Güncelleme Tarihi:
Tebdil-i Mekân Prodüksiyon Tiyatrosu, Zerrin Sümer ve Şebnem Sönmez’in desteğiyle Evren Ercan tarafından kuruldu. Henüz çok yeni. İlk oyunlarının prömiyerine gün saymanın heyecanıyla gözler pırıl pırıl. Oyunun adı ‘Eski Moda Komedya’. Rus oyun yazarı Aleksei Arbuzov imzalı, geçmişin ruhunu bugünün algısıyla canlandıran iki perdelik bir masal aslında. Sahnede hepimizin aşina olduğu, çocukluğumuz tadında bir geçmiş zaman anlatısı var. 1968 yazından kalma.
İKİ GENÇ YETENEK YAZAR NOTLARINA RUH VERİYOR
Bir kadın (Zerrin Sümer) ve bir erkek (Ayberk Attila) yıllar süren yalnızlıklarından sonra bir klinikte tanışıyorlar. Ve şarkılarla, danslarla, biraz hüzünlendirip çokça güldüren bir komedya başlıyor... Bizim hikâyede bir de oyundaki dinamizmin kaynağı iki genç oyuncu var. “Bizim hikâyede” diyorum, çünkü oyunun aslı iki kişilik. Şebnem Sönmez, değişen seyretme alışkanlıklarımız sebebiyle oyuna dinamizm kazandırmak için kadroya iki genç oyuncu daha eklemiş; Turgay Yakut ve İpek Taşdan. Onlar komedya içinde birer ‘oyun kurucu’ olarak görev alırken, hem izleyici hem oyuncu, kimi zaman aksesuvar kimi zaman da dekor olup çıkıyor; kadın ve erkeğin performanslarına eşlik ediyorlar. Aslında yaptıkları, metnin parantez içlerindeki yazar notlarına ruh vermek.
Tiyatronun ‘Tebdil-i mekânda ferahlık vardır’ sözüne göndermeyle koyulan ismi, şimdilik sahnesiz oluşlarından. Bir yandan da “Gelin; birlikte konuşalım, tartışalım ve üretelim” diyor, kapılarının her türlü projeye açık olduğunu söylüyorlar. Tebdil-i Mekan’ın kuruluş hikâyesi ilginç. Şebnem Sönmez, Zerrin Sümer ve Evren Ercan, Aysa Prodüksiyon’un Düğün oyununda birlikte oynuyorlardı zaten. Düğün sahneden kalktığında Zerrin Sümer, Evren Ercan’a “Ben oyun oynamak istiyorum” demiş, “Artık çok genç bir oyuncu değilim”. Evren Ercan da “Oynayalım Zerrin Abla’m!” diye yanıtlamış. İşte bu kadar! Sonrasında onlarca oyun okumuşlar, çünkü Zerrin Sümer’e uygun bir rol bulmak lâzım. ‘Eski Moda Komedya’da karar kılınıp da yönetmen olarak Şebnem Sönmez ve aranan erkek arkadaş Ayberk Attila da teklifi kabul edince başlamışlar provalara. Hale Kuntay çevirisiyle oynanacak oyunun dekoru İlayda Saran, kostüm tasarımı Ayşegül Sümer imzalı. Koreografi Evren Ercan’a emanet. Ekip, hâlen Nişantaşı’ndaki FMV. Işık Okulları’nın salonunda provalara devam ediyor. Biz de son provalardan birindeyiz...
İLK KEZ YÖNETMEN SÖZÜ DİNLİYOR
İlkin Ayberk Attila’nın nabzını yokluyoruz: “Heyecanlı mısınız?” İçten bir gülücük: “Yok canım, 45 yıl oldu.” Şebnem Sönmez yeryüzündeki en tatlı dilli ve şefkatli tiyatro yönetmenlerinden biri olmalı. “Sevgilim”, “tatlım”, “hayatım” diye diye hem ekibin ruhunu okşuyor, hem de çaktırmadan her istediğini yaptırıveriyor. Zerrin Sümer’in 49 yıllık profesyonel tiyatro geçmişinde tüm yönetmenlerle sürtüşmüş olmasına karşın, “İlk kez Şebnem’le yönetmen sözü dinler oldum” demesinin sebebi bu olsa gerek. Bir de güven tabii ki. Zira onların dostlukları ‘Bir Demet Tiyatro’yla sahneye çıktıkları yıllarda kuruldu, temeli sağlam. “Şimdi daha tecrübeli, daha olgunuz. Birbirimizin sahnede ne yapacağını çok iyi biliyoruz” diyorlar.
Eski Moda Komedya, iki koca savaşın yanı sıra büyük bir iç savaşın içinden geçmiş Rusya’da geçiyor. Sahnedeki iki insan en yakınlarını, çocuklarını, sevgililerini, eşlerini ve dostlarını hep savaşlarda kaybetmiş. Bâki kalan bir tek yaşama inatları ve aşka duydukları inanç olmuş. Kadın bir sanat aşığı. Erkekse bilim adamı. Yaşama sevgiyle tutunan güzeller güzeli iki ihtiyar. Sembolik açıdan, biri gönül ötekisi mantık. Yani, hayatın dişil ve eril yanları... Anlayacağınız, onlarda yaş 70 ama iş daha bitmemiş!...
Türk-Rus Kültür Vakfı’nın desteğiyle sahneye taşınan Eski Moda Komedya’nın prömiyeri 13 Mart Çarşamba akşamı saat 20.30’da Işık Lisesi Muvaffak Benderli Tiyatro Salonu’nda. Oyunu 15 Mart Cuma 20.30’da Afife Jale Sahnesi, 21 Mart Perşembe 20.30’da Şişli Kent Sineması Sahnesi, 25 Mart Pazartesi 20.00’de Kartal Hasan Ali Yücel Sahnesi, 12 Nisan Cuma 20.30’da Barış Manço Kültür Merkezi’nde izleyebilirsiniz. Biletler, sahne gişelerinde.
Zerrin Sümer
Kaçırmak istemiyorum zamanı
‘Bana Bir Şeyhler Oluyor’dan ‘Düğün’ oyununa gelinceye kadar tiyatroya uzun bir ara verdim. Diziler falan, beni hiçbir şekilde tatmin etmemeye başladı. Artık genç bir oyuncu değilim. Yıllarımı verdim bu işe. Bir şeyleri daha yakalamak, kendimde daha neler bulabileceğimi keşfetmek istiyorum. Kaçırmak istemiyorum zamanı. Kendimi meydana attım. Devamı da gelecek...
Ayberk Atilla
Keşke hep eski moda kalsaydık
Seyirciye dokunacak bir oyun bu. Hem herkesin geçmişe duyduğu özlem duygusunu taşıyor. ‘Eski Moda Komedya’ diyoruz adına ama keşke hep eski moda kalsaydık, bitmeseydi hiç...