Yaş ortalaması 54, oyunları ZİGOŞ

Güncelleme Tarihi:

Yaş ortalaması 54, oyunları ZİGOŞ
Oluşturulma Tarihi: Eylül 26, 2009 00:00

Edirne’nin Keşan İlçesi’ne bağlı Lalacık, 60 haneli şirin bir göçmen köyü. Köy küçük ancak ünü büyük. Lalacık’ı Trakya’da tanımayan yok. Anadolu’da da şöhretliler. Hatta Bulgaristan, Romanya ve Yunanistan’da bile adlarını duymuş birilerine rastlayabilirsiniz.

Haberin Devamı

Şöhretin nedeni, folklor ekibi. Köyde folklor ekibi olması çok normal ama bu ekibin yaş ortalaması 54. İhtiyar delikanlıların en büyüğü 61 yaşında. Amaçları Batı Trakya’nın unutulmaya yüz tutmuş zigoş adlı halk oyununu yaşatmak. Bu yolda kilometrelerce yol gittiler, Balkanlar’daki festivallerin değişmez konukları oldular.

Lalacık Köyü, 1924 yılında Yunanistan’ın Drama kentinden mübadele ile Türkiye’ye gelen göçmenler tarafından kuruldu. İlk sakinlerinden hayatta kalan yok ama çocukları hâlâ dedelerinin geleneklerini yaşatıyor.

Köy küçük, tarım alanı az. Buğday ve ayçiçeği ekiliyor. Nüfusun büyük bölümünün geçim kaynağı çiftçilik. Muhtar Selahattin Çalışkan (60), köydeki ikinci kuşağın temsilcilerinden. Babalarının ve dedelerinin 85 yıl önce ilk geldiklerinde geçim derdine düştüklerini, bu arada gelenek ve göreneklerini ikinci plana attıklarını anlatıyor:
“Bizler ikinci kuşak olarak şükürler olsun işlerimizi yoluna koyduk, durumumuzu düzelttik. Sonra da kültürümüze sahip çıkmak istedik. Bunun için ne yapmalıyız diye düşünüyorduk. 2003 yılıydı, o günlerde köydeki bir düğünde birkaç yaşlı köylü ortaya çıkıp şaka olsun diye dedelerimizin oynadıkları bir halk oyunundan kısa bir örnek oynadı. Oyunu görünce hepimiz hatırladık; zigoş diye bilinen halk oyunuydu. Bir zamanlar Drama ve çevresinde çok popülermiş. Dedelerimiz köy düğünlerinde oynarlardı. Ancak yeni kuşak yani bizim nesil çok az biliyordu. Çocuklarımızın ise haberi bile yoktu.”

Batı Trakya’da tütün eken eski çiftçileri anlatıyordu zigoş. Oyunu yaşatma kararı aldılar. Tamamen erkek karakterleri, hatta kabadayı karakterleri işleyen oyunu araştırdılar. Herkes bildiği figürleri diğerlerine anlattı. Sonra da yaşları 45-61 arasında değişen 8 kişilik folklor ekibi kuruldu. Lalacıklılar’ın hasat zamanı sonrasında çok boş vakti oluyordu. Bu sayede köy kahvesinde bol bol prova yapabildiler. Sonra vaktiyle sandıklara kaldırılmış kostümler ortaya çıkarıldı. Kullanılacak durumda değillerdi ama köyün kadınları tıpkılarını dikti. Kıyafetler de tamam olunca Trakya’nın en yaşlı halk oyunları ekibi hazırlanmış oldu.

ÖNEMLİ OLAN YAŞ DEĞİL PERFORMANS

Ekibin kurulduğu ilk zamanlar çok sıkıntı çektiklerini anlatıyor muhtar ve halk oyunları ekibi yöneticisi Selahattin Çalışkan: “Önce kendi civar köylerimizde, sonra da Trakya genelinde gösterilere ve özel eğlencelere katıldık. Gittiğimiz yerlerde bizim ekipteki arkadaşları görünce insanların yüzünü bir gülümseme alıyordu. Yaşımıza başımıza bakanlar, ‘Bunlar iki oyunda yorulur, sahneden iner’ diyordu. Biz de onlara ‘Yaşımıza değil performansımıza bakın’ yanıtını verip sahnede gençlere taş çıkartıyorduk. Kısa sürede büyük ilgi görmeye başladık.”

2003’te Ankara’da mahalli dalda yapılan bir folklor yarışmasında Türkiye birincisi oldular. 2004’te Bulgaristan’da bir festivale davet edildiler. 2006’da Romanya’daki başka bir festivalde şeref ekibiydiler. Aynı yılın Mayıs ayının 11’inde, Yunanistan Gümülcine’deki ‘Türklerden kurtuluş yıldönümleri’ törenlerine çağrıldılar. “Oraya da göğsümüzde bayrağımızın amblemi ile katıldık ve alkış aldık. 2 yıl önce de Almanya’daki bir festivale davet edildik” diyor muhtar Çalışkan.

Yaz aylarında yurtiçinde festivalden festivale koşuyorlar. Halk oyunları ekibinin, köyün uluslararası nitelikte kültür elçisi olduğuna inanıyorlar.

En hararetli anında naralar atılıyor

Zigoş, en az altı kişiyle ve sadece erkekler tarafından, zurna ve davul ile oynanıyor. Oyuncu sayısı 12 kişiye kadar çıkabiliyor. Oyun, çiftlerin karşılıklı iki sıra halinde dizilmeleri ile başlıyor. Müzik başladığında oyuncular ağır hareketlerle birbirlerine yaklaşıyorlar. Bu arada bellerini hafifçe büküp el ve kol hareketleriyle figürler yapıyorlar. Başlangıçta yumuşak olan hareketler, ezgilerle birlikte hızlanıyor. Şiddetlenip sert ve keskin figürlere dönüşüyor. Davulun sert vuruşlarıyla oyuncuların el vuruşları ön plana çıkıyor. Oyun, ezgisiz fakat çok şiddetli davul vuruşlarıyla sürüyor. Bu arada oyuncular naralar atıyor. Oyun sırasında ekip süratli ve daha ahenkli çökme figürleri yapıyor. Sık ve devamlı çökmelerden sonra oyuna bir sükûnet geliyor. Çiftler yeniden karşılıklı diziliyor, oyun ilk başındaki figürlere benzer yeni figürlerle son buluyor.

Haberin Devamı

Yaş ortalaması 54, oyunları ZİGOŞ


EKİBİ TANIYALIM

1- AHMET BOSTANCI: 48 yaşında. İnşaat ustası. 1 kızı var. “Dedelerimizin unutulmaya yüz tutan oyununu yeniden canlandırdık. Unutulmasına izin vermedik. Bunun için gururlanıyorum” diyor.

2- AHMET ÇALIŞKAN: 58 yaşında. Çiftçi, 3 çocuk, 2 torun sahibi. “Halk oyunları 20-30 yıl sonra unutulup gidecek. Bu kültürün korunması lazım. Bizler bunun için bu yaşta bu çabayı gösteriyoruz” diyor.

3- CENGİZ ÖZTÜRK: 36 yaşında, grubun en genci. Ekip arkadaşları ondan söz ederken “O daha çocuk. Onu 3’üncü kuşak sayıyoruz. Bizden sonra geleneği o devam ettirecek” diyorlar.

4- HÜSEYİN ÇAKICI: En yaşlıları, 61 yaşında. Çiftçi, 2 çocuk ve 3 torun sahibi. “Sürekli bir yerlere gösteriye gidiyoruz. Bu işe en fazla hanımlar kızıyor” diyor.

5- İBRAHİM AKKIN: 59 yaşında. Çiftçi, 4 çocuk, 2 torun sahibi. “Bunlar mı oynayacak diyenlerin gösterimiz sonrasında yüzlerindeki ifade beni çok keyiflendiriyor” diyor.

6- HÜSEYİN KURTKAPMAZ: 59 yaşında. Çiftçi, 3 çocuk, 4 torun sahibi. “Çevremdekiler, yaşın 60’a geldi, sen dedesin ama hâlâ oyun peşinde koşuyorsun. Torunlarına öğret, onlar oynasın sen izle, diyor ama ben aldırmıyorum” diyor.

7- RAMAZAN YILDIRIM: 59 yaşında. Çiftçi, 3 çocuk, 3 torun sahibi. Eşinin folklor kostümlerini ütülemekten bıktığını anlatıyor.

8- SABAHATTİN AKKAYA: 55 yaşında. Eski muhtar, ekibin kurulmasında en büyük pay onun. Bu nedenle, aldığı keyfin bambaşka olduğunu gururla anlatıyor.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!