Yeme, içme aman yeşilden vazgeçme
Güncelleme Tarihi:
Oluşturulma Tarihi: Nisan 23, 2004 00:15
Yeşili olmayan bir gezegende canlıların yaşaması mümkün mü?Sebzesiyle, meyvesiyle, çayırıyla, çimeniyle ‘Yeşil’ hayat demektir. Klorofil olmazsa hayat yok demektir. Klorofil sayesinde yemyeşil çayırlar, ağaçlar ve bitkiler, güneşin enerjisinden yararlanıp gelişiyorlar.
Fotosentez sayesinde karbondioksit ve su birleşip karbohidratlara dönüşüyor. Ve bu işlem sırasında oksijen havaya karışır. Oksijen ve karbohidratlar olmadan hayatın varlığından söz edilemez.
KATARAKTA BİREBİR OLAN YEŞİL: ISPANAK
Yeşil sebzeler arasında ıspanak çok ayrı bir yere sahip. Eğer yaşlılık döneminizde gözlerinizde sorunlar yaşamak istemiyorsanız, ıspanak yiyeceksiniz. Ispanak, gözler için büyük önem taşıyan antioksidanlardan lutein’i içerdiği için gözlerinin sağlığını korumak isteyenlerin bol bol ıspanak yemeleri öneriliyor. Gözlerde yaşlanmayla ilgili sorunları önlemekte ıspanak çok önemli bir rol oynuyor. Özellikle katarakt adıyla bilinen göz hastalığına karşı ıspanak çok etkili.
MEKSİKALI AVAKADO
1519 yılında İspanyol denizci Hernan Cortes, Meksika’ya ayak bastığı zaman, daha önce hiçbir yerde görmediği bir meyve ile karşılaştı. Bu meyvenin kabuğu çok sert ve koyu yeşil renkteydi. İçi ise kadife gibi yumuşacıktı. Yeni Dünyanın insanları bu meyveden yaşlılığı geciktirdiğine inanılan özel yağlar üretiyorlardı. Ayrıca afrodizyak olarak da kullanılıyordu. Meyveler arasında en yüksek yağ oranına sahip olan avokadodur. Ama bu meyvedeki yağ ‘mono doymamış yağ’ türüdür ve kolesterol oranını yükseltmez. Avokadoda bulunan beta- sitosterol isimli madde kanserli hücrelerin bölünüp çoğalmalarını önler. Damar hastalıklarına karşı da çok etkilidir.
KARACİĞERİN KORUYUCUSU ENGİNAR
Enginar, yeşil sebzeler arasında en çok sevilen ama en seyrek tüketilen cinslerden biridir. Enginarın kabuklarının ayıklanması, içinin temizlenmesi çok zor olduğu için evlerde sık sık enginar yemeği yapılmaz. İlkbahar ve yaz aylarının başları, enginarın en bol olduğu dönemdir. Enginar, C vitamini, magnezyum, folat ve lif içerir. Ayrıca kalp için yararlı pek çok fitokimyasala sahiptir. Kandaki kötü kolesterol miktarını azaltır Bu saydığımız özelliklerinin yanısıra sinarin adıyla bilinen bir madde içerir ki, bu da karaciğerin sağlığı için gereklidir. Enginar, kalp ve karaciğerin sağlığını koruyan eşsiz bir yeşil sebze. Aynı zamanda kansere karşı da vücudu çok iyi savunuyor.
KANSERE BROKOLİ
Son yıllarda brokoli, mutfaklardan hiç eksik olmayan sebzeler arasına girdi. Bu sebzeye ilginin birdenbire artmasının önemli bir nedeni var: Yapılan çalışmalar, brokolinin yaman bir kanser savaşçısı olduğunu ortaya çıkardı. Brokolide bulunan sulforafen isimli bir madde, kanser hücrelerinin bölünmelerini önlüyor. Aynı zamanda göz hastalıklarına, kalp ve damar hastalıklarına karşı da brokolinin çok etkili bir silah olduğu, tıp dünyasında kabul edildi. Lahana türlerinin de kanserle savaşta, brokoliden hiç aşağı kalmadıklarını belirtelim.
KİVİ C VİTAMİNİ DEPOSU
Kivi meyvesine, Yeni Zelanda’da yaşayan bir kuşun adı verilmişti. Kiwi kuşu ile kivi meyvesi, Yeni Zelanda’nın simgeleri. Ancak bu meyve Çin’de Yangtze Nehri kıyılarında yetişiyordu. Çinliler ona Yangtao adını vermişlerdi. Yirminci yüzyılın başlarında, kivi tohumları Yeni Zelanda’ya getirildi ve kısa sürede kivi yetiştiriciliği ülkede yaygınlaştı. Bu meyve bol miktarda C vitamini, potasyum, magnezyum ve lutein içeriyor. Bir kiwideki C vitamini miktarı, bir portakaldakinin iki misli.
Yeni tercihimiz ‘Yeşil çay’
Efsaneye göre, Çin İmparatoru Shen Nung, M.Ö. 2737 yılında bir ağacın gölgesinde oturuyormuş. O sırada uşağı, İmparatora kaynatılmış su ikram etmek istemiş, O anda çıkan rüzgar, ağaçtaki yeşil yapraklardan bir kaçını su dolu kaba düşürmüş. İmparator, yeşil yapraklı suyun tadını pek beğenmiş. Böylece çay yaprakları Çin’in geleneksel içeceği olmuş. Bir zamanlar tıp dünyası çayın sağlığa verdiği zararları sıralayıp dururlardı. Günümüzde ise tam tersine. Çayın nimetleri saymakla bitmiyor. Kalp hastalıklarını, felci, kanser türlerini ve daha başka bir çok hastalığı önleyen yararlı bir içecek. Yeşil çay, son zamanların en gözde içeceği oldu. Kanser korkusu, pek çok kişiyi yeşil çay içmeye yönlendiriyor.
Yazanlar: Dr. James A. JOSEPH, Daniel A. NADEAU ve Anne UNDERWOOD
Derleyen: Azize BERGİN
Huzura kavuşmak için ‘mavi’
Bir haftasonu, sahilde, denizin ya da gölün mavi sularını seyrederken rahatlamaya başladığınızı hissedersiniz. O dakikalarda hayatınızı ele geçiren stresten kurtulursunuz. Mavinin çok önemli bir özelliği vardır, stresi azaltır. Mavi renkli meyve ve sebzeler de beyinde o mavi suların yarattığı etkiyi tekrarlar.
PATLICAN
Mavi sebzeler denilince akla gelen ilk isim elbette ‘patlıcan’ oluyor. Patlıcan, beşinci yüzyıldan beri Çinde ve Hindistanda yetiştiriliyordu. Onikinci yüzyılda, araplar bu sebzeyi ispanya’ya getirdiler. Gerçi ispanyollar, patlıcanı sevmişlerdi ama diğer Avrupa ülkelerinin bu yararlı sebzeyi benimsemeleri uzun zaman aldı. Nedense Avrupalılar, patlıcanın deliliğe yol açtığına, cüzzam ve kanser gibi hastalıklara neden olduğuna inanmışlardı. Bugün durum çok farklı. Artık tüm dünya patlıcanın nimetlerini biliyor. Aslında patlıcan, zengin bir vitamin kaynağı değil. Ancak saponin adıyla bilinen bir fitokimyasal maddeyi içeriyor. Saponin, alerjilere ve iltihaplanmalara karşı vücudu koruyor. Ayrıca kandaki kolesterol oranının düşmesine de yardımcı oluyor. Uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda patklıcanın çok önemli bir özelliği daha ortaya çıkarıldı. Patlıcan, meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme programına katıldığı zaman yaşlanma sürecini de geciktiriyor. Ciltte kırışıkların belirmesini geciktiren önemli bir unsur da patlıcan. Strese, yaşlanmaya ve zihinsel sorunlara karşı patlıcan çok etkili bir silah.
ERİK TÜRLERİ
Ülkemiz, erik çeşitleri konusunda başka hiçbir ülkeyle karşılaştırılamaz. Renk renk erik türleri, çocuk büyük herkes için zengin bir besin kaynağıdır. Özellikle renkleri maviye çalan koyu renk erikler, bardak eriği ve mürdüm eriği gibi... Eriklerde bol miktarda C vitamini bulunur, koyu mavi renk erikler, özellikle bağırsakları iyi çalışmayan kişiler için eşsiz bir ilaç yerine geçer. Ayrıca antioksidan özelliğini de belirtmekte yarar var.
KATARAKTA BİREBİR OLAN YEŞİL: ISPANAK
Yeşil sebzeler arasında ıspanak çok ayrı bir yere sahip. Eğer yaşlılık döneminizde gözlerinizde sorunlar yaşamak istemiyorsanız, ıspanak yiyeceksiniz. Ispanak, gözler için büyük önem taşıyan antioksidanlardan lutein’i içerdiği için gözlerinin sağlığını korumak isteyenlerin bol bol ıspanak yemeleri öneriliyor. Gözlerde yaşlanmayla ilgili sorunları önlemekte ıspanak çok önemli bir rol oynuyor. Özellikle katarakt adıyla bilinen göz hastalığına karşı ıspanak çok etkili.
MEKSİKALI AVAKADO
1519 yılında İspanyol denizci Hernan Cortes, Meksika’ya ayak bastığı zaman, daha önce hiçbir yerde görmediği bir meyve ile karşılaştı. Bu meyvenin kabuğu çok sert ve koyu yeşil renkteydi. İçi ise kadife gibi yumuşacıktı. Yeni Dünyanın insanları bu meyveden yaşlılığı geciktirdiğine inanılan özel yağlar üretiyorlardı. Ayrıca afrodizyak olarak da kullanılıyordu. Meyveler arasında en yüksek yağ oranına sahip olan avokadodur. Ama bu meyvedeki yağ ‘mono doymamış yağ’ türüdür ve kolesterol oranını yükseltmez. Avokadoda bulunan beta- sitosterol isimli madde kanserli hücrelerin bölünüp çoğalmalarını önler. Damar hastalıklarına karşı da çok etkilidir.
KARACİĞERİN KORUYUCUSU ENGİNAR
Enginar, yeşil sebzeler arasında en çok sevilen ama en seyrek tüketilen cinslerden biridir. Enginarın kabuklarının ayıklanması, içinin temizlenmesi çok zor olduğu için evlerde sık sık enginar yemeği yapılmaz. İlkbahar ve yaz aylarının başları, enginarın en bol olduğu dönemdir. Enginar, C vitamini, magnezyum, folat ve lif içerir. Ayrıca kalp için yararlı pek çok fitokimyasala sahiptir. Kandaki kötü kolesterol miktarını azaltır Bu saydığımız özelliklerinin yanısıra sinarin adıyla bilinen bir madde içerir ki, bu da karaciğerin sağlığı için gereklidir. Enginar, kalp ve karaciğerin sağlığını koruyan eşsiz bir yeşil sebze. Aynı zamanda kansere karşı da vücudu çok iyi savunuyor.
KANSERE BROKOLİ
Son yıllarda brokoli, mutfaklardan hiç eksik olmayan sebzeler arasına girdi. Bu sebzeye ilginin birdenbire artmasının önemli bir nedeni var: Yapılan çalışmalar, brokolinin yaman bir kanser savaşçısı olduğunu ortaya çıkardı. Brokolide bulunan sulforafen isimli bir madde, kanser hücrelerinin bölünmelerini önlüyor. Aynı zamanda göz hastalıklarına, kalp ve damar hastalıklarına karşı da brokolinin çok etkili bir silah olduğu, tıp dünyasında kabul edildi. Lahana türlerinin de kanserle savaşta, brokoliden hiç aşağı kalmadıklarını belirtelim.
KİVİ C VİTAMİNİ DEPOSU
Kivi meyvesine, Yeni Zelanda’da yaşayan bir kuşun adı verilmişti. Kiwi kuşu ile kivi meyvesi, Yeni Zelanda’nın simgeleri. Ancak bu meyve Çin’de Yangtze Nehri kıyılarında yetişiyordu. Çinliler ona Yangtao adını vermişlerdi. Yirminci yüzyılın başlarında, kivi tohumları Yeni Zelanda’ya getirildi ve kısa sürede kivi yetiştiriciliği ülkede yaygınlaştı. Bu meyve bol miktarda C vitamini, potasyum, magnezyum ve lutein içeriyor. Bir kiwideki C vitamini miktarı, bir portakaldakinin iki misli.
Yeni tercihimiz ‘Yeşil çay’
Efsaneye göre, Çin İmparatoru Shen Nung, M.Ö. 2737 yılında bir ağacın gölgesinde oturuyormuş. O sırada uşağı, İmparatora kaynatılmış su ikram etmek istemiş, O anda çıkan rüzgar, ağaçtaki yeşil yapraklardan bir kaçını su dolu kaba düşürmüş. İmparator, yeşil yapraklı suyun tadını pek beğenmiş. Böylece çay yaprakları Çin’in geleneksel içeceği olmuş. Bir zamanlar tıp dünyası çayın sağlığa verdiği zararları sıralayıp dururlardı. Günümüzde ise tam tersine. Çayın nimetleri saymakla bitmiyor. Kalp hastalıklarını, felci, kanser türlerini ve daha başka bir çok hastalığı önleyen yararlı bir içecek. Yeşil çay, son zamanların en gözde içeceği oldu. Kanser korkusu, pek çok kişiyi yeşil çay içmeye yönlendiriyor.
Yazanlar: Dr. James A. JOSEPH, Daniel A. NADEAU ve Anne UNDERWOOD
Derleyen: Azize BERGİN
Huzura kavuşmak için ‘mavi’
Bir haftasonu, sahilde, denizin ya da gölün mavi sularını seyrederken rahatlamaya başladığınızı hissedersiniz. O dakikalarda hayatınızı ele geçiren stresten kurtulursunuz. Mavinin çok önemli bir özelliği vardır, stresi azaltır. Mavi renkli meyve ve sebzeler de beyinde o mavi suların yarattığı etkiyi tekrarlar.
PATLICAN
Mavi sebzeler denilince akla gelen ilk isim elbette ‘patlıcan’ oluyor. Patlıcan, beşinci yüzyıldan beri Çinde ve Hindistanda yetiştiriliyordu. Onikinci yüzyılda, araplar bu sebzeyi ispanya’ya getirdiler. Gerçi ispanyollar, patlıcanı sevmişlerdi ama diğer Avrupa ülkelerinin bu yararlı sebzeyi benimsemeleri uzun zaman aldı. Nedense Avrupalılar, patlıcanın deliliğe yol açtığına, cüzzam ve kanser gibi hastalıklara neden olduğuna inanmışlardı. Bugün durum çok farklı. Artık tüm dünya patlıcanın nimetlerini biliyor. Aslında patlıcan, zengin bir vitamin kaynağı değil. Ancak saponin adıyla bilinen bir fitokimyasal maddeyi içeriyor. Saponin, alerjilere ve iltihaplanmalara karşı vücudu koruyor. Ayrıca kandaki kolesterol oranının düşmesine de yardımcı oluyor. Uzun yıllar süren çalışmalar sonucunda patklıcanın çok önemli bir özelliği daha ortaya çıkarıldı. Patlıcan, meyve ve sebze ağırlıklı bir beslenme programına katıldığı zaman yaşlanma sürecini de geciktiriyor. Ciltte kırışıkların belirmesini geciktiren önemli bir unsur da patlıcan. Strese, yaşlanmaya ve zihinsel sorunlara karşı patlıcan çok etkili bir silah.
ERİK TÜRLERİ
Ülkemiz, erik çeşitleri konusunda başka hiçbir ülkeyle karşılaştırılamaz. Renk renk erik türleri, çocuk büyük herkes için zengin bir besin kaynağıdır. Özellikle renkleri maviye çalan koyu renk erikler, bardak eriği ve mürdüm eriği gibi... Eriklerde bol miktarda C vitamini bulunur, koyu mavi renk erikler, özellikle bağırsakları iyi çalışmayan kişiler için eşsiz bir ilaç yerine geçer. Ayrıca antioksidan özelliğini de belirtmekte yarar var.