanmıyor.

Milenyum tarzı ilişki yaşayanlar

Hülya Avşar-Kaya Çilingiroğlu: Ülkemizin en medyatik ikilisinin ilişkisi, Avşar'ın da sık sık açıkladığı gibi son derece modern bir ilişki. Özellikle eşinin gezip tozmasına asla karışmayan Avşar, aynı şekilde kendisine de karışılmasına pek izin vermiyor gibi...

Claudia Schiffer-Tim Jeffries: Dünyanın en ünlü top modellerinden biri olan Claudia Schiffer, özgürlüğüne gayet düşkün biri olarak biliniyor. Trilyoner sevgilisi Jeffries'in durumu nedir bilemeyiz ama, Schiffer özellikle son zamanlarda ilişkinin boyutunu değiştirmeye meyilli gözüküyor. Yani biraz daha yabancılaşmış bir ilişki arayışında...

Derya Tuna-İbrahim Tatlıses: Gerçi ayrıldılar ama Tuna ve Tatlıses'in çok ses getiren ilişkisi hala konuşuluyor. Özellikle ünlü türkücünün çapkınlıkları ve kendi hayatını yaşama çabası son derece uygun düşüyor milenyum ilişkilerine...

Elizabeth Hurley-Hugh Grant: Son dönemlerin en çok bahsedilen oyuncu-mankenlerinden olan Liz Hurley, 13 senedir bir barışıp bir ayrıldığı Hugh Grant ile çok mutlu. Onlarınki tamamen özgür bir ilişki. Kimin kiminle gezdiği, ne yaptığı belli değil. Aynı evde yaşayıp ayrı hayatlar sürmenin keyfini çıkarıyorlar da denilebilir...

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!