Oluşturulma Tarihi: Mayıs 21, 2004 01:03
Andre Agassi ve Steffi Graff aşkı, ikisinin de 1999’da Fransa Açık Tenis Turnuvası’nı kazanmasıyla başladı. Çiftin bugün iki yaşında Jaden ve iki aylık Jazz isimli iki çocuğu var. Andre Agassi mutlu yuvasını ve tenis tutkusunu Las Vegas’ta Defne Barak’a anlattı.
Andre Agassi ile doğduğu kentte, Las Vegas’ta buluştuk. Randevumuza tam saatinde geldi. Kıyafeti çok sadeydi. Başka ünlüler gibi peşinde bir alay refakatçi yoktu. Andre Agassi, Amerikalı oyuncu Brooke Shields’den boşandıktan sonra eski tenis şampiyonu Steffi Graff ile yaptığı evlilikte gerçek mutluluğu bulmuş görünüyor. Çiftin iki yaşında Jaden ve iki aylık Jazz isimli iki çocuğu var. Tenis sahalarındaki başarılarına sosyal alanda da bir başarı eklemiş Andre Agassi. Yoksul ve kimsesiz çocuklar için bir okul yaptırmış. Andre Agassi adını taşıyan okulda dünyanın dört bir yanından gelen çocuklara eğitim imkanı tanınıyor.
- Çocukluğunuzdan söz eder misiniz? Babanız da bir boksörmüş.
Öyleydi. İki kez altın eldiven kazanmış, ayrıca Olimpiyatlar’da da ringe çıkmış. Tam bir spor fanatiğiydi.
- Yetişme çağınızda boks maçlarına gider miydiniz? Boksa meraklı mıydınız?
Pek sayılmaz. Babam evde boks maçlarını izlerdi. Ben bu sporu pek sevemedim.
- Tenis raketini ilk kez elinize aldığınız günü hatırlıyor musunuz?
Ağabeylerimle ablam tenis oynarlardı. Ben de onlarla tenis sahasına giderdim. Elime topu alır, raketle topa vururdum. Bir de raketle yatağa yattığımı hatırlıyorum.
- Tenisi ne zaman ciddiye almaya başladınız?
Kendimi bildim bileli, dünyadaki en başarılı tenis oyuncusu olmayı düşledim. Geleceğimin teniste olduğunu hep biliyordum. Tenisçi olmak, kaderimdi. Kardeşlerimin üçü de tenis oynardı ama benim yeteneğim onlarınkinden fazlaydı.
Servetimi paylaştım
- Bağışlarınız ve okul ile sürekli ilgileniyorsunuz. Bu işe nasıl başladığınızı anlatır mısınız?
Yirmi yaşlarında büyük bir servet kazanmaya başlamıştım. Günün birinde bu serveti başkalarıyla paylaşmam gerekeceğini düşündüm. Her şeyi 11 yaşından beri arkadaş olduğum Perry Rogers başardı. Paramın bir bölümünü çocuklar için harcamak istiyordum. Önce birkaç konser düzenleyerek para topladık. Çocuklara ne şekilde yardım edeceğimizi planlamamız gerekiyordu. Aç ve evsiz barksız çocuklara yardım etmeyi düşünürken onların aynı zamanda eğitilmeleri gerektiğini de dikkate aldık. Böylece okul fikri kafamızda gelişti.
Günde 4 saat tenis
- Andre Agassi’nin bir günü nasıl geçiyor?
Bu gününe bağlı. Eğer evde isem küçük oğlum ‘Hadi baba, gidelim’ diye yanıma gelir. İki yaşındaki oğlumla bir iki saat oyalanırım. Sonra onu okuluna götürürüm. Dönüşte birkaç saat çalışırım.
- Formda kalabilmek için günde kaç saat çalışıyorsunuz?
Eğer bir turnuvaya hazırlanacaksam, dört-beş saat çalışırım. Öğle yemeğinden sonra karımla birşeyler yaparız. Tiyatroya gideriz, birlikte
yemek hazırlarız. Evde olduğum günler gerçekten çok güzel geçer.
- Steffi Alman. Çocuklarınızı Alman ve Amerikalı olarak mı yetiştiriyorsunuz?
Karım sadece çocuklarla Almanca konuşur.
- Siz Almanca biliyor musunuz?
Hayır. Yavaş yavaş konuşulanları anlamaya başladım. Oğlum Jaden, Almancayı da İngilizceyi de çok iyi anlıyor.
- Hálá çok genç sayılırsınız. Tenisi bırakınca ne yapmayı düşünüyorsunuz?
Hiçbir fikrim yok. Şimdilik tüm enerjimi tenise ve okula harcamak zorundayım. İşlerimi ve ailemi de düşünmeliyim.
Ermenice bilmem
- Siz Ermeni asıllısınız değil mi? Bu sizin için özel bir anlam taşıyor mu?
Ben babamın ülkesine hiç gitmedim. Ermenice de bilmem. Babam 18 yaşındayken ABD’ye göçetmiş. Babam, Amerikan rüyasını gerçekleştirmek için elinden geleni yapmış.
- Politikayla aranız nasıl?
Seçimlerde gidip oyumu veriyorum. Politikanın benim için uygun bir merak olduğunu hiç sanmıyorum.
Andre Agassi-Steffi Graff çiftinin ikinci çocukları Jazz henüz iki aylık. Agassi, ‘Çocuklarımın dünyayı değiştirmesini isterim’ diyor.
Yenildiğim maçı oğlum unutturur
- Kötü geçen bir günden, kötü oynanmış bir maçtan sonra ne yaparsınız?
Eve gelirim. Küçük oğlumla oyunlar oynarım. Oğlum bana sıkıntılarımı unutturuyor. Kötü bir günü onun sayesinde atlatıyorum.
- Daha fazla çocuğunuz olmasını ister misiniz?
Elbette, ben hep çok çocuklu bir ailem olsun istedim. Keşke 200 yaşına kadar yaşayabilsek ve sürekli çocuk sahibi olabilsek.
- Çocuklarınızın isimlerini nereden buldunuz? İkisi de çok ilginç isimler.
İsimleri Steffi buldu. Jaden, İbranice ‘Tanrı duydu’ anlamına geliyor. Eğer çocuğumuz kız olsaydı Jade adını verecektik. Oğlan olunca, ismi biraz değiştirdik. İkinci ismi de yine Steffi buldu. İki ismin birbiriyle uyum sağlaması hoşumuza gitti.