Güncelleme Tarihi:
Sezonun merakla beklenen dizisi “Al Yazmalım”ın (5 Eylül’de, Atv’de başlıyor) oyuncuları, şu sıralar Mudanya’da oldukça yoğun bir tempoda çalışıyorlar. (Haftada en az altı gün, 10 saat!) Bir günlük de olsa, onları yoğun çalışma tempolarından alıkoyan şey, dizinin ilk bölümü için Bursa Çelik Palas Hotel’de verilen davet.
Cengiz Aymatov’un “Kırmızı Eşarp” adlı romanından esinlenerek senaryolaştırılan dizi, Atıf Yılmaz’ın 1977’de çektiği ve başrollerini Türkan Şoray ile Kadir İnanır’ın paylaştığı “Selvi Boylum Al Yazmalım” filminden biraz farklı.
ŞORAY VE İNANIR İLE KIYASLAMAK DOĞRU DEĞİL
Dizide Asiye karakterini canlandıran Özge Özpirinçci, “Biz filmden çok kitabı baz aldık. 1970 yılında yazılan bir romandan günümüzde izleyicileri heyecanlandıracak bir proje yaratıldı. Yani, ne beni Türkan Şoray ile ne de İlyas karakterini canlandıran Seçkin Özdemir’i Kadir İnanır ile kıyaslamak doğru” diyor ve ekliyor: “Tabii, bu dizide yer aldığım için çok mutluyum. Selvi Boylum Az Yazmalım, en sevdiğim Türk filmi. Şimdiye kadar en az altı kez izlemişimdir.”
AĞLAMA SAHNESİNİ GÜLMEKTEN ÇEKEMEDİK
Dizide Cemşit karakterini canlandıran Barış Falay ise “Bu öylesine güçlü bir eser ki, her dönem iş yapabilir. Çünkü emeğin karşılığının sevgi olduğunu savunuyor. Gerçekten de bir şeye çok emek harcarsanız bir süre sonra o şeyle aranızda bir aşk oluşur. Emek harcadığınız şey, işiniz de olabilir, çocuğunuz da, sevgiliniz de” diyor.
Dizinin bir diğer başrol oyuncusu, Helin karakterini canlandıran Gözde Kansu. “Dizide yer almak kadar beni mutlu eden bir diğer şey de, Özge ile birlikte çalışacağımızı öğrenmem oldu. Çekimler, İstanbul dışında olduğu için ekibin iyi anlaşması çok önemli. Bizimki oldukça neşeli bir ekip. Geçen gün, Özge’nin bir ağlama sahnesi vardı ama gülmekten bir türlü çekemedik” diyor.
TANIŞTIĞIMIZDA GÖZDE’YE SİNİR OLDUM
O sırada sohbete katılan Özge Özpirinçi ise “Şimdi böyle anlattığına bakmayın. Gözde’yle ilk tanıştığımız gün, kendisine epey sinir olmuştum” diyor ve nasıl tanıştıklarını anlatıyor:
“Çeşme’de, Altan (Erkek arkadaşı Engin Altan Düzyatan) ve arkadaşlarımızla otururken birden Gözde yanımıza geldi ve Altan’a sarılıp dakikalarca sohbet etti. Daha sonra, Altan’ı yanımdan uzaklaştırdı. Meğer ailece de tanıştıkları için annesinin yanına götürüyormuş. O sırada Altan’ın ayağına kıymık battı. Gözde, bu kez de Altan’ı alıp revire götürdü. Bu duruma o kadar sinirlenmiştim ki, önce onlarla beraber revire bile gitmedim. Ama sonra dayanamayarak onları izledim ve Gözde’yle orada tanıştık. Altan’a da ‘Bizi niye tanıştırmadın?’ diyerek sitem ettim. İkisinin çocukluk arkadaşı olduklarını nereden bilebilirdim ki? Normalde hiç böyle şeyler yapmam ama o gün kıskançlık damarım tutmuştu sanırım.”
BOŞ VAKİTLERİMDE ULUDAĞ’A ÇIKACAĞIM
Seçkin Özdemir’in katılmasıyla sohbet daha da renkleniyor. Bu kez dörtlünün muhabbet konusu, Mudanya’da geçirecekleri sezon. “Ben, boş vakitlerimde arabama atlayıp Uludağ’a çıkmayı ve kayak yapmayı düşünüyorum” diyor Özpirinçci. Dizide bir motor tutkununu canlandıran ve rolü için motor dersleri alan Özdemir de motosiklet kullanmayı o kadar sevmiş ki, yakında kendisine bir motosiklet almayı planlıyor.
Bu keyifli sohbeti bölen şey, Barış Falay’ın dizinin ilk bölümü şerefine patlattığı şampanya oluyor. Kadehler tokuşturuluyor ve ekip koltuğa dizilip herkesten önce ilk bölümü izlemeye koyuluyor.
70’LERDE ÇOK ETKİLENDİM
Yönetmen Nisan Akman, “Kırmızı Eşarp’ın hikayesi 70’li yıllarda da beni çok etkilemişti. Şimdi eserin dizi versiyonunu çektiğim için çok mutluyum” diyor.