Kültürazzi
Oluşturulma Tarihi: Temmuz 04, 2010 00:00
Bu yıl İstanbul’un 2010 Avrupa Kültür Başkenti olmasının da etkisiyle sanat dünyası yaz tatilini rafa kaldırdı. 2010 Ajansı etkinliklerine ara vermeden devam ediyor. Uzun bir sanat yazı var anlayacağınız önümüzde
Festivallerin biri bitip diğeri başlıyor. Bu durumdan sanat galerileri de etkilendi doğal olarak. Yaz geldiğinde genelde yapılan şey, kapıya kilidi vurup soluğu Bodrum’da almaktı.
Ya da yıl boyu yapılan sergilerden bir seçme yapıp “Son bir fırsat, kaçırdığınız sergiler olduysa gelin yılın karmasını bir görün” denir ve iş rölantiye alınarak sezon kapatılırdı...
Ama hiç de öyle olmadı bu yıl. Art arda yeni ve iddialı sergiler açılıyor.
Şöyle bir durum dikkatimi çekti benim: Kimi zaman yaşanan olaylar veya gündem konsepti belirlerken, bu kez mevsimin konsepte bir etkisi olmuş gibi duruyor. Hâlihazırda açık üç sergi adını yan yana sıralayayım önce:
Body Worlds, Hard Pore Corn ve Tuval Bedenler.
Zafer Ali Akşit’in ‘Hard Pore Corn’ isimli sergisi Piramid Sanat’ta devam ediyor. Genç sanatçı, porno kültürü üzerine işlerini sergiliyor burada.
Ressam Erkan Yaprakkıran’ın ‘Tuval Beden ?Beden Tuval’ sergisi ise Galeri Artist Çukurcuma’da ay başında açıldı. İki sergi de isimlerinden anlaşılacağı üzere insan bedeni üzerine yoğunlaşıyor.
Ve zirve Tophane Antrepo 3’te açılan ünlü ‘Body Worlds’ sergisi. Bunda ise çıplaklık had safhada, deriler bile fora edilmiş!
Gerçekten de, sanki mevsimler sanatsal faaliyetlerin konseptlerini de belirliyor gibi, ne dersiniz?
Opera şehre nasıl iner
Devlet Opera ve Balesi, İstanbul 2010’un desteğiyle bir opera festivali düzenledi biliyorsunuz. Cuma günü de Fatih Operası’yla açılışı yapıldı.
İstanbul’un bir opera festivaline kavuşması gayet memnun edici bir durum. Zaten buna da kimsenin itirazı yok. Hatta ünlü isimlerinin opera kahramanları gibi giydirilip fotoğraflarının çekilerek bir tanıtım kampanyası yapılması da oldukça ilgi çekici. Ancak yapılan reklam kampanyasının sloganı, klasik müzik dünyasında eleştiri konusu oldu. Sohbet ortamlarında ve internetteki tartışma gruplarında şimdi bu tartışılıyor. Kampanyanın sloganı: “Opera şehre iniyor” ya, itiraz da orada başlıyor:
“Opera zaten bir şehir sanatıdır, varoşa, köye gitse anlarız da, ne demek şehre iniyor?”
Ne diyelim, festivalin eleştirilecek tek tarafı bu olsun.
Şehirde yaşadığının farkında olmayan o kadar çok insan var ki, onlar için belki gerçekten ilk defa opera şehre iniyor olacaktır.