Bu kampanya beni çok etkiliyor. Felsefesine bayılıyorum. Hadi söyleyin, bütün sporcuların arkasındaki kilit taş, anne değil midir?  Onları antrenmandan antrenmana taşıyan, tüm o trafiği organize eden anneler değil midir? Öyledir. Görünmeyen kahramanlar anneler. İlham verenler anneler. Çocukları başarılı olsun diye inanılmaz emek sarf eden anneler… Anneler, evdeki koçlar! P&G Yönetim Kurulu Başkanı Tankut Turnaoğlu’yla “Teşekkürler Anne” kampanyasını ve ona paralel olarak yürüttükleri Ağustos sonuna kadar herkesin ücretsiz gezebileceği Olimpiyat Sergisi’ni konuştuk… Çocuğunuzu mutlaka kapın gidin… Akasya’nın içinde… Benzersiz bir müze… İnsana düzenli spor yapma ilhamı veriyor... Bir de efsane sporcuların efsane eşyalarını görmek heyecan verici oluyor…

Tebrik ediyorum, Teşekkürler Anne çok anlamlı bir kampanya! Ne zaman, hangi gerekçeyle başladı?

-2010 Vancouver Olimpiyatlar’ında… Olimpiyat Komitesi’yle 10 yıllık bir anlaşma yaptık ve olimpiyatların 8 ana sponsorundan biri olduk. Sporcuların her zaman sponsorları ve destekçileri var. Biz ise P&G olarak, annelerin sponsoru olmanın daha doğru olduğunu düşündük! Ve böyle bir kampanya başlattık…

Arkasındaki felsefe ne?

-E çünkü bütün sporcuların arkasındaki kilit taş, anne.  Onları antrenmandan antrenmana taşıyan, kıyafetlerini hazırlayan, yediren, içiren, tüm bu trafiği organize eden anneler. Görünmeyen kahraman anneler. İlham veren anneler. Evlatlarını spora yönlendiren anneler. Başarılı olsun diye inanılmaz emek sarf eden anneler. Anneler, evdeki koç! İşte her şeyin başlangıcı bu felsefe. 2012 Londra Olimpiyatları’nda daha geniş bir duyurusu yapıldı. 2014’te Soçi Kış Olimpiyatları’nda devam etti, şimdi de 2016’da Rio Olimpiyatları var önümüzde. Biz sporcuların annelerini de olimpiyatlara davet ediyoruz…

Ya babalar?

-Biz annelerin sponsoruyuz, ama tabii isterlerse babalar da gelebiliyor. Taha Akgül’ün babası da gelecek mesela. İkisi de şimdiye kadar yurt dışında hiçbir müsabakada oğullarını izleyememişler. Taha’nın ailesini en iyi şekilde ağırlamaya çalışacağız, onun da aklı kalmayacak. Annesinin babasının varlığı da inşallah ona uğur getirecek.

Şu ana kadar kaç sporcuya Taha ve annesi Gülbahar Anne gibi destek verdiniz?

-Tüm dünyada 150. Türkiye’de ise 4. Taha…

“Her başarılı erkeğin arkasında bir kadın vardır”, denilir. Sizce, her başarılı sporcunun arkasında da anne mi var?

-Kesinlikle öyle! Tam da bu! Biz, dünyada spor kültürünü yaymak kadar, annelere, çocuklarını spora yönlendirmeleri konusunda ilham vermek de istiyoruz. Böyle misyonumuz da var.

Peki neden Taha Akgül’ü seçtiniz? Özel bir sebebi var mı?

-Olmaz mı? Markamızın ana değerleri var. Yaptığın işe sahip çıkmak mesela. Güven, dürüstlük, liderlik mesela Biz bütün değerleri, Taha’nın hikayesinde görebiliyoruz. 4 Avrupa, 2 Dünya şampiyonluğu, 2 de Üniversite Şampiyonluğu var. Bir Olimpiyat şampiyonluğu yok, o da bu sefer olacak inşallah. Bir de ilginçtin, Taha’nın hikayesine baktığımızda evet başarı çok önemli ama onun başarısız olduğu dönemler de olmuş. Fakat pes etmemiş, güreşi bırakmamış. Tabii annesinin büyük desteğiyle tekrar geri dönüyor. Ve döndükten sonra de peş peşe madalya kazanmaya başlıyor. Bu arada bunları yaparken, aynı zamanda üniversite öğrencisi. Her ikisini de başarıyla birlikte götürmüş…

Tüm bu kampanyada sözün edilen sadece performans sporcu anneleri mi?

-Hayır. Çocuğunu spora yönlendiren tüm annelere “Teşekkürler anne!” diyoruz. Spor, kişiye özgüven veren, sosyal ilişkilerini güçlendiren ve bireysel disiplini artıran bir disiplin. Bizim bir de “Olimpik Anne” kampanyamız var. “Çocuğunuzun ille de performans sporcusu olması gerekmiyor. Siz her türlü çocuğunuzu spora yönlendirin!” diyoruz. Öyle yaparak, hayatta başarılı olması için, aslında siz ona çok büyük bir katkıda bulunmuş oluyorsunuz. Sporu, hayatına düzenli koyan çocuk ileride başarılı oluyor. Ama ne yazık ki, 26 ilde yaptığımız spor araştırmasında, 10 çocuktan sadece 2’si düzenli spor yapıyor. Büyük şehirlerde bu oran, 10’da bire düşüyor. Anlayacağınız, Türkiye’de düzenli spor yapan çocuk sayısı çok az. Annelere sorduğumuzda, “Tesis var, üstelik ücretsiz!” diyorlar ama yine de oran çok düşük. Belki de ihtiyaçları ilham ve bilgidir. İşte biz de işin o yanına destek vermeye çalışıyoruz…

YAŞASIN KADINLAR!

Markalarımızın ayrı ayrı sahiplendiği bazı spor dalları  da var. Mesela 2003’te biz 25. yılımızı kutlarken “Çocuk da yaparım kariyer de!” sloganının içine biz sporu da yerleştirmek istedik. Orkid, Bayan Voleybol Milli takımının sponsoru oldu. Ve kadın voleybolcularımız Avrupa 2. oldu. Hala bu sponsorluk devam ediyor. 

GÜÇLÜ ANNELER GÜÇLÜ SPORCU YETİŞTİRİR

Her ülkeden Taha gibi sporcular ve anneleri seçildi. Hepsinin de benzer hikayeleri var. Biz, annelerin ne güçlü olması gerektiğinin altını çiziyoruz. Güçlü anneler, güçlü sporcular yetiştirir. 

ŞİMDİYE KADAR 40 BİN KİŞİ GEZDİ AĞUSTOS’UN SONUNA KADAR AÇIK SİZİ DE BEKLİYORUZ…

Bir de bu projeye paralel olarak, P&G Olimpiyatlar Sergisi’ni hayata geçirdiniz…

-Evet. Milli Olimpiyat Komitesi’yle birlikte gerçekleştirdik. Yapılan araştırmalar şunu gösteriyor: Evet son 15 senede inanılmaz spor tesisi yapıldı Türkiye’de ama birilerinin de çocuklara, gençlere spor yapma ilhamı vermesi gerekiyor! Spor kültürünü bu ülkede yaymak, yerleştirmek gerekiyor. Olimpik Müze de işte bu felsefeyle ortaya çıktı. Herkesin gidip olimpiyat seyretmesi mümkün değil. Biz de dedik ki, “Olimpiyatları Türkiye’ye nasıl getirebiliriz?” O da işte bu müzeyle oldu. Önce Anadolu’yu dolaştı. Şimdi burada, İstanbul’da Akasya’nın içinde. Herkese açık. Ağustos sonuna kadar 3 ay ücretsiz gezilebilecek. 

SPORUN HER KESİMİ BİRLEŞTİRİCİ BİR ÖZELLİĞİ VAR

Bu sergi Türkiye için özel miydi?

-Evet. Biz Olimpiyatları sadece 4 yılda bir anlatalım istemiyoruz. Her zaman meraklıları olimpiyatlarla buluşabilsin istiyoruz. O yüzden böyle özgün fikirler geliştiriyoruz. Nisan’da Türkiye’ye dolaşmaya başladı. Şu ana kadar 40 bin kişi gezdi. Adana, Antep, Bursa, İzmir, Ankara, şimdi de İstanbul’da… Özellikle istiyoruz ki, anneler çocuklarıyla gelsinler. Bu müzeyi gezen çocuklar da buradan spor yapma ilhamıyla ayrılsınlar istiyoruz. Sporun, her kesimi birleştirici özelliği var. Türkiye’de böyle bir görev üstleniyor spor. Böyle bir dönemde de buna özellikle ihtiyacımız var…

İLHAM VEREN P&G OLİMPİYAT SERGİSİ

*Sergi, Adana’dan yola çıkarak Türkiye’nin 6 büyük ilini dolaştı.

*Bugüne kadar 40 bin kişi gezdi.

*İyi tasarlanmış bir müze-sergi. İnsan oradan düzenli spor yapayım hevesiyle ayrılıyor, hele çocukları çok motive edeceği kesin…

*Sergide yer alan parçalar, Uluslararası Olimpiyat Komitesi’nin merkezi olan Lozan’dan özel olarak getirildi.

*Mesela Muhammed Ali’nin efsane boks eldiveni var. Olimpiyatları kazandığı eldiven.

*Michael Jordan’ın yine Olimpiyatlar’da şampiyon olurken giydiği ayakkabıları var.

*Michael Johnson’un 200 metreyi kazanırken giydiği kıyafeti var.

*Bunun yanında ilginç bazı interaktif şeyler de var. Naim Süleymanoğlu’nun kaldırdığı ağırlığı görebiliyorsunuz ve sizin kilonuzun kaç katını kaldırdığını anlıyorsunuz.

Gidin gezin.

Pişman olmayacaksınız!