“Yaşayan efsane” değilim

İkinci solo albümünüz “Apocalyptic Love”da Myles Kennedy ve The Conspirators grubuyla çalıştınız. Bu fikir nasıl ortaya çıktı?
- İlk solo albümümü birçok sanatçıyla birlikte kaydetmiştim. İlk kez o albümün konserlerinde Myles ve grupla çalıştım. Ne kadar muhteşem insanlar olduklarını gördüm. Aramızda muhteşem bir kimya oluştu. Turnedeyken yolda da şarkılar yaptık. İkinci albümdeki bir-iki şarkıyı onlarla kaydetmek istiyordum, sonrasında tüm albümü beraber yapmaya karar verdik.
Son albümünüzde en çok sevdiğiniz şarkılar hangileri?
- Bence albümün tamamı güzel. Her şarkı farklı. “Halo”yu çalmayı çok seviyorum, “No More Heroes” da keyifli bir şarkı. Aslına bakarsan albümde çalmayı sevmediğim tek bir şarkı bile yok.
Bir an olsun, albümde tek bir sanatçıyla çalışmanın yanlış bir karar olduğunu düşünmediniz mi?
- Hayır. İlk albümü birden fazla kişiyle yapmıştım zaten. O bir kereye mahsustu. Devamını yapmak zaten aklımda yoktu.
Myles Kennedy ile kimyanız tutmuş, işbirliğinizi devam ettirmek ister misiniz?
- Kesinlikle. Bir tane daha albüm neden olmasın?
Solo albüm denince, insan sizden de bir şarkı bekliyor. Neden şarkı söylemeyi de planlarınız arasına almıyorsunuz?
- Şarkı söylemeyi sevmiyorum. Şarkı söylemek, kendini kelimelerle ifade ederken hissi karşındakine vermekle ilgili. Ben o kadar açık sözlü biri değilim. Gitar çalarken kendimi daha iyi ifade edebiliyorum.

ERIC CLAPTON “EFSANEYİM” DİYEBİLİR
“Yaşayan efsaneler” arasında gösteriliyorsunuz. Bu unvana layık olduğunuzu düşünüyor musunuz?
- İnsanların söylediğini duyuyorum ama öyle hissetmiyorum.
Neden?
- Zamanımın büyük çoğunluğunu konsere çıkmak, şarkı yazmak ve iyi gitar çalmaya çalışmakla geçirdim. Efsane olma konusunda ise hiç düşünmedim. Bana sorarsan, yaşayan efsane olarak Eric Clapton’ı gösteririm. O, sabah kalktığında “ben yaşayan bir efsaneyim” diyebilir. Ben böyle anılmayı arzulamıyorum. Bence insanlar bunu iltifat olsun diye söylüyor. Ben hayatımın bu noktasında böyle hissetmiyorum.
Merak ediyorum, “Şapka hiç kimseye benim kadar yakışmıyor” dediğiniz oluyor mu hiç?
- Hiçbir zaman taktığım şapkanın bu kadar ikonik olacağını, kimliğime yakıştırılacağını düşünmemiştim. Bu tarz şapkayı takan ilk grup üyesi de ben değilim...

BANA BENZEMEYE ÇALIŞANLAR
Bu İstanbul’a ikinci gelişiniz. Şehirde neler yapmayı planlıyorsunuz?
- 20 yıl önce, 1993’te geldiğimizde boş bir günümüz vardı, her yeri gezmiş, çok alışveriş yapmıştık. Ama bu kez konser öncesi gece geldik. Otel odasında bile doğru düzgün kalamadan konser alanına geldik. Sabahın erken saatlerinde de ayrılacağız. Bu kez sadece konser için gelmiş olduk. Ama bu muhteşem seyirciyle tekrar buluştuğumuz için mutluyum. Gelmeden önce hayran sitelerinden ve Twitter’dan da birçok yorum aldım, bunlar beni heyecanlandırdı.
Kulisten görebiliyorsunuz. Hayranlarınız Slash tişörtleriyle, bantlarıyla alana giriyor. Onlara baktığınızda ne hissediyorsunuz?
- Artık alıştım. Aslında tişört giydiklerinde seviniyorum. Bazen peruk ve şapkalarla benim gibi gelenleri görüyorum. İşte o zaman eğleniyorum! (Gülüyor)
6 dakikamız doldu, röportaj için teşekkürler, artık gitmeliyim...
- Gördün mü işte ben de bu yüzden hiçbir yere gidemedim! (Gülüyor)

Bir dahaki sefere görüşürüz
Slash, 20 yıl aradan sonra bir kez daha Türk hayranlarıyla buluştu. Ünlü gitarist, sevenlerine “Bir dahaki sefere görüşürüz” sözleriyle veda etti.
* Türkiye’deki ilk konserini 1993 yılında İnönü Stadyumu’nda veren Slash, önceki akşam da Maçka Küçükçiftlik Park’ta sahneye çıktı. Slash’e konserde ikinci solo albümünü birlikte kaydettiği Myles Kennedy ve The Conspirators grubu da eşlik etti.
* Konserde yaş ortalamasının yüksek olması bekleniyordu, ancak Slash’i dinlemeye gelenler arasında ergen yaşta yüzlerce genç de vardı.
* “Halo” ile başlayan konser, geceye “Night Train”, “Ghost”, “Standing in the Sun”, “Back From Call”, “Mr. Brownstone”, “Shots Fired”, “Serial Killer”, “Not for Me”, “Dr. Alibi”, “Watch This”, “Bad Rain”, “Rocket Queen”, “No More Heroes”, “Starlight”, “Anastasia”, “You’re a Lie”, “Sweet Child O’ Mine” ve “Slither” ile devam etti.
* Sahneden ayrıldıktan sonra yoğun alkışlarla bis’e çıkan ekip, “Welcome to the Jungle” ve “Paradise City”yi seslendirdi.