Yarım kalan ada tablosu tamamlandı

Güncelleme Tarihi:

Yarım kalan ada tablosu tamamlandı
Oluşturulma Tarihi: Aralık 14, 2004 00:32

Resmi nikahlı ilk Türk kadını, müzisyen Fazıl Say’ın babaannesi Zehra Say’ın başladığı, ama hastalığı nedeniyle tamamlayamadığı ‘Maui Adası’ adlı tabloyu, kızı Emel Say tamamladı. Ressam Emel Say, yıllarca özenle sakladığı tabloyu, 9’uncu resim sergisinde sergileyecek.

Opera sanatçısı olmayı düşleyen Emel Say, Hataylı bir toprak ağasına aşık olunca bu düşlerinden vazgeçmiş. Oysa kendisi İttihat ve Terakki’den ayrılıp, dans salonu açan bir dedenin torunu, karısını kendi elleriyle akademiye göndermiş bir babanın ve ilk resmi nikahla evlenmiş bir kadının çocuğuymuş.

Emel Say’ın eşi, babası Fuat Bey’in annesi Zehra Hanım’a gösterdiği toleransı gösterip, onu okula yollamamış. Zaten dönemin Hatay’ında da bu imkan yokmuş. Öyle olunca, ‘30 yaşında boşanana kadar, üç oğlumu büyütmekten başka bir şey yapmadım’ diyor Emel Say.

Annem hastalanınca iş başa düştü

‘Aklım hep müzikteydi. 15 yaşında Ankara Konservatuvarı’nı kuran Prof.Carl Ebert’ten şan eğitimi almıştım. Ama evlenince rafa kalkan bu düşlerim, boşandıktan sonra da hayata geçemedi’ diyor Emel Say. O da ünlü iş adamı Fuat Bezmen’in sekreterliğini yaparak atılmış iş hayatına. Yaşını söylemeyen bu hoş ressamın, resme başlaması ise 60’ından sonra gerçekleşmiş.

‘Annem Alzheimer hastası olmuştu. Boyaları kullanamıyor, mama sanıp yalıyordu. Benim tatil için gittiğim Hawai adalarından Maui Adası’nın fotoğrafını çok sevmiş, tablosunu yapmaya başlamıştı ama yarım kaldı. Ve çok ilginçtir, bana yalvardı, ‘Bu resmi bitir’ diye... ‘Nasıl olur’ dememe kalmadı, önce ağladım, sonra boyaları sıktım ve bir daha bırakmadım. ‘

Dokuzuncu sergisi Çiçek Bar’da

Onu keşfeden, 19 Nisan 2004 tarihinde kaybettiğimiz ünlü heykeltraş Gürdal Duyar olmuş. Zehra Hanım’ın tablosuna kimin müdahale ettiği sorusuna ‘Na’apayım, çok ısrar etti. Ben de tabloya dokundum’ yanıtını veren Emel Say’a, ‘Olur mu öyle şey.. Sen ressammışsın’ demese, belki de Say, resim dünyasına teğet geçen bir hayat sürecekti.

Emel Say, şimdi 9’uncu sergisini açmaya hazırlanıyor. 18 Aralık’ta yakın dostu Entel Arif’in mekanı Çiçek Bar’da açacağı sergisinde yine herkesi şaşırtacağını söylüyor: ‘Benim bir resmim bir diğerine benzemez. Her duygu var. Hatta yıllar evvel, ‘Ne var onun resminde, kuş mu konduruyor’ diyenler için, kuş bile var!’

İlk resmi nikah

Medeni Kanun’un kabul ediliş tarihi 17 Şubat 1926. Matematik Öğretmeni Fuat Say ile eşi Zehra Say’ın evlilik tarihleri ise 18 Şubat 1926. Zehra Say, sadece resmi nikahla evlenen ilk Türk kadını ünvanına sahip değil. O aynı zamanda, evlendikten sonra akademiye gitmiş ve resim öğretmeni olmuş şanslı bir kadın!

Emel Say, ‘Babam anneme ‘Bu yeteneğin ziyan olmasın, bebeğimize ben bakarım’ demiş ve onu Güzel Sanatlar Akademisi’ne göndermiş’ diye anlatıyor gururla.

Fazıl bir deha

Emel Say, amcasının torunu Fazıl Say’ı sanatçı olarak kabul etmiyor, ‘O bir deha!’ diyor.

‘Daha dört yaşındaydı, annesi küçük bir org almıştı, oyuncak gibi.. Fazıl radyodaki parçaları bu orgla çalmaya başladı. Onun gibi bir kompozitör bu dünyaya kaç kez gelir ki!’
Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!