Güncelleme Tarihi:
Bazı basit kurallara dikkat edip, özel hazırlanmış canlandırma programlarını uyguladığınız takdirde, sizi kimse tutamaz. Baharın her dakikasını enerjik bir şekilde geçirebilirsiniz. Eğer dün yer alan testi çözdüyseniz skorunuza göre, çözmediyseniz yorgunluk seviyenize uygun olarak doktorların önerdiği şekilde çalışabilirsiniz. Üstelik hiç zor değil!
Hazır mısınız? Çok kolay uygulanabilir kaidelere dikkat ederek, bahar yorgunluğunuzu üstünüzden atacaksınız. Doktorların tavsiye etmiş olduğu ilk kural, mini bir kontrolden geçmelisiniz. Kolesterol, trigliserid ve kan şekeri seviyenizin ölçülmesi gerekiyor. Eğer herşey normalse sorun yok, varsa uzmanlarla görüşmeye devam etmelisiniz. Çünkü yorgunluğunuzun sebebi hiç tahmin etmediğiniz bir rahatsızlıktan kaynaklanıyor olabilir. İkincisi, kalp atışlarınızı takip etmeyi öğrenmelisiniz. Çok rahat egzersiz yapacağınız ayakkabılarınız olmalı. Ayrıca çok zengin, sizi zorlamayacak bir egzersiz programına ihtiyacınız var. Çünkü iyi bir egzersiz programı ve beslenme düzeni, tüm mekanizmanın çalışma hızını değiştiriyor. Buna uygun alışveriş etmeyi öğrenmeyi ve tahlillerinizi yaptırdıktan sonra takviye amacıyla mineral, vitamin alıp almamanız gerektiğini sormayı unutmayın.
Eğer bu dizi yazının dün yayınlanan bölümünde yer alan testi çözdüyseniz ve puanınızı kaydettiyseniz, hangi grupta olduğunuzu tespit edin: 495-560 puan arasındaysanız ilk, 326-494 puan arasındaysanız ikinci, 80-325 puan arasındaysa üçüncü grupta bulunuyorsunuz. Eğer testi çözmediyseniz, kendinizi, çok fazla yorgun hissetmiyorsanız ilk gruba, biraz yorgunsanız ikinci gruba, çok yorgunsanız üçüncü gruba dahil edin.
Önce hareket
İlk grupta yer alıyorsanız, kahvaltıdan önce mutlaka egzersiz yapmalısınız. Seçenekleriniz şöyle, 40 dakika yürüyüş veya 30 dakika yüzme veya 20 dakika bisiklete binme veya 20 dakika çok hızlı yürüyüş. Geldikten sonra sıcak yağsız sütle hazırlanmış tahıl gevreği ve kafeinsiz kahve, çay, bitki çayları ya da su içerek kahvaltı. İşyerinde veya evde, derin nefes almaya biraz vakit ayırmalısınız. Mümkünse açık havada. Burnunuzdan aldığınız nefesi, ağzınızdan vereceksiniz. Daha sonra öğle yemeği yemeden önce özellikle esmer undan hazırlanmış yiyeceklerden tüketebilirsiniz. Ayrıca yağsız peynir veya meyve veya yağsız yoğurt da yiyebilirsiniz. Öğle yemeklerinde ise önerilen sebze yemekleri veya sebzelerle hazırlanmış sandviçler. İçecek sabah önerilenlerle aynı. Yemekten sonra yine oksijen almak için bina dışına çıkın.
Öğle yemeğinden sonra acıkırsanız, çiğ sebzeler atıştırabilirsiniz. Özellikle havuç öneriliyor. Akşam yemeğinde ise sebzelerle pişirilmiş balık ve salata miktarı kısıtlanmaksızın yenebilir. İçecekte değişiklik yok. Tatlı olarak ise fırında pişirilmiş meyveli tatlılar ideal seçimlerden.
Her gün kendinize mutlaka vakit ayırmalısınız. Bu zaman diliminde, küvette uzun banyo keyfi, sauna, buhar banyosu, manikür, pedikür, yüz temizliği, masaj veya yeni bir saç modeliyle ilgilenebilirsiniz. Yiyecek programınızda her gün sebze, tavuk, balık, et ızgarayı kullanarak, tüketilmemesi gereken yiyeceklerden uzak durarak yiyeceklerinizi çeşitlendirebilirsiniz. Çiğ sebzeden hiç vazgeçmemeli, yağlar arasında zeytinyağını tercih etmelisiniz. Eğer canınız makarna ve pirinç isterse, kepekli olanlarını satın alın. Büyük marketlerde kolaylıkla bulabilirsiniz.
Sporu artırmalısınız
Eğer ikinci grupta bulunuyorsanız, yukarıda anlatılanlar sizin için de geçerli. Egzersiz ve kahvaltı programında önerilere dikkat etmelisiniz. En önemli fark, siz kahvaltıdan önce ve öğle yemeğinden sonra iki kez egzersiz yapmalısınız. Yürüyüşten, yüzmeye her tür aktivite olabilir. Ya da bir gün yürüyebilir, bir gün yüzebilir, bir başka gün tenis oynayabilir veya koşabilirsiniz. Yeter ki öğleden sonraları da hareketi ihmal etmeyin. Yiyeceklerde tercihler birinci grupla aynı, siz de her gün kendinize bakmalısınız. Balık ve tavuk özellikle akşam yemeklerinde yer almalı.
Çok yorgunsunuz ve üçüncü gruba dahilsiniz. yedi günlük programda siz de aynı kaidelere tabisiniz. Fakat siz daha fazla hareket etmek zorundasınız. Vücut, egzersiz yaptıkça, yorgunluğu ve halsizliği üzerinden atıyor. Sabahları kahvaltıdan önce yaptığınız egzersizi, öğle yemeğinden önce ve öğleden sonra tekrarlayacaksınız. Süre ve hangi egzersizi uygulayacağınızı siz seçin. İşyerinden dışarı çıkamayanlar, merdiven inip, çıkmayı tercih edebilirler. Ancak önerilen açık havada spor yapılması ve düzenli nefes tekniklerinden yararlanılması. Egzersizlerin yanında, nefes alıp, verme programlarını ihmal etmemelisiniz.
Sabahları yine tahılla kahvaltı. Yemekler, tavuk, sebze, balık ve meyve ağırlıklı. Ne kadar çiğ sebze tüketirseniz sizin için o kadar iyi. Tüm gruplar kendi haftalık programlarını bu ilkelere dayanarak hazırlayabilirler. Özellikle tatillerde kolaylıkla uygulanabilir. Önümüzdeki kurban bayramı sizin için fırsat olabilir. İlk haftadan sonra kendinizi zinde hissediyorsanız, istediğiniz periyodda bu programı tekrar edebilirsiniz, diğer haftalarda ise daha hafif olarak uygulayabilirsiniz. Eğer tüm uğraşınıza rağmen fark yoksa, doktora başvurmalısınız. İlk olarak çeşitli tahlilleri yaptırmanız gerektiğini unutmayın!
Dikkat! Yoruyorlar
Bazı yiyecekler var ki, onlardan uzak durmak en iyisi. Çünkü yoruyorlar! İlk sırada tuz var. Özellikle hamburger, cheeseburger, milk shake, patates kızartması, elmalı tart gibi bir mönü, canlılığınızı yokediyor. Tuz, doğrudan hipertansiyonla yani tansiyonun yükselip, alçalmasıyla ilgili. Üstelik hiç belirti vermeyebilir ve ani felce, kalp krizine neden olabilir. Tansiyon seviyesi arttıkça, bağışıklık sisteminin de çalışması hızlanıyor. Bunun sonucunda ise kişi kendini aniden yorgun hissetmeye başlıyor. Ayrıca çok tuz yediğiniz için çok fazla su tüketeceksiniz. İçtiğiniz aşırı su, kiloyu artırıyor.
Yorgunlukla birlikte ruh halinizin değişmesinin de sebeplerinden biri, tuz. Özellikle kadınlarda, adet öncesi dönemde ortaya çıkan sendromun sorumlularından. En son zararı ise böbrekleri hasara uğratması. Bazı küçük tedbirler alabilirsiniz. Yemek pişirirken tuz atmayın, eğer koyduysanız, sofraya tuzluk götürmeyin. Eğer fırında pişirdiğiniz yiyeceklerde karbonat, kabartma tozu gibi ürünler kullanıyorsanız, tuz koymasanız da olur, çünkü lezzetinde değişiklik olmayacaktır. İdeal olanı, tuzu yavaş yavaş kesmek ve bütünüyle ortadan kaldırmak.
KEPEKLİ UNDAN YARARLANIN
Bizi yoran yiyeceklerin ikincisi, şeker. Çünkü çok fazla şeker tüketiminin sonucunda pankreas aşırı çalışıyor ve kan şekeri seviyesi hızla düşüyor. Düşük kan şekeri, yorgunluğa, mızmızlığa, dikkat dağınıklığına ve baş ağrısına neden oluyor. Ayrıca bağışıklık sisteminin dengesini de bozuyor. Bazı yiyecekler ve içeceklerden aşırı kalori alınmasının nedeni de şeker. Örneğin kolalı içecekler, reçel, şerbet, şurup, balla tatlandırılmış gevrekler, ketçap ilk sıralarda yer alıyor. Şeker sebebiyle daha az kalori alınan besinler arasında ise kek, çörek, çikolatalı puding yer alıyor.
Üçüncü sırada ise rafine edilmiş unlar bulunuyor. Özellikle Türk mutfağında önemli yer işgal eden beyaz un, pirinç, makarna ve temel gıdalardan üretilen diğer yiyecekler çok ama çok yoruyor! Ayrıca kanser riskini de artırdığı saptanmış durumda. Enerjiyi yükseltmek için sakınılması gereken bir başka grup da, kafein. Memedeki kistik sorunlar, doğum anormallikleri konusunda önemli risklerden biri olarak kabul edilen kafein, endişe haline, sinirliliğe, uykusuzluğa da neden olabiliyor. Tüm bu besinler ilk sıralarda yer alanlar. Eğer yorgunluğunuz artık kronikleşmeye başladıysa, diyetisyenlerle görüşmeniz ve ayrıntılı bilgi almanız gerekiyor. Kendinizi halsiz hissetmenizin en önemli sebeplerinden biri, yanlış beslenmeniz olabilir.