Ayşe Arman'la Yarım Kalan Hayatlar
Bugün hayatımın en mutlu günlerinden biri!
Bugün Yarım Kalan Hayatlar yeniden başlıyor.
Hem de yenilenmiş olarak, burada
www.hurriyet.com.tr/kelebek'te
Benim için bir tür "iyilik hareketi. "
İmkanım olduğu sürece de devam etmek istiyorum.
39.hafta

Alya’nın ilk Paris’i

08 Kasım 2014

Alya’nın ilk Paris’i

39. Yarım Kalan Hayat, Miles & Smiles kredi kartıyla gerçekleşti.
Türkiye’nin göre engelli rol modellerinden Duygu Kayaman’a destek olunacak.
(Yan tarafta Duygu’nun röportajı var, okuyabilirsiniz.)
Bu proje kapsamında, Alya ile, anne-kız Paris’e gittik.
Nasıl mı gittik?
Yenilenen kredi kartımda biriken millerle.
İnsanın hoşuna gidiyor.
Çünkü seyahat bedavaya gelmiş gibi hissediyorsun.
Millerle, bilet almak gerçekten kolaymış. Bir ay önce baktığımda, bilet fiyatları çok daha düşüktü, Alya ile seyahat tarihimiz netleştiğinde baktığımda, fiyatların arttığını gördüm. Ama mil değeri aynı kalmış. Uçakta yer olduğu sürece son dakikada bile millerle bilet alabiliyorsun…
Kim tutar biziiiiiii…

PARİS KELİMELERİ

Alya’nın ilk Paris’i

“Alya, senin için Paris ne ifade ediyor?” dedim.

Kelimeleri alt alta sıraladı.

İşte buyurun:

Eyfel… Seine nehrinde gezinti… Sokak kahveleri… Güzel bacaklı kadınlar… Harika parklar… Lüksemburg Bahçesi… Baget ekmek, tere yağ sür, tuzla, ye… Turta… Fırfırlı bordo abajur… Kankan dansı… Butikler, vitrinler… Anne, kredi kartını versene… Zafer anıtı… Parisienne olmak… Güzel çantalar… Ekler… Makaron… Napoleon… Concorde Meydanı… Marie Antoinnette’nin kesilen kafası… Ah o topuklu ayakkabılar, ne zaman giyeceğim anne… Uzun tırnaklar… Aynalar… Yüksek tavanlar… Büyük kapılar… Çantalardaki küçük süs köpekleri… Cafe de Flore… O soğan çorbasından nefret ettim… Saint Germain’de alamadığım bir sürü şey… Antikacılar… Metroların girişindeki “Metropolitain” yazısı… Şampanya… Şarap… Minik yuvarlak balkonlar… Binaların tepesindeki gizli bahçeler… Chapms Elysees… Annemin her sabah yediği 4 croissant… Louvre Müzesi… Damlarda güneşlenen insanlar… Parfum… Sephora… Crepe… Mona Lisa… Köprüler… Disney…


Tabii ki boş durmadık, Paris’te komik videolar da çektik, onları birleştirince bakın ne çıktı…

 

PARİS FOTOROMANI

Alya’nın ilk Paris’i
“Anne, bak boyum uzamış. Tepedeki askıları tutabiliyorum artık! Kimseye ihtiyacım yok. Büyümek istiyorum, büyümek istiyorum, hem de hemen!” Paris’e gitmek üzere ana-kız uçağa biniyoruz. Küstü! Niye? Çünkü THY’de kendi özel ekran yok, film izleyemiyor. Barıştı. Neden? Sprite içmesine izin verdim :)))

 

Alya’nın ilk Paris’iOtele geldik. Otel yıkılıyor. Çantayı attı, balkona fırladı. O da ne! Hayal ettiği Eyfel karşısında. Bir de tam anda ışıklandırılmasın mı? Şaşkınlıktan elini ağzına götürdü ve kapattı. Sonra da çığlıklar attı.

 

 

Alya’nın ilk Paris’i
Şimdi kontroldeyiz. Odanın içine daldı. Her yeri kurcaladı. Yatağın üzerindeki ayıyı bir okşadı. O günden sonra da o ayı her gece bizimle uyudu. Banyoya bayıldı. Kendisi düşünülerek konulmuş o küçük bornoz, onu mest etti! Sonra en sevdiği otel keyfi, küvet yapalım diye tutturdu. Bir sonraki kare yok, ana-kız köpükler içindeyiz…

 

Alya’nın ilk Paris’i
Paris demek çocuklar için Disney demek. Altın üçgeni tamamlaması için Orlando ve Los Angeles’tan sonra Paris de yapması gerekiyordu. Yaptı. Her bir şeye bindi, bazılarından ben tırstım. O kendi başına bindi. Yürümekten ayaklarımıza kara sular indi. Ama çok eğlendik. Yaşasın anne-kız enerjisi!

 

Alya’nın ilk Paris’iDisney’den aldığı bere ve çantayla kendimize Champ Elysee’ye vurduk. “Paris by night” yaptık birlikte. Bu fotoğrafta gülümsüyor ama kabuklu her şeyden nefret etti. İğrenerek baktı. Olsun, o da alışacak ve dünyanın en güzel şeyi olduğunu anlayacak!

 

Alya’nın ilk Paris’i
Bir sabah uyanıyoruz Eyfel bütün haşmetiyle duruyor, bir sabah uyanıyoruz, sisler arasında yarısı kaybolmuş oluyor. Bu, Alya’yı çok eğlendiriyordu. Hatta Paris’te uyandığımız ilk sabah pencereyi açıp, “Anneeeee Eyfel’i götürmüşler! Yerinde yok!” diye bağırdı.

 

Alya’nın ilk Paris’i
Saint Germain’deki cafeler’de çok vakit geçirdik. O sıcak çikolota içti, ben kahve ya da şarap. Şarap içince de çenem düşüyor, yaşlılar gibi kendimi anlatıyorum, o da dinliyor, ama dinlerken boyama yapıyor. Bir sürü boyama kitabı ve doodle aldık, her gittiğimiz yerden alıyoruz ve terapi niyetine boyuyoruz.

 

Alya’nın ilk Paris’iAnne-kız keşke bütün dünyayı gezebilsek! İş yok, zorunluluklar yok, sadece kızın ve sen varsın. Bazen çocuk gibi oluyor Alya, bazen de içine genç bir kız kaçıyor. Fakat şahane bir tatil arkadaşı. Çok komik, çok eğlenceli. Yaşasın Kova burçları!

 

Alya’nın ilk Paris’i
Ya işte böyle. Ben ona denemesi için 38 numara (9 yaşında ama ayakları o kadar büyük!) botlar filan getiriyorum. Kaşla göz arası, nerede kırmızı, ucuz, rüküş topuklu ayakkabılar var, onları deniyor. Bıraksan bütün gününü Sephora’da geçirecek. Ama onunla ben de keyif aldım. Bir sürü de makyaj tüyosu öğrendim.

 

Alya’nın ilk Paris’iVe Louvre! Paris’e gelip de kültürel takılmamak olur mu? Sabahın köründe dünyanın en meşhur müzesinde Mona Lisa’yla buluşma gittik. Biraz hayal kırıklığına uğradı. Daha haşmetli bir şey bekliyordu. Kadını ufak tefek buldu. Ama müzeye bayıldı.

 

Alya’nın ilk Paris’i
Ve geri dönüş… Hızlı hayata bir kaça gün ara verip, her şeyi yavaş çekimde yaşamak iyiymiş!


Alışverişlerimizi de kredi kartımıza üç taksit yaptık! Ha bir de yenilenen kredi kartıyla harcamalardan eskisine göre daha fazla mil kazanıyormuşsun. Tabii hemen kontrol ettik, gerçekten kazandığım miller artmış. Alya, şimdi yeni destinasyonlar peşinde, millerimi soruyor, “Kaç mil birikmiş, o millerle nereye gidilebilir, sen zahmet etme, ben bakarım” diyor. THY destinasyonlarına bakıyor. Seviyor, kızıyor, küsüyor, sinir yapıyor, barışıyor, gülüyor, eğleniyor, dibinden ayrılmıyor, hayranlık duyuyor, hepsi bir arada, anne-kız olmanın kaçınılmaz sonucu! Hayatı, birlikte önümüze geldiği gibi yaşıyoruz, her haliyle…

DÜNYA SENİN… KEŞFET!

“Bu ne ya… Paris’te her yerde kuyruk var!” diyor Alya.

Eyfel’in altındayız.

Kulenin tepesine çıkabilmek için bekliyoruz…

“Ben beklemek istemiyorum” diyor, “Daha gezilecek çok yer var. Fast track filan yok mu? Diyor.

9 yaşındaki sabırsız çocuğuma gülümsüyorum.

“Alyacım, Eyfel’in tepesine çıkabilmenin en kolay yolu bu! Sıra hızlı ilerliyor. Birazdan bilet alacağız, sonra güvenlikten geçeceğiz. Ama biz şanslıyız, en azından asansörle çıkacağız. Bak orada merdivenler var, istersen merdivenleri dene…”

Alya’nın ilk Paris’i

Şöyle bir kafasını kaldırıyor.

Gözü yemiyor!

“Merdivenler için bile kuyruk var!” diyor, “Eurodisney için kuyruğa giriyoruz, her aletin önünde 55 dakika bekliyoruz. Dün öğlen Champs Elyesee’deki midyeci için de kuyruğa girdik. Lokanta kuyruğu olur mu? Pasaport kuyruğu, güvenlik kuyruğu, metro kuyruğu, Ugg dükkanının önünde bile kuyruk vardı. Çüş!!!”

“Şşşşştt! Öyle kelimeler kullanma… Yapacak bir şey yok. Gerçek hayat bu!” diyorum.

Hızımı alamayıp devam ediyorum.

“Sen, İstanbul’da steril bir hayatta yaşıyorsun. Okuldan, eve, evden okula gidiyorsun. İstediğin yere götürülüyorsun. Zannediyorsun hayat bu. Hayır efendim!

Suratıma bakıyor ve “Steril ne demek?” diyor.

“Boş ver!” diyorum, Eyfel kulesi kuyruğunda sterili anlatamayacağım sana…”

Kızım, “her şeyi istiyorum, hem de hemen” neslinden.

Tabii ki bir sürü şeyi hayatında, onun için kolaylaştırıyoruz.

Bak şimdi kuyruğa bile girmeye tahammülü yok.

BİTLİ TURİST

Alya’nın ilk Paris’i

Anlatmaya başlıyorum, “Ben seneler önce bitli turist olarak geldiğimde Paris’e, 18 yaşındaydım!”

“Bu bir şaka mı!” diyor, “Gerçekten bitli miydin?”

“Tabii ki hayır!” diyorum, gururla anlatmaya devam ediyorum, “Sırtımda bir çanta vardı. Bütün Avrupa’yı gezmiştim. Seyahate de Paris’le başlamıştım. Çok az param vardı. Hostellerde kalıyordum. Konserve yiyordum, trenle seyahat ediyordum. Tren istasyonlarında duş alıyordum. Uyku tulumunda uyuyordum!”

“Ay korkunçmuş anne! Üzüldüm senin için… Niye böyle bir şey yaptın!” demez mi?

Der.

“Nesi korkunç… Harika bir tecrübeydi. Hayatımın en güzel tatilleriydi. Özgür olduğumu hissettim. Birey olduğumu hissettim. Kendi kazandığım parayla gezdim. Param o kadarına yetiyordu…”

Alya acıyarak bakıyor:

“Tabii sizin zamanınızda internet de yoktu değil mi?

“Ne interneti! Ankesörlü telefon vardı!” diyorum.

“O nasıl bir şey. Eski bir cep telefonu modeli filan mı?”

“Hayır! Deli misin? Cep telefonu filan yoktu o yıllarda…”

Alya’nın ilk Paris’i

Birden beyhude bir çaba olduğunu anlıyorum.

Ama benim sabırsız kızım, aniden 180 derece çark ediyor.

Elimi tutuyor.

İçimi eritecek şeyler söylüyor.

“Sen annelerin en müthişisin! Hep hayal ettiğim bir şeyi gerçekleştiriyoruz. Kim takar kuyruğu?” diyor.

Bu kova burçları inanılmaz!

Öyle manevralar yapıyor ki, şaşıp kalıyorum.

Ara ara gıcık olsa da, gıcıklığı bile kısa sürüyor.

BULUTLARIN İÇİNDE

Alya’nın ilk Paris’i

“İyi ki geldik Paris’e!” diyor, “Seninle seyahate gitmek şahane” diyor, “Eyfel’i güneşli herkes görür. Biz, sisler içinde görüyoruz. Tepeden pek bir şey göremeyeceğiz geri. Ama olsun, seninle bulutların içinde olmak da güzel…”

Gülüyoruz.

Bazen ben çocuk, o anne oluyor.

Diyor ki, “Merak etme ben de sırt çantasıyla seyahate çıkacağım. Ama bak, interneti olan yerlerde kalmak istiyorum. Bir de istasyonlarda duş alamam. Ama kaldığım yerlerde illa banyo küveti olması gerekmiyor.”

Yine gülüyoruz.

Keşfetme duygusu olan, meraklı ve özgür bir çocuk yetiştirmeye çalışıyorum. Hedefleri olsun, tutkuları olsun. Beni zorlasın. Desin ki, “Afrika’da bilmem ne kampında çalışacağım…”

Yürüyeyim pır pır etse de ben de izin vereceğim, “Dünya senin, git!” diyeceğim.

 

 

Koç Burcu
21 Mart - 20 Nisan

Kişisel farkındalığınızı arttıracak, bilgi kazanmanızı sağlayacak, ama bu esnada bütçenize çok fazla zarar vermeyecek şeyler planlamalısınız. Tüm...Koç Burcu - Bugün

Boğa Burcu
21 Nisan - 20 Mayıs

Başarınızı diğerleriyle de kutlayabilirsiniz. Bilgi toplamalı, bilgilerin gerçekliğinden emin olmalı ve başladığınız işleri bitirmelisiniz. Fark yaratmak istiyorsanız,...Boğa Burcu - Bugün

İkizler Burcu
21 Mayıs - 20 Haziran

Evinizde ve özel ilişkilerinizde yapacağınız değişiklikler duygusal anlamda istikararı sağlayabilir. İş birliğine açık olmanız durumunda, evinizi veya yaşadığınız yeri...İkizler Burcu - Bugün

Yengeç Burcu
21 Haziran - 22 Temmuz

Önemli detayları atlamadığınızdan emin olun. İstediğinizi açık açık ortaya koymak işe yarar çözümler üretmenizde size yardım edebilir....Yengeç Burcu - Bugün

Aslan Burcu
23 Temmuz - 23 Ağustos

Duygusal anlamda motive bir gündesiniz. Yanlış nedenlere dayalı değişiklikler yapmak doğru olmayabilir. Olayları doğru değerlendirmeli, daha alçak...Aslan Burcu - Bugün

Başak Burcu
24 Ağustos - 23 Eylül

Sahip olduğunuzdan daha fazla paranız varmış hissine kapılmayın ve aşırı harcamalardan kaçının. Sizi motive eden kişilerle görüşebileceğiniz bir hafta...Başak Burcu - Bugün

Terazi Burcu
24 Eylül - 23 Ekim

Bu hafta sonu, önemli kişisel değişiklikler yapmanız durumunda kendinizi çok iyi hissedebilirsiniz. Sizi bekleyen güzel bir gelecek varken lüzumsuz...Terazi Burcu - Bugün

Akrep Burcu
24 Ekim - 22 Kasım

Dış etkilere bağlı duygusal durumlarla uğraşabileceğiniz bir hafta sonundasınız. Bazı kişilerin yapacağı son dakika değişiklikleri sizi asıl uğraşmanız gereken işlerden...Akrep Burcu - Bugün

Yay Burcu
23 Kasım - 21 Aralık

Duyduğunuz her şeye inanmamalısınız. Belli anlaşmalar yapmadan ya da bazı sözler vermeden önce, kendi araştırmanızı bizzat yapmanızda fayda var. Bu hafta sonu, elinize...Yay Burcu - Bugün

Oğlak Burcu
22 Aralık - 20 Ocak

Endişelerinizi dile getirerek olaylara netlik kazandırabilir ve doğru kararlar alabilirsiniz. Eviniz ve ailenizle bağlantılı konularla ilgilenirken daha sorumlu davranmalısınız....Oğlak Burcu - Bugün

Kova Burcu
21 Ocak - 18 Şubat

Çok fazla bilgi paylaşımı size ters şekilde geri dönebilir ve size bazı bedeller ödetebilir. Bu hafta sonu, sevdiğiniz kişilerle ilişkilerinizi...Kova Burcu - Bugün

Balık Burcu
19 Şubat - 20 Mart

Bu hafta sonu, bazı işleri ele alış veya uygulayış biçiminizi ya da bilgi edinme ev haber alma yöntemlerinizi gözden geçirebilirsiniz. Bu sayede kendinizi...Balık Burcu - Bugün