Yasemince

Yasemin BORANGerçek bir dilekHayatımız boyunca çeşitli isteklerimiz olur. Kimi zaman çok sıradan dileklerde bulunuruz, kimi zaman öylesine o dakika canımız istediği için isteriz. Mesela öyle bir an gelir ki, birden bire ‘‘keşke şöyle bir şey olsa’’ deriz. Bu dileğimizin hemen ardından aklımızdan geçen istek neyse onunla karşılaşırız. Büyük bir heyecanla ‘‘Şunun yerine keşke bunu isteseydim’’ deriz. Sanki, o an bütün dileklerimizin gerçekleşeceği ‘‘An’’ olduğu duygusuna kapılırız. Öylesine sıradan ve basit bir dilek yerine çok daha hayati ve önemli ya da ne zamandır istediğimiz şeyi dilemediğimize pişman oluruz. Fakat, artık yapacak bir şey yoktur ve ‘‘dilek anı’’ geçmiştir. Bu durum hemen herkesin bütün hayatı boyunca defalarca ya da en az bir kez karşılaştığı mutluluk verici bir andır. nun ne olduğu bilgisi hiçbir zaman içimizde uyanmadığı gibi oturup düşünmeyiz bile. Duygu, heyecan ve düşüncelerimiz o anda harekete geçer ve hemen ardından kaybolur. Zaten bizim için ne olduğu değil sonuçlar önemlidir. Genellikle bu dileklerimiz küçük, fazla düşünülmemiş ve anlık isteklerden oluşur. Hemen karşılaştığımız ve öylesine dilediğimiz istekler.İçimizden öylesine yükselir ve sözcüklere dönüşür. Çok da sıradan gözükür. İşte bu dilekler daha içimizde oluştuğu anda karşımıza çıkarlar. Şaşırtıcı bir biçimde daha aklımızdan geçerken ya da yanımızdaki kişiye söylerken gerçekleşmeye başladığını görürüz. Canımızın çektiği bir tatlı ya da meyve olabilir, bu dileğimiz. Ya da uzun zamandır görmediğimiz biri... Özlemle andığımız, görmeyi dilediğimiz kişinin bir anda ya haberini alırız ya da garip bir biçimde onunla karşılaşırız.Sevincimiz şaşkınlığımızı bastırır. Böylesine sevinmenin asıl nedeni, dileğimizin gerçekleşmiş olmasıdır. Hatta dileğimizden bile önemlidir, dileğin gerçekleşmesi. Hayret, sevinç ve şaşkınlık bir anda bizi sarar ve duygularımız yükselirken düşünceler zihnimizi terk eder. Daha sonra da bu yaşadığımızı tamamen unutur gideriz. Peki, gerçekte dilek nedir? Nasıl oluyor da daha biz aklımızdan geçirirken karşımıza çıkıyor? Belki de karşımıza çıkmak üzereyken bilincimiz bize bir oyun oynuyor ve düşüncelerimize istek biçiminde yansıyor. Aslında istek, özlem ya da keşke olsa, şeklinde talep ettiğimiz şeyler tam da o sırada karşımıza çıkmak üzere olanları algılamadan başka bir şey değil. Fakat, bir de uzunca bir süre isteyip sonra da hiç beklemediğimiz bir anda karşılaştığımız dileklerimiz var. Ya bunlar nasıl meydana geliyor? Tabii şayet isteyip de unutmadıysak hayret ve heyecanla farkına varıyoruz. Belki bunun üzerinde daha fazla yoğunlaşıp düşünüyoruz. Fakat, hiç bir zaman bu düşüncemiz ve anlamak isteğimiz uzun sürmüyor. İşte üzerinde asıl düşünülmesi gereken çok önemli bir noktaya geldik. Önce siz bir düşünün, ben de daha sonra bunu yazacağım diyorum, Yasemin'ce...