Yeni halimi görenler ‘Vay!’ diyor

Neden 11 yıl sonra müzik şirketinizi değiştirme kararı aldınız?
- Eski şirketimle aramda hiçbir sorun yok. Ama artık kendi prodüksiyonumu yapıp, kendi ayaklarımın üstünde durmaya karar verdim. Bir de hayatımızda değişiklikler yaratmak her zaman iyidir. Yeni kan yeni fikirleri getirir.

Funda Arar dendiğinde akla Kıraç geliyor. Ama bu albümde ona ait söz-beste yok...
- İnsanların ismimizi beraber anmasının nedeni yaptığımız televizyon programının başarısıydı. Yoksa Emel-Erdal ya da Nilüfer-Kayahan gibi bir ikili değildik. Tabii aynı plak şirketinde olduğumuz için müzikal paylaşımlarımız da olmuştu. Şimdi de bir sorunumuz yok.

“Değişiklik iyidir” dediniz. Yeni albümle birlikte sizde nasıl bir değişim var?
- Bu sefer müzikal ve yorumcu olarak diğer albümlerin bir adım daha üstüne çıktık. Şarkılar arasında da hem akustik, hem Batı ritmleri olanlar, içinden ateş çıkanlar var.

Neden albümde bu kadar ‘damar’ şarkı var? Sıkıntılı bir dönemden mi geçtiniz?
- Arkadaşlarım da senin gibi “Albümü koy, masayı kur, sabaha kadar iç” diyor. Böyle denk geldi. Yoksa sıkıntılı bir süreçten geçmiyordum.

Aysel Gürel’in iki yeni sözünü nereden buldunuz?
- Eşim Febyo, Aysel Gürel’in vefatından önce Yonca Lodi’nin albümü için çalışıyordu. O dönem Aysel Gürel’le de tanıştı. Ve Gürel Febyo’yu çok sevmiş. Şarkı sözlerini yazıp yazıp verdi. Febyo’da daha bir sürü şarkısı var. Tabii albüme koyduklarımızın haklarını Mehtap ve Müjde Ar’dan satın aldık. Bence ‘Onno Tunç-Aysel Gürel duygusu’ bu bestelerde de Febyo ve Aysel arasında yeniden yakalandı.

EĞER FEBYO HAYATIMDA OLMASA SEVİLEN BİR ŞARKICI OLMAYABİLİRDİM

Febyo Taşel sizi çok iyi tanıdığı için mi böyle size özgü şarkılar yazıyor?
- Benim ne tarz şarkılardan hoşlandığımı, sesimin aralığını, hangi tarz nağmelerin bana yakıştığını çok iyi biliyor. Kimyamız uyuyor. Ama “Yaptığı şarkıları karısına saklar” gibi bir durumumuz yok. Örneğin bu albümdeki şarkıların bazılarını başka sanatçılara da dinletti ama bana kısmet oldu.

Sizce hayatınızda olmasa müzikal kariyeriniz nasıl olurdu?
- Febyo eşim olması dışında, müzikal anlamda hayatımdaki temel taşlardan biri. Eğer hayatımda olmasaydı albümleri bu kadar satan ve sevilen bir şarkıcı olmayabilirdim.

Yedi yıldır evlisiniz. Bir kadın yedi yıl aynı adamı severek, aşk şarkılarını nasıl bu kadar içten söyler?
- Gerçekten eşinizi bulduysanız, o aşk yıllar boyu devam ediyor. Eşime hala aşığım ama ilk günlerdeki gibi kalp çarpıntıları ve “Aman Febyo gelecek” paniklemelerim artık olmuyor. Onunla paylaştıklarım şarkıları bana böyle söyletiyor olabilir. Bir de nasıl bir oyuncu karşısındakine aşık rolü yapıyorsa, ben de oyuncu gibi sözlerden etkilenip o duyguların içine giriyorum. Bu da sana tüyom olsun!

Albümün adı ‘Aşkın Masum Çocukları’. Sizin aşkınızda masumiyet devam ediyor mu?
- Evet, çünkü öyle olması lazım. Evliliğimi çirkinleştirmeden, naif yürütmek istiyorum. Bu da evliliğin uzun sürmesini sağlıyor. Tabii hayatta her şeyimiz tozpembe değil. Ama tartışacağınız zaman bir terbiye sınırınız olmalı.

Eşiniz aşk şarkıları yazıyor. Siz bu aşk şarkılarını okuyorsunuz. Bir aşk yuvası hayal ediyorum...
- (Gülüyor). Canım biz bunları içimizde yaşıyoruz. Hiç öyle romantik hareketlerimiz, mum ışığı yemeklerimiz, sürekli sevgi sözcüklerimiz yoktur. Hatta fazla mıç mıç olmaya, balım aşkım gibi laflara gıcık bile olurum.

Çocuk düşünüyor musunuz?
- Bilmiyorum. O da başıma dert oldu vallahi. Febyo da çok istemedi. Yoksa benden mi korkuyor dersin!

Korkar mı sizden?
- Kaşım kalkıktır biraz. Ama çocuk talebi olsa söyler herhalde. Ailelerimiz istiyor. Annem laf sokuşturuyor ama kısmet bakalım...

GENCİM GÜZELİM FİTİM

Aradan geçen iki yılda kadın olarak nasıl bir değişim geçirdiniz?
- 35 yaşındayım. Bana hep “Yaşından ağır kıyafetler giyiyorsun” diyorlardı. Bu sefer bu eleştirileri göz önünde tutarak seçimler yaptım. Daha yaşım gibi ve seksi bir kadın oldum. Bu aralar kendimi iyi, güzel ve fit buluyorum. Sekiz kilo verdim. Spor yapıyorum. Yediğime içtiğime dikkat ediyorum. Gencim, güzelim (Gülüyor). Yeni halimi görenler ‘Vay!’ diyor.

Peki neden bu seksi kadını ortaya çıkarmak için 10 sene beklediniz?
- En başta fiziğimi kullansaydım, ilk klibimi mantoyla çekmeseydim çok daha başka biri haline gelebilirdim. Ama önce bir şeyleri ispat etmem gerektiğini düşündüm. Hiçbir zaman magazin yönümle popüler olmadım. Şimdi bazı şeyleri ispatladım. Aynı zamanda dekolteyi de seven bir kadınım! Basitleşmeden ve abartmadan giyerim. En çok sırt dekoltesini seviyorum. Ama sırt dekoltesi vereceksem bacaklarımı kapatırım. İşin numarası da orada yatıyor (Gülüyor).

Bir de soğuk görünme derdiniz var sanırım...
- Hiç öyle düz ve durgun biri değilim. Hayatımda bir sürü çılgınlıklarım oldu. Bunun sebebi herhalde duygusal şarkılarımdan kaynaklanıyor. İlk kez birkaç sene önce bundan bıkmıştım. Artık bunu kırdım. Bunu insanlara ispatlamaya çalıştıkça daha beter soğuk görünüyordum. Herhalde bu biraz da yetiştirilme tarzımızdan geliyordu. Amiyane tabiriyle hiç ‘yırtık’ olmadık. Hep hanım hanımcık olmamız tembih edildi. Ama bunları aştığımı düşünüyorum.

ÇOCUKLUĞUM TAŞINMAKLA GEÇTİ

Funda Arar sözlerini kendi yazdığı ‘Sevdiklerim’ şarkısında “Çocuklarım var bir de oyuncaklarım, hatırladığımda beni ağlatan” diyor. Arar’a çocukluk yıllarını sorduğumuzda şu yanıtı alıyoruz: “O dönemi hatırladığımda duygusallaşıyorum. Babamın sürekli tayini çıkardı ve hep yer değiştirirdik. Arkadaşlarım ve oyuncaklarım arkamda kalırdı. O ayrılıklarda çok ağlardım.”