Yaz gelirken...

TÜRKİYE her yaz orman yangınlarıyla kavrulur. Güzelim ormanlar cayır cayır yanar. Yangınlar başladı bile! Genelde kim yakar ormanları? Piknikçiler, anızcılar, izmaritçiler, terör örgütleri.Türk insanı pikniğe gitti mi, ille de mangal yakıp ızgara et pişirecektir. Kafayı çekecektir. Piknik yeri için genelde ormanlar ve ağaç altları seçilir. Kuru otların, kozalakların arasında ateş yakılır ve sonra çekip gidilir. Söndürmeden bırakılan ateşin ufacık parçası bile otları tutuşturur ve koca orman kül olur. İçki şişeleri ve çöpler de ormana bırakılır. Şişeler mercek görevi görüp güneşi yansıtır, otları ve ormanı tutuşturur. Anızcı, tarlasındaki otları yakıp toprağı temizleyecektir. Otları ateşe verir, ateş ormana sıçrayıp kül eder. İzmaritçi orman içinde veya ormana yakın yerde sigarasını söndürmeden atar. Örneğin aracında yaktığı sigarayı, orman kenarından geçerken dışarı atar ve yangın başlar. PKK gibi terör örgütleri yakın geçmişte çok ormanımızı yaktı. Amaçları sadece ve sadece Türkiye'ye zarar vermekti. Ormanlar ayrıca doğal nedenlerle veya kaza sonucu yanar. Yıldırım düşmesi, enerji hattının kopması gibi. ***Bir orman yangınını söndürmenin parasal maliyeti çok büyüktür. Uçaklar ve helikopterler kalkar, arazözler seferber edilir, asker sivil yüzlerce insan çalışır. Yanan orman da cabası olur. O güzelim yeşil, birkaç saat sonra simsiyah bir alana dönüşür. Yeniden ağaçlandırılıp ormana dönüşmesi ise en az 50 yıl alır. Yaz geldi. Havalar ısındı. Artık her gün orman yangını haberleri izleyeceğiz. Acaba gerekli önlemler alındı mı? Uçak ve helikopter filoları hazır mı? Örgütlenme tamam mı? Eksikler var mı? Orman Bakanlığı bir açıklama gönderirse buradan size iletirim. VE GÜRÜLTÜ KİRLİLİĞİ Yaz gelirken özellikle turistik yörelerde çok önemli bir sorunumuz daha var. Gürültü kirliliği. Türk insanı gürültüyü başkası yapınca rahatsız olur da, kendi yapınca başkalarının rahatsız olacağını düşünmez ve umursamaz. Hele gürültünün ucunda ‘‘para’’ varsa! Tatil beldelerini hemen hepiniz biliyorsunuz. Çoğu yerde sonuna kadar açılan hoparlörler!..Hatta en seçkin oteller bile, kendi gürültülerinden kendi müşterilerini uyutmaz. Diskosu, gece kulübü, sabahın erken saatlerine kadar gürültü yayar. Uyumak için gürültünün bitmesini beklersiniz, gittiğinize pişman olursunuz. Turistik beldelerin çoğunda, inadına gürültülü müzik çalınır. Bunun bitiş saati yoktur. Turizm Bakanlığı, valiler, kaymakamlar, polis ve jandarma duyarsızdır. Bazen göstermelik genelgeler yayınlanır, birkaç denetim yapılır, hepsi o kadar! Caydırıcı ceza yoktur. Ama daha da acı olan, tesis işletmecileri bu gürültü kirliliğini kendileri yaratırlar. Bu adamlarda insana saygı kavramı yoktur. Denetim de yetersiz veya hiç olunca, sabaha kadar müzik gürültüsü dinlemek zorunda kalırsınız. Yabancı turist rahatsızdır, Türk turist rahatsızdır. Ama bunu gelin de, hoparlörü sonuna kadar açanlara anlatın!.. Onlar rahattır çünkü bu işin cezası ya hiç yoktur, ya da göstermeliktir. Turizm Bakanlığı, valiler, kaymakamlar, polis ve jandarma!..Lütfen bu konuda önleminizi şimdiden alın. İşi sıkı tutun.Tatile çıkan, ülkemize kafa dinlemeye gelen insanları sesle, müzikle gürültü kirliliği yaratan, sadece kendi çıkarını düşünen ve başkalarına asla saygı duymayan işletmelere ve tiplere ezdirmeyin.