Yemek kursuna gideceğime yemek programı yapıyorum

Güncelleme Tarihi:

Yemek kursuna gideceğime yemek programı yapıyorum
Oluşturulma Tarihi: Ocak 07, 2008 00:00

Ece Erken evlenince işi gücü bırakacak zannedildi. Ancak Erken’in sunuculuktan vazgeçmeye hiç niyeti yok. Hafta içi her gün Star’da "Ece ile Yemek Saati" programını sunacak olan Erken’in, eşi Tuncer Öztarhan’ı ikna etmesi kolay olmuş. "Çalışmana gerek yok. Yemek kursuna gidersen iyi olur" diyen eşi, yemek programı yapma önerisiyle karşısına çıkan Ece Erken’i reddedememiş.

Haberin Devamı

Ece Erken'in fotoğrafları için tıklayın...

Ece Erken evlenince işi gücü bırakacak zannedildi. Ancak Erken’in sunuculuktan vazgeçmeye hiç niyeti yok. Hafta içi her gün Star’da "Ece ile Yemek Saati" programını sunacak olan Erken’in, eşi Tuncer Öztarhan’ı ikna etmesi kolay olmuş. "Çalışmana gerek yok. Yemek kursuna gidersen iyi olur" diyen eşi, yemek programı yapma önerisiyle karşısına çıkan Ece Erken’i reddedememiş.

Yemek programı yapmayı kabul ettiğinize göre yemekle aranız çok iyi olmalı?

- Aslında yemek yapmayı bilmiyorum. Hayatım boyunca da hiç yemek yapmadım. Eskiden kendi yaptığım bir şeyi yiyemezdim! Evlendikten sonra bir şeyler yapmaya başladım. Biraz bir şeyler öğrenince de yemek yapma işini sevdim.

Yemek kursuna gideceğime yemek programı yapıyorum
Meditasyon gibi gelmeye başladı bana.

Ne tür yemekler yapıyorsunuz?

- Unlu kurabiyeler, tatlılar yapıyorum. Geçen gece saat 01:00’de Fransız kurabiyesi yaptım mesela. Kocam çok beğendi. Eşim eskiden haftada üç gün spora gidiyordu artık her gün spor yapıyor.

Bu yemek yapma tutkusunun altında aşk yatıyor gibi geldi bana.

- Evet, tek başıma yaşasam yemek yapmam. Ama insanın eşi söz konusu olunca daha bir hevesle yapıyor. Kendini mutlu etmenin dışında onu da mutlu etmek önemli çünkü. Zaten devamlı Tuncer’e soruyorum: "Beğendin mi?" diye.

Yemek programı yapmanın nesi size cazip geldi?

- Ben hayatım boyunca böyle bir program yapmadım. Hep eğlenceli ve hareketli programlar sundum. "Ece ile Yemek Saati"nde ise sadece oturup, konuşuyorum. Bu benim için bir geçiş dönemi.

KAYINVALİDEM ÇOK DESTEK VERDİ

Başka teklifler geldi mi?

- Çok teklif geldi. Ama işin ilginci; eşim bir yemek kursuna yazılmamı istediği gün böyle bir program teklifi geldi.

Eşiniz, tekrar ekranlara dönmenize sıcak baktı mı?

- Bakmadı. İstemiyordu hiç. "Daha yeni evliyiz. Evliliğimiz bir otursun" diyordu. Ama birçok teklif gelince de kaçırmak istemedim. Eşim de çok anlayışlı davrandı. Çünkü ben evde oturacak bir insan değilim. Bir de köşe yazarları beni çok eleştirdi: "Evlenince kadınlar evde mi oturmalı" diye. Bence her kadın çalışmalı ve ekonomik özgürlüğü olmalı.

Yemek programı olunca eşinizi ikna etmek daha kolay olmuştur herhalde...

- Aynen öyle. Yemek kursu yerine yemek programı oldu işte. Kayınvalidem de çok destek verdi.

Kıskanç mı eşiniz?

/images/100/0x0/55eab1a1f018fbb8f890ba70
- Hayır değil. Geçen gün hesapladım da birbirimizi sekiz yıldır tanıyoruz artık.

Ne kadar uzun bir süre! Evlilik teklif etmek için niye sekiz yıl beklemiş?

- Benim eşim rahmetli dayısı Demir Ural’ı çok severdi. Allah kısmet ederse çocuğumuzun adını Demir Ural koyacağız. Dayısı da çok geç yaşta evlenmeye karar vermiş. 40’lı yaşlarda evlenecekken hayatını kaybetmiş. Tuncer de dayısını örnek alıyormuş. Hayali geç evlenmekmiş. Sağ olsun son anda caydı da biz de evlendik!

Yalnız sabrınız için sizi de tebrik etmek gerekiyor...

- Bekledim evet. Çünkü Tuncer beklemeye değer bir insandı. Dünyanın en mutlu insanıyım. Böyle bir kocam olduğu için çok şanslıyım. Aile olarak bana karşı çok yakın ve ilgililer. Ben çok neşeli bir insanım. Eşimle evdeyken devamlı gülüp, eğleniyoruz. Evliliği herkese tavsiye ediyorum. Eskiden tek başıma yaşıyordum, anlamıyordum ama şimdi Tuncer’siz bir ev düşünemiyorum. Sekiz yıldır zaten vardı ama aynı evde yaşamıyorduk. Şimdi apayrı bir hayat söz konusu.

Hiçbir zorluğu yok mu aynı evde yaşamanın?

- Sanki Tuncer’le yıllardır evliymişiz gibi oldu aynı eve girince. Bana da çok enteresan geliyor ama öyle. Bu saatten sonra tek isteğim; çocuklarımızın olması.

Peri masalı gibi bir hayata "Ece Erken dayak yedi" haberi gölge düşürdü mü?

- Bizimle birçok kere röportaj yapmak istediler. İkili röportaj vermiyoruz. Çünkü eşim bir işadamı ve belli bir çizgisi var. Basında yer almaktan hoşlanmıyor. Herkes de buna saygı duymak zorunda. Biz röportaj vermeyince de insanlar kendi kafalarına göre senaryo uydurup, yazıyorlar. Benim eşim hayatında bana değil, karıncaya zarar vermeyecek bir insan. Arkadaş ve aile çevresinde herkes onu çok sever. O kadar temiz kalpli biri ki; ayrıca çok da medenidir. Zaten öyle bir şey olsaydı evli kalmazdık.

Çocuğum olsa TV izletmem

Yeniden ekranlara dönecek olmak sizi heyecanlandırıyor mu?

Yemek kursuna gideceğime yemek programı yapıyorum
- Evet... Bizim yayın kuşağımızda yer alan sabah programları kaldırılınca daha da iyi oldu. Öyle bir program yapmalıyız ki; seyirciler; "Demek kaliteli programlar da yapılabiliyormuş" demeli. Eskiden müzik-eğlence programları ağırlıktaydı. Şimdi kim, kimden çocuk aldırmış türü programlar var. Çocuğum olsa televizyon izlettirmem ona.

Programda yemekleri siz mi yapacaksınız?

- Elif Hanım diye yardımcı bir arkadaşımız olacak. Bizim programımız aslında yemek yapmayı bilmeyenlere bir kurs niteliğinde. Bu arada bir de PR işine giriyorum. Eşim Vepa’nın yönetim kurulu üyesi. BCB Girls, Jessica Simpson, BCBG Max Azria gibi dünyaca ünlü markaların satış noktası olan CHO ayakkabı mağazalarının tanıtım işleri bundan böyle bana ait.

Bu aşka çok emek verdik

Bu evlilik için; "Hayatımın başarısı" der misiniz?

- Her kadın gerçekten sevdiği adamla evlenmek ister. 40’ına gelen bazı kadınlar ya mantık evliliği yapıyor ya da çocuk uğruna evleniyor. Ben ne mantık ne de çocuk uğruna bir evlilik yaptım. Bizimki eski Türk filmlerindeki gibi bir
Yemek kursuna gideceğime yemek programı yapıyorum
evlilik oldu. Birbirimize çok emek verdik. Ayrıca ilişkimiz evlenince oturdu.

Çocuk sahibi olmak istediğiniz çok belli. Ama bir yandan da iş hayatına döndünüz. Neler planlıyorsunuz bu konuda?

- Ben herhalde yedi ay daha çalışırım. Karın bu sürenin sonunda iyice şişiyor. Zaten yemek programı yapıyorum. Şişmanlamışım gibi idare ederim belki. Haber spikeri Nazlı Öztarhan bizim kuzenimiz mesela. O sakladı işte. Zaten ilk üç ay düşük tehlikesi olabileceği için hamileliği saklamak gerekirmiş. Allah hiç kimseye yaşatmasın böyle bir şeyi.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!