Güncelleme Tarihi:
Sohbetimize bu projeye nasıl dahil olduğunuzdan bahsederek başlayalım dilerseniz...
- Bu projeden önce TOÇEV görevlileri benden “Yaşasın Okulumuz” kampanyası için destek istemişti. Kızım Gülşah ve torunum Aslışah’la birlikte bir marka için fotoğraf çektirdik ve oradan kazandığımız parayla da anneannemin doğduğu il olan Giresun’a okul yaptırdık. Onlara güvendiğim için, bu projeyi bana getirdiklerinde seve seve kabul ettim. TOÇEV tarafından belirlenen çocuklara bir yıl boyunca her ay kahvaltılık ve temel besin öğeleri içeren gıda paketleri dağıtacağız. Daha sonra da gidip gelişimlerinin takibini yapacağız. Proje kapsamında ilk pilot bölgemiz Sinop oldu.
Genç kalmak ve sağlıklı beslenmek adına bize verebileceğiniz tüyolar var mı?
- Ben bol bol su içerim ve gün içinde mutlaka en az bir öğün sebze ya da meyve yerim. Hayvani gıdalardan çok sebze ağırlıklı beslenirim. Salatasız masaya oturmam. Kuru kayısı, ceviz, fındık, bademi de ara öğün olarak yerim. Makyajımı temizlemeden asla yatmam, hamama gidip keselenirim. Tüm bunlara rağmen düzenli bir hayatım olmadığını söylemeliyim. Çok düzenli bir hayat benim için sıkıcı olurdu. Ruhum buna müsait değil.
HOŞ AMA BOŞ FİLMLER VAR
Gelelim sinemaya... Yüzlerce filmde oynamış bir sanatçı olarak Türk sinemasının geldiği son noktayı nasıl değerlendiriyorsunuz?
- Türk sinemasında bariz bir çizgiyle birbirinden ayrılmış iki ayrı tür var. Biri absürt, konusu olmayan sadece hoş vakit geçirten, 10 sene sonra hatırlanmayacak filmler. Bunları “hoş ama boş” diye nitelendirebilirim. Diğeri ise küçük bütçelerle ama iyi niyetlerle yapılmış işler. Bu tarz filmleri daha çok okullu gençler yapıyor ama bütçeleri yetersiz olduğu için geniş kitlelerle buluşamıyorlar. Türk sinemasını yarına taşıyacak olan bu gençler birçok festivallerde dikkat çeken filmlere imza atıyor.
Sizin son zamanlarda en çok etkilendiğiniz film hangisiydi?
- “Başka Dilde Aşk”ı çok beğendim.
‘Hoş ama boş’ diye nitelendirdiğiniz filmlerden hangilerini izlediniz?
- Aslında o filmler arasından da bir ayıklama yapmak lazım. “Vavien” ve “Eyyvah Eyvah” seyirlik filmlerdi. Güzel işlerdi. “Recep ıvedik”in ilki eğlendirdi ama devam filmleri “yeter” dedirtti.
ŞAHAN VE ATA BAŞARILI AMA CEM'İN YERİ AYRI
Ata Demirer’in “Eyyvah Eyvah”ı ile şahan Gökbakar’ın “Recep ıvedik 3”ü gişede dişli birer rakip...
- şahan’ın, Ata’nın ve Cem Yılmaz’ın filmlerine hoşgörüyle bakıyorum. ınsanları yeniden sinema salonlarına çektiler. Açıkçası Cem’i diğerlerinden ayrı bir yerde tutuyorum. Çünkü daha çok sinema kaygısı güden ve hikaye anlatma derdinde olan işler yapıyor. Onun “Yahşi Batı”sı, fikir olarak da diğerlerinden çok farklı.
Kemal Sunal filmleri defalarca izlense de güldürüyor. şimdiki komedi anlayışıyla o zamanki arasında nasıl bir fark var sizce?
- Kemal Sunal çok büyük bir fenomendi. Yerini kimse tutamaz. Onun yerine birini koymaya çalışmak da çok büyük haksızlık olur zaten. Türk insanını çok iyi yakalamıştı. Filmlerine geberircesine gülüyorsunuz ama bir yandan da düşünüyor ve bir gerçekle yüzleşiyorsunuz. Ben bu anlamda Cem Yılmaz’ın büyük bir ışığı olduğunu görüyorum. şahan Gökbakar ve Ata Demirer de çok yetenekli. Ata beni çok eğlendiriyor. Çok güzel bir sesi var ayrıca. Sadece konser verse dinleyebilirim. Ya da stand-up’ında zekasına gülebilirim. Kısacası, komedi anlamında şanslıyız.
Kemal Sunal de filmlerinde küfür kullanırdı ama kimse bundan şikayet etmezdi. şahan Gökbakar’ın filmlerinde küfretmesi çok eleştirildi. Bu konu hakkında ne düşünüyorsunuz?
- Sadece şahan Gökbakar’ın yaptığı filmde değil, günümüzde hemen hemen her filmde küfür kullanılıyor. O da bir akım ve bize Hollywood filmlerinden bir hediye. Artık gündelik hayatımıza girdi, gençler öyle konuşuyor. Sinema da neyi görüyorsa onu aktarıyor. Ben hiç hoşlanmıyorum, küfür duymak istemiyorum ama bir yerde de gerçek maalesef. Bu filmleri izleyip izlememe kararını biz vereceğiz neticede...
BENİM GİBİ OLMAYIN
Siz kızınız ve torunlarınıza büyüme aşamalarında sağlıklı beslenmeleri için ne gibi öğütler verdiniz?
- İlk olarak temel bilgileri aşıladım. Protein, kalsiyum ve vitaminler konusunda bilgiler verdim. Ben çok sık kilo alıp veren biri olduğum için onlara hep “Benim gibi olmayın” dedim. Spor yapmayı da ihmal etmedikleri ve beslenmelerine dikkat ettikleri için gayet güzel gidiyor hayatları.
ALTIN KIZLAR’IN DEĞERİ BİLİNMEDİ
“Altın Kızlar”da rol alıyordunuz ama dizi reytingler yüzünden yayından kaldırıldı. Yeniden bir dizi teklifi gelse, kabul eder misiniz?
- “Altın Kızlar” bir şanstı. Ama ne yazık ki yapımcı ve televizyon kanalı bunu değerlendiremedi. Çünkü bire bir Amerikan dizisinin adaptasyonu söz konusuydu. Daha farklı bir konseptle çekilebilirdi. Aslında ben de kendimi suçluyorum “nasıl atladık bunu” diye. Keşke daha farklı olsaydı. Ama bu dizi yapmayacağım anlamına gelmiyor...