Yeni bir yazı icat eden hükümdar, o yazıyla Kur’an bile yazdırdı

Güncelleme Tarihi:

Yeni bir yazı icat eden hükümdar, o yazıyla Kur’an bile yazdırdı
Oluşturulma Tarihi: Ekim 05, 2006 00:00

Timur’un soyundan gelen ve 1483 ile 1530 yılları arasında yaşayan Hind-Türk İmparatoru Bábur Şah, liderliğinin yanısıra kuvvetli bir yazar ve güçlü bir şairdi. "Hatt-ı Báburi" denilen yepyeni bir de yazı icad etmiş, üstelik bu yazıyla bir de Kur’an yazdırmıştı. Dünyada tek nüsha olan bu Kur’an, şimdi İran’ın Meşhed kentindeki bir kitaplıkta muhafaza ediliyor.

TİMUR soyundan Zahiruddin Muhammed Bábur, Hindistan’daki Hind-Türk İmparatorluğu’nun kurucusuydu. 1483 ile 1530 yılları arasında yaşadı ve tarihlere "Bábur Şah" olarak geçti.

Maceralarla dolu bir ömür süren Bábur, liderliğinin yanısıra hem kuvvetli bir yazar, hem de güçlü bir şairdi ve "Báburname" adını verdiği hatıraları dünyanın sayılı otobiyografilerindi.

Bábur, bütün bu faaliyetlerinin yanısıra bir de yazı icat etti... Oğullarıyla bazı devlet büyüklerine gönderdiği mektuplarını "Hatt-ı Báburi" adı verilen bu yazıyla kaleme aldı ve aynı yazıyla bir de Kur’an yazdırdı.

Hükümdarın mektupları zamanla kayboldu ama yazdırdığı bir Kur’an bugünlere ulaştı. Kur’an, şu anda İran’ın Meşhed kentindeki "Ástán-i Kods-i Razavi" isimli kitaplıkta muhafaza ediliyor ve icadı olan yazının alfabesi de elimizde bulunuyor.

Türkiye, Bábur’un icadı olan yazıyı ve Kur’an’ı, Türk hat sanatının son büyük üstadı olan ve bu senenin başında kaybettiğimiz Prof. Dr. Ali Alparslan’ın bir makalesiyle tanıdı. Burada bir sayfasının fotoğrafını gördüğünüz ve tek nüsha olan bu Kur’an, araştırmacılarımızın ilgisini bekliyor.

Hazreti Muhammed, her iki kıblenin de imamıdır

"İki devlet sahibi" sözü, Hazreti Mevláná’nın Mesnevi’sinde çok sık olarak "Veliyy’üd-devleteyn" diye geçer.

İki devlet, dünya ve ahıret devletidir; eren, bütün iradesini Tanrı’ya verdiğinden dünyası, adetá ahıret olmuştur. O’nu görür, O’nunla duyar, her hareketi, O’nun rızasına uygundur. Dünyada böyle bir devlete kavuşmuştur, ahıretteyse Ar’af erenlerine katılacak, o devlete erecektir.

"İki kıblenin imamı" sözü de yine Mesnevi’de beyitte "İmamü’l-kıbleteyn" diye geçer. İki kıbleden maksat Kudüs ve Kábe’dir. Müslümanlıkta ilk kıble Kudüs’tü, sonra, II. surenin (Bakara) 144-150. áyetleri inerek Kábe kıble olmuştur. "İki kıble imamı" ise, Hazreti Muhammed’dir (S.M.). Erenler, Hazreti Muhammed’in (S.M.) várisi olduklarından, onlar da, nıyabet yoluyla iki devlete sahip sayılırlar, "iki kıblenin imamı" diye övülürler.

Yağsız irmik helvası

İrmik ağır ateşte rengi dönmeye başlayıncaya kadar tahta kaşıkla kavrulur ve üzerine azar azar kaynar süt iláve edilir, kapağı kapatılır ve çok hafif ateşte sütü çektirilir. İçine bir miktar pudra şekeri atılır, yeniden karıştırılıp kepçeyle bastırılır. Servis tabağına kaşık kaşık konur, soğuduktan sonra parçaların arasına yeniden pudra şekeri serpilir. Suda haşlanıp kabukları çıkartıldıktan sonra fırında kızartılmış olan badem parçaları çok ufak olmayacak şekilde havanda dövülür ve helvanın üzerine serpilir.
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!