Yarışma için babam zorladı

AZRA AKIN FOTOĞRAFLARI

“Başvuru için fotoğraf çektirmek bile istememiştim ama babam çok ısrar etti. Hatta eve telefon edip elemeleri geçtiğimi söyleyen kadına annem, ‘Bu yıl zaman çok az, okuldan nasıl izin alacağız? Seneye gelelim biz’ demişti.”�

Aşk ‘küt’ diye çıkmalı karşına

2002 Dünya Güzeli Azra Akın, yüzünü tamamen oyunculuğa döndü. Şu sıralar “Ayrılık” dizisiyle izleyici karşısına çıkan Akın, modellik kariyerini, güzellik yarışması macerasını, gelecek planlarını ve aşk hayatını InStyle dergisine anlattı.

Dünya güzellerinin imzası gibi olan o harika gülümseme, Azra Akın’ın yüzünün en belirgin yanı. Bir de onlarca metreden bile fark edilen, babaannesinden miras pırıl pırıl saçları... Bir ortama girdiği zaman enerjisi ve ışığıyla da dikkat çeken Akın’ın güzelliğinden çok sıcak kanlılığına kapılıyorsunuz. Bir türlü düzeltemediği aksanıyla tatlı tatlı anlatırken, heyecanlanınca kolunuza dokunuyor, mutlu olunca bir kahkaha patlatıyor... Ve her kelimesinde gözlerinin içi parlıyor.

‘PAMUK PRENSES OLDUM PRENSİMİ BEKLİYORUM’

Bu ara TRT’nin yeni dizisi “Ayrılık”ta rol alan Akın, modellik kariyerini oyunculukla ilerletme konusunda kararlı. “Azeri bir şarkıcıyı canlandırıyorum dizide. Çok keyifli geçiyor çekimler. Çok şey öğreniyorum. Bu dizi sayesinde Ermenistan’a bile gittim” diyen Akın, fırsat buldukça oyunculuk üzerine workshop’lara katılıyor. Beğendiği oyuncuların filmlerini de onlarca kez izliyor.
Oyunculuk macerasının başlangıcını, “Daha çok küçükken annemin bana aldığı Pamuk Prenses elbisesini giyip cam masamızın altına yatarak uyuyor numarası yapmışım. Annem, ‘Ne yapıyorsun burada?’ diye sorduğunda, ‘Pamuk Prenses oldum, prensi bekliyorum’ demişim. Yani o günden beri içimde var oyunculuk!” diye anlatıyor.

YARIŞMAYA BAŞVURMAM İÇİN BABAM ISRAR ETTİ

Miss Turkey 2002 yarışmasına başvurması için babası teşvik etmiş Akın’ı. “O dönemde okulum ve bale vardı. Başvuru için fotoğraf çektirmek bile istememiştim de babam çok ısrar ettiği için kabul ettim” derken gülerek ekliyor: “Eve telefon edip elemeleri geçtiğimi söyleyen kadına annem, ‘Bu yıl okuldan nasıl izin alacağız, seneye gelelim biz’ demişti.”

Sonuçta bir şekilde kendini Elit Model Look yarışmasında buluvermiş. Birinci olunca International Elit yarışmasına gitmiş. O yarışmada da ilk 15’e girdiği için Hollanda’da Elit Ajans’la, Türkiye’de ise Gaye Sökmen Ajans’la çalışmaya başlamış. “Okulum bittikten sonra bir yıl modellik yapıp sonrasına bakacaktım aslında. Ta ki Gaye Sökmen arayıp, ‘Miss Turkey’e katılmalısın’ diyene kadar” derken o günlere geri dönüyor. Ve zafer... Üstelik sadece Türkiye’nin değil, 2002’de dünyanın en güzel kızı...

TACA BİR ŞEY OLACAK DİYE ÖDÜM KOPTU

2003, hayatının en koşuşturmalı ama en güzel yılı olarak kazınmış hafızasına. Dünya güzeli olarak yardım etkinlikleri kapsamında neredeyse tüm dünyayı dolaşmış. “Bir yıl boyunca taktığınız o mavi taşlı muhteşem tacı nasıl korudunuz?” sorusunu duyunca gülüyor: “O tacı taşımak büyük sorumluluk. İngiliz kraliyet ailesinin mücevherlerini yapan kuyumcu hazırlamış. Özel bir kasada saklanıyor. Bir kere Londra’dan Avustralya’ya giderken taç yanımdaydı. Bir şey olacak diye ödüm kopmuştu.”

Sağ salim tacını devrettikten sonra Türkiye’nin Avrupa’daki tanıtım yüzü olarak boy gösteren Akın, yüzünü artık tamamen oyunculuğa doğru çevirmiş durumda. Podyuma ancak çok sevdiği bir modacıdan bir rica geldiğinde çıkmak niyetinde. Gelecekle ilgili planları da belirgin değil. Tek bildiği, bu yaz kardeşi, babası ve annesiyle kısa bir tatil yapacağı.�

ALIŞVERİŞ İÇİN TÜRKİYE KUAFÖR İÇİN HOLLANDA

Hayatının her alanında olduğu gibi gardırobu konusunda da sadelikten yana Akın. Alışverişlerini Hollanda yerine Türkiye’den yapmayı tercih ediyor. “Hollanda’ya gidince başka şeyler yapmayı seviyorum. Mesela saçlarımı kestiriyorum. Amsterdam’da harika bir berberim var. Yıllardır ona gidiyorum. Kız kardeşimle vakit geçiriyorum. Bisiklete binip kanalları dolaşıyorum. Anneannemle vakit geçiriyorum” derken, geçen aylarda New York seyahatinde yeterince alışveriş yaptığını söylemeden edemiyor.

“Vintage butikleri çok seviyorum. Bir dönem alışveriş yapma isteğim yok olmuştu ama New York’ta anladım ki, tamamen yok olmamış” deyip bir de ardından ona has o neşeli kahkahalarından birini atıyor. Dolabını şöyle bir gözden geçirince raflarında en çok jean, atlet ve yazlık elbiseler olduğunu söylüyor. Christian Louboutin’leri çok sevse de ayakkabı konusunda oldukça mütevazı olduğunu belirtiyor.

YANIMDA KİMİ GÖRSELER SEVGİLİM SANIYORLAR

Artık onun da çevresinde evli ve çocuklu arkadaşları artmaya başlamış. “Herkesin zamanı farklı” dese de düzenli ilişkilerin kadını o. Neredeyse altı yıl aynı erkekle birlikte olmasından belli değil mi? Yedi ay önce ayrıldığı Kıvanç Tatlıtuğ’dan söz etmek istemiyor hiç. “Artık yolumuz ayrı” diyor sadece.

Bu aralar kendine zaman ayırmak istiyor, aşk düşünme niyetinde değil. Kalbi boş. “Kendimi daha iyi tanımak, işime vakit ayırmak istiyorum. Ne kadar planlasanız da istediğiniz gibi olmuyor zaten. Aşk, ‘küt’ diye çıkmalı karşınıza. Öylesi çok daha güzel” diyor.
Bir yandan da yan yana geldiği herkesle aşk dedikodularının çıkmasından yakınıyor: “Yanımda kimi görseler sevgilim sanıyorlar. Neyse boşverin. Önemli olan işlerimin iyi gitmesi bu ara...”

AZRA’NIN ‘SEKSİ’ BULDUKLARI

Nasıl seksi görünülebilir?
- Seksi görünmek herkes için farklıdır. Benim için de değişiyor. Doğallık, bakımlı olmak, güzel konuşmak, düzgün tavır, etkileyici ses tonu... Dans ederken de seksi görünebilir insan mesela.

Yüksek topuklar seksi midir?
- Bir etkisi var tabii. Ama kişinin nasıl taşıdığı da önemli. Sizi seksi gösteren ayakkabılar başka birinde itici durabilir.

Bir erkeğin en seksi yanı neresidir?
- Kendine güvenli bir erkek çok seksidir.

En seksi kıyafet nedir?
- Kişinin kendisine yakıştırdığı her kıyafet.

En seksi yiyecek nedir?
- Mutluluk veren yiyecekler.