Güncelleme Tarihi:
Bu albümdeki şarkılarınıza bakınca eskiye göre daha ‘tutkulu’ bir kadın görünüyor...
- Ben aslında doğuştan tutkuluyum. Belki evli kaldığım süreçte ya da kendimi aradığım nostalji albümlerine denk gelen zaman içinde bu tarafımı saklamış olabilirim ama artık kendimi ne fotoğraflarım ne de şarkı sözlerimde hiç saklamadığım bir dönemdeyim.
Peki neden böyle bir karar verdiniz?
- Kendimi olduğum gibi kabul ettiğim ve daha fazla seviyor olduğum için olabilir. Hayata karşı çok heyecanlıyım ama bazen sabit bir hayatım olması için tutkularımı bastırmaya çalışıyorum. Naifliğimi hiç kaybetmedim. Geçmişe baktığımda da kendimi gerçek dışı bir naiflikte görüyorum.
Olduğunuzdan daha naif görünmenizin sebebi neydi?
- İki farklı yanım var: Biri aslında çok sevmediğim ve gerçek hayata pek uymayan, uslu ve cici kız yönüm. Diğeri 20 yaşımdan beri mücadele veren, pek çok şeyi tek başına yapmış tarafım. Zaten o kadar naif biri olsam bu kadar albüm yapıp o sözleri yazamazdım. Siz artık güçlü ve tutkulu yönümü görüyorsunuz.
Oysa bana şimdiye kadar güçlü kadından çok sürekli bunalım takılan bir kadın gibi gelirdiniz…
- Şarkıları genelde depresif tarafımla yazdığım için eğlenceli tarafım pek görünmüyor. Yoksa ağladığım kadar gülen de biriyim. Yakın çevrem komik olduğumu söyler. Tabii sonbaharda da melankoliyi severim ama bu albümü dinleyenler aşık olup aşk acısı çektiğimi ve bunu büyük bir zevkle yaptığımı zaten sözlerden anlıyor.
SAÇLARIMI KESTİRDİM GEÇMİŞİMDEN KOPTUM
Yeni klip ve fotoğraflardaki seksi kadın imajı özel bir çalışmayla mı ortaya çıktı?
- Hayır, kendimi böyle hissetmeye başladım. Eski halimden sıkılmıştım. Şarkılardaki tutkulu kadını artık saklamamam gerekiyordu. Kanlı, canlı bir kadın olduğumu göstermek istedim.
Peki bu karar sonrası diyete girip estetik falan yaptırdınız mı?
- Hayır, zaten uzun zamandır spor yapıyorum, hiçbir estetiğim de yok.
Kadınlar saçlarını bunalımdayken kestirir. Peki saçlar öyle bir buhran anında mı gitti?
- Tam tersi, saçlarımı kendimi iyi hissettiğim için kestirdim. Uzun saçlar kendimi ifade etmekten kaçınıp belki de yüzümü saçlarımla saklamam anlamına geliyordu. Hatta onlardan kopamamam belki de geçmişimden kopamamam demekti. Şimdi geçmişimden de koptum ve omuzlarımdan büyük bir yük kalktı.
Geçmişinizde kopmanızı gerektirecek ne vardı?
- Büyük trajediler bekliyorsan yok ama insan hayatta kendini tekrar edebiliyor. Bir adım daha ileriye gidebilmek için geçmişimden kopmuş olabilirim.
MUTLU AŞK OLMADIĞI İÇİN MUTLU AŞK ŞARKISI OLAMIYOR
Şarkılarınızda genelde acı ve hüzün var... Bir gün mutlu aşk şarkıları yazmayı düşünüyor musunuz?
- Yaşadığın şarkıları yazdığın gibi, yazdığın şarkıları bir süre sonra yaşamaya başlıyorsun. Bazen şarkılarımda o kadar çok “Acıyor, acıyor” diyorum ki bir anda o tarafa doğru gömülüyorum gibi hissediyorum. Artık mutlu aşk şarkıları yazmalıyım, diyorum ama mutlu aşk olmadığı için mutlu aşk şarkısı olamıyor.
Hiç mutlu aşk yaşamadınız mı?
- Dediğim gibi, mutlu aşk yok. Kısa bir süre insanın ayaklarını yerden kesiliyor sonra yerini kalp acısına bırakıyor.
Peki albümünüzün ismi ‘bende Bi aşk Var’. Şimdi sizde bir aşk var mı?
- Bende hep aşk var (gülüyor). Ama şu an kalbimi çarptıran biri yok.
Ne zaman konuşsak, “Kalbimi çarptıran biri yok” diyor, sonra “Aşk şarkılarında yaşadıklarımı yazıyorum” diyorsunuz. E o zaman bu ne perhiz, bu ne lahana turşusu?
- (Gülüyor) Tabii hayatımda birileri oluyor. Çok kere hem de çok aşık oldum! Aşk olmadan meşk olmaz, aşk olmadan insan şarkı yazıp söyleyemez ki. Ama bunları afişe etmek beni utandırıyor. Bir de aşk biraz gizli kalmalı ve büyüsü bozulmamalı. Şimdi gerçekten hayatımda kimse yok. Bu aralar ‘Yalnız Kuş’ şarkımdaki gibiyim.
Peki o şarkınızdaki gibi aşkı gerçekten soğuk yataklarda ve yanlış kalplerde mi harcadınız?
- Aşkın yanlış kalplere gittiği oldu ama sorun belki de bendeydi. Şarkıdaki kuş gibi yanlış yerlerde gezmekten de sanırım hoşlanıyorum. Çok kolay, uyum gösterebilen, bir erkeğin yörüngesinde hareket eden bir kadın değilim. Kimsenin gölgesinde kalamıyorum. İşim de her zaman hayatımın merkezinde duruyor.
SAHNE TOZUNU ERDEK’TE YUTTUM
Aşırı duygusal ve orta halli bir ailede yetiştim. Ailem müzikle ilgilendiğimi biliyordu. Babam 10 yaşında ilk gitarımı aldı. Ama her şey 12 yaşımda Erdek’te oldu. Bir çay bahçesine gitmiştik ve o gece orada şarkı söyleyecek şarkıcı gelmedi. Herkes, “Hadi, seyircilerden biri çıkıp şarkı söylesin” diyordu, ben de kendimi sahneye attım. Dokuz numara miyop gözlüklerim ve kısa saçlarımla Gülden Karaböcek’in ‘Dilek Taşı’ şarkısını söyledim. Bir anda büyülü bir şey oldu ve bütün teyzeler ağlamaya başladı.
EVLİLİK AŞKI ÖLDÜRÜYOR
Sizin aşk tarifiniz nasıl?
- Aşk kendini tamamlama isteği duyduğun bir his. Bazen seni sınırların ötesine geçiriyor.
Sizi etkileyecek biri nasıl olmalı?
- Sevgiyle tavlanabilirim. Karşımdakinin zeki ve güçlü olmasını isterim. Bence sanatçı biri duygusallığımı daha iyi anlayabilir.
Son klip şarkınız ‘Uzaktan’daki gibi uzaktan aşık oldunuz mu?
- Genelde de aşkı uzaktan yaşıyorum. Belki ilişki sevmiyorum. Uzun bir evlilik geçirdim. İlişki ve bağlılıklarda yaralanabiliyorsunuz.
Evlilik aşkı öldürüyor mu?
- Evlilik sonrası aşk güzel bir sevgiye dönüşüyor ama gerçekten evlilik aşkı öldürüyor. Evlilik sizi insani açıdan birbirinize yakınlaştırıyor. Eski eşim Alper (Erinç) de hâlâ en sevdiğim insanlardan biri.
Eski eşinize dönme ihtimaliniz var mı?
- Hayır, biz artık çok iyi iki dost olduk.
Bir daha evlenir misiniz?
- Bu konuda kafam çok karışık. Aşkla beraber çok güveneceğim biriyle evlenip çocuk yapabilirim ya da bir daha evlenmem.
MAYO GİYİP DANS ETMEYECEĞİM
Yeni albümümle İstanbul’da ilk defa büyük bir konser veriyorum. 10 Ağustos’ta Turkcell Kuruçeşme Arena’da. Çok güzel bir sahne ve sürprizler hazırlıyoruz. Müziğin ön planda olduğu bir konser olacak. Ben bir show girl değilim. Bu yüzden insanlar konserde mayo giyip dans etmeyeceğimi biliyor.