Yarışma değil sosyal vaka

Bölümlerinin yayınlandığı ana haber bültenlerine bile reyting getiren yarışma programı ‘Gelinim Olur musun’, yarışma olmaktan çıkıp sosyal bir vakaya dönüştü. Psikologların ‘ruh saÄŸlığını bozduÄŸu’ konusunda uyarıları olmasına raÄŸmen, bu sıra dışı yarışma köşe yazarlarında bile tiryakilik yaratmayı baÅŸardı.Görücü usulü evliliÄŸin reyting canavarı bir yarışmaya dönüşeceÄŸi kimin aklına gelirdi... EÄŸer muasır medeniyetler arasında ulaÅŸtığımız son nokta buysa vay halimize... Türkiye’nin birçok evinde ‘Bak nasıl da hanım kız. Bir de seninkine bak...’ türünden diyaloglar geçiyor ya da anneler ibret olsun diye kızlarına ‘Gelin dediÄŸin her gün kaynanasının elini öpmeli’ diyen Semra Hanım’ı izletiyor. Herkes ünlü olacakKurbanlık koyunlar misali kendini beÄŸendirmeye çalışan gelin adaylarının feminist davaya indirdikleri darbe ise ayrı bir tartışma konusu. Aslında yaÅŸanan tüm bu absürd olayları pop art’ın babası; Andy Warholl’un :’Bir gün gelecek 15 dakikalığına da olsa herkes ünlü olacak’ sözü özetliyor. Bu yarışmanın akıbeti ne olacak bilinmez ama tek kurbanının, hayatının geri kalan kısmını, her sabah kalktığında annesi Semra Hanım’ın elini öpmeyi kabul edecek gelini aramakla geçirecek olan Ata olacağı kesin!Gelinim Olur musun’un anne ve oÄŸullarıAHMET-SÃœHEYLA(29 yaşında-Esnaf) EvleneceÄŸi kiÅŸinin dürüst ve sevecen olmasını isteyen Ahmet, uzun boylu kızlardan hoÅŸlanıyor.(53 yaşında-Ev Hanımı) Süheyla Hanım, gelinin tüm isteklerini yerine getirmekten mutluluk duyacağını özellikle belirtiyor.FERHAT-MERAL(25 yaşında-Müzisyen) EvleneceÄŸi kiÅŸinin açık sözlü ve dürüst olmasını istiyor.(51 yaşında-Ev Hanımı) OÄŸluna eÅŸ olarak seçeceÄŸi kiÅŸide aradığı en önemli unsur dürüst olması.HASAN-NAZÄ°ME(24 yaşında-Veteriner) Evlenmeyi düşündüğü insanda aradığı özellikler ise dürüst ve sevecen olması.(48 yaşında-Elektrik Mühendisi) OÄŸlunun mutluluÄŸu için yarışmaya katıldığını söylüyor. BAHADIR-CEMÄ°LE(23 yaşında-Tatlıcı/Esnaf) Tatlıcılıkta kariyer yapmak istiyor. Bahadır, yarışmaya hayatının kadını ile tanışmak için katılmış. (44 yaşında-Ev Hanımı) Cemile Hanım’ın amacı kendisine hayırlı bir gelin bulabilmek.ATA-SEMRA(23 yaşında-Muhasebeci) Yarışmaya katılma amacı evlenip baba olmak.(52 yaşında- Ev Hanımı) Asker kızı ve çok disiplinli yetiÅŸtirilmiÅŸ. OÄŸlunu mutlu edebilecek bir eÅŸ bulmak için yarışmaya katılmış.Bunlar da Semra Hanım incileriHayır Ata, sen hiç aşık olmadın. Ben sana aşık olduÄŸunda haber veririm.Ben gelincik deÄŸil, gelin arıyorum.Ben göbeÄŸi açık gelin almam.Åžimdi bizde yavaÅŸ yavaÅŸ bir kenetlenme baÅŸladı, Allah bozmasın. Bu hafta maddiyet ortaya çıktı. Kızlarda bir ayaklanma baÅŸladı, bizi eleyecekler ya...Annesi Sinem’i dizinin dibine oturtsun, okÅŸayarak onu eÄŸitsin.Sinem’in gönü güzel. Bize gön deÄŸil gönül güzelliÄŸi lazım.Size çocuk yaptırmam. Evlenseniz de ayırırım.GuÅŸun cinsi önemli!Semra Hanım’ın gerçekten hayli ilginç bir ÅŸahsiyeti var. Hatta bütünüyle incelenmesi gereken, hatta üniversitede tez konusu olabilecek, hatta 10 yıl sonra History Channel’da belgeseli izlenecek deÄŸerde... Bu arada Bahadır damatla Ahmet damat, James Bond’un bile kıskanacağı bir ÅŸifreli dil icat etmiÅŸ... Bahadır damat şöyle diyor: GuÅŸ, her kafese konmaz, guÅŸ uçtu gitti, salıverdik. GuÅŸun ÅŸimdiki yuvasını araÅŸtırmak lazım!..Mehmet Ali Erbil (Gala-17.10.2004)Öp Semra Hanım’ın elini Semra Hanım kriterleri, AB kriterlerinden farklı deÄŸil. Semra Hanım’a göre ‘göbeÄŸi açık tişört giyen biri’ asla gelin olamaz. Ben onu izlerken Verheugen, Sürahi Hanım ve Avukat Kezban Hanım arasında bir karakter görüyorum. Ä°lle de Semra Hanım’a gelin olacağım diyorsanız SHK (Semra Hanım kriterleri)’ya uyacaksınız. Verheugen’in de, yarın, öbür gün, ‘banyodan sonra da bir elimi öpseniz,’ demeyeceÄŸi şüpheli bence....KürÅŸat BaÅŸar (AkÅŸam- 09.10.2004) Burada hisler yarışıyorNasıl oluyor da bir gün sonra tüm söylediklerinin ortalığa açılacağını bilerek yine de bu kadar çok dedikodu yapabiliyorlar? Ä°ki izledikten sonra siz de anlıyorsunuz. Kimse kimseye ‘Niye arkamdan konuÅŸtun?’ bile diyemiyor çünkü herkes birbirinin arkasından konuÅŸuyor. Erkekler için futbol ne, kadınlar için ‘Gelinim Olur Musun?’ da o. Erkekler nasıl takım tutuyor, bu kadınlar da gelin, kaynana, damat tutuyor. Tuba Akyol (Milliyet- 8.10.2004)Anneler kız beÄŸeniyorGelin ile kaynana bir evde! Erkek anneleri, oÄŸullarına kız bakıyor. Erkek anneleri, oÄŸullarına ‘alacakları kızı’ belirliyor. Bu seçim ÅŸeklinin tedavülden kalktığını mı düşünüyorduk? Valla, kalkmamış. Aman Allahım, o kazık kadar heriflerin hepsi nasıl da ‘anneci’! Küçük bebek sahiplerinde bile katlanılmaz olan o ‘Anneciiiim, annem’ hitabının, orta yaÅŸta kadınların dudaklarından, genç adamlara dökülüyor. Nur Çintay A. (Radikal 27.09. 2004) Birlikte yaÅŸlanınSemra Hanım, Ata’ya soruyor; ‘Beni üzer misin, üzmez misin oÄŸlum?’ Annesine çok düşkün (!) oÄŸul cevap veriyor, ‘Seni hiç üzer miyim anne?’Semra Hanım, artık son ve öldürücü darbeyi vurmak üzeredir: ‘O kız bize yakışmaz Ata!’... ‘O zaman beraber yaÅŸlanacağız’ der Ata da. Hayatına, annesi hariç hiçbir kadını sokmamakta kararlı belli ki. Sokmaya çalışsa da zaten boÅŸa çaba. Ä°zin vermez ki Semra Hanım, paylaÅŸamaz ki oÄŸlunu hiç kimseyle. ArmaÄŸan ÇAÄžLAYAN(Kelebek- 20.10.2004)Kaynanam olur musunSunucu Ebru Akel, ‘Şimdi evden gitmesini istediÄŸiniz bir gelin adayının adını söyleyeceksiniz... Ancak bu hakkınızdan vazgeçebilirsiniz’ diyor... Ne var ki, hiçbir kaynana buna yanaÅŸmıyor. Timsah gözyaÅŸları dökerek kızları eliyor. Bana sorarsanız bu programı tepe taklak etmek gerek. Yeni yarışmanın adı şöyle olmalı: ‘Kaynanam olur musun?’ Görelim bakalım eline güç geçen gelin adaylarının karşısında kaynanalar ne hale geliyor? Maymun olurlar valla! Emre Aköz(Sabah 4.10.2004)Kabusum ol gel banaTV KABUSU: ‘Gelinim Olur musun-Kafayı Kırmış Ev Hanımı EÄŸitim Kampı’nda bizzat ‘Semranım’ tarafından eÄŸitilmiÅŸ biriyle evleniyorum. ‘Artık içim sana akmıyor’ gibi tuhaf cümlelerle konuÅŸan ve 24 saat kamerayla izlenen evde mikrofon takma zorunluluÄŸu getiren bir eÅŸim var. Semranım da erittiÄŸi altınları huni marifetiyle kulağıma dökerken ‘Ah-ha-ha-haaaaa!’ devam ediyor: ‘Sıcaklığını hissediyor mususuuuuun? ‘ Kanat Atkaya (Hürriyet-15.10.2004) Â