Yeni albüme Türk ezgileri koyacağız

Grup üyeleri başta Martin Blunt, davulda Jon Brookes, vokalde Tim Burgess, gitarda Mark Collins ve klavyede Tony Rogers bu 20 yılda sayısız kült albüm çıkardı. Charlatans’ın ısrarcı, hayat dolu albümleri, özellikle pozitif şarkı sözleri nedeniyle seviliyor. 1990’larda çıkan ‘Some Friendly’ albümü ve bu albümün unutulmayan hiti ‘The Only One I Know’ çıktığından beri farklı tarzlara eğildiler. Grup, 2008 yılında
çıkardıkları ‘You Cross My Path’ ile son çalışmalarını ücretsiz olarak internet aracılığıyla hayranlarıyla buluşturdu. Ticari bir dibe batışın aksine, bu girişim dinleyenlerin gruba olan bağlığını daha da pekiştirdi ve bu sayede yeni kayıtları üzerine daha yoğun bir istekle çalışmaya başladılar. On birinci stüdyo kayıdı ‘Who We Touch’ şu ana kadarki en öne çıkan, hem grubun sanatsal limitlerini zorlayan hem de büyük bir dinleyici kitlesine ulaşmasını sağlayan albümleri. Konser öncesinde, grubun davulcusu Jon Brookes’la konuştuk.

- İstanbul konserinizde Türk izleyiciler için nasıl bir porgram hazırladınız?
-Daha önce Türkiye’ye hiç gelmemiştim, dolayısıyla benim için yeni bir macera olacak. Grup olarak da ilk defa Türkiye’de çalacağız, hepimiz çok heyecanlıyız. Ülkenizin çok güzel bir yer olduğunu ve Türklerin özellikle İngiliz pop ve rock gruplarına çok ilgi duyduğuna dair hikâyeler duydum. Umuyoruz ki konser çok iyi geçecek. Çok farklı albümlerden, çok farklı tarzlarda şarkılar çalacağız.
- Grup olarak 20. yılınızı dolduruyorsunuz...
-Hatta 20 yıldan bile fazla zamandır müzik yapıyoruz! Birçok iniş ve çıkışa, çok farklı müzik dönemlerine tanıklık ettik. Bu nedenle çok şanslıyız. Turnelere çıktık, albümler yaptık. Tıpkı sanatın diğer formlarında olduğu gibi yıllar içinde yapılan müzikler değişti. Bizim yaptığımız müzik de zamanla değişti. Yeni, heyecan verici değişiklikleri kendi müziğimize ekliyoruz.
- Bu aralar nelerden etkileniyorsunuz?
-Şu anda, tüm dünyada çok farklı tarzlarda müzik dinleniyor. Eskiden etkili müzik dergilerine baktığınızda sadece size dinletmek istedikleri müziği karşınızda bulurdunuz. Oysa şimdi, eskiden olduğu gibi piyasanın empoze ettiği tek bir müzik tipi baskın değil. Konserler ve şovlarla insanlar çok başka tarzları dinliyor. Ayrıca evde ve bilgisayarla da müzik yapılıyor. Dolayısıyla daha fazla dans müziği yapılıyor. Biz de farklı tarzlarda gezinip, değişik işler yapıyoruz. Yeni tarzlara kayıyoruz. Mesela, son albümümüz çok post-punk değildi, daha rock sesleri taşıyordu. Hatta West-coast pop bir sound’u vardı. Grupta her üyenin kendine has ayrı bir tarzı var. Hepimiz yeni şeyleri ve noktaları bir araya getiriyoruz.
- Bildiğiniz Türk sanatçı var mı?
-Ä°sim veremem ama ÅŸunu söyleyebilirim; Türk müziÄŸinin 60’lı ve 70’li yıllarda rock müziÄŸe büyük etkisi oldu. Mesela, Led Zepplin batı tarzdaki müziÄŸine doÄŸudan ilginç enstrümanlar ekleyerek yeni bir tarz kattı. Charlatans olarak biz de bir sonraki albümde bu tip, Türk ezgilerine yer vereceÄŸiz.Â
- Geçen yıl bir konserde fenalaştınız ve size beyin tümörü teşhisi kondu... Şimdi sağlığınız nasıl?
-Gayet iyiyim. Tedavimde ilerlemeler var ve kendimi güçlü hissediyorum. Yeni yeni turnelere çıkmaya başladım. Kendimi en iyi hissettiğim şeyi yapıyor; davul çalıyorum.