Güncelleme Tarihi:
Yıl 2004. Top model Petra Nemcova ve fotoğrafçı nişanlısı Simon Atlee Tayland’da tatildeler. Tatilin son günü, muhteşem kumsala veda etmek için son bir yürüyüşe çıkmışlar. El ele yürürken denizin geri çekildiğini fark etmişler ama bu onlara sihirli bir an gibi gelmiş. Otelden ayrılma vaktine iki saat kala bungalovlarına dönerek valizlerini yapmaya başlamışlar. Birden dışarıdan gelen çığlık sesleriyle irkilmişler. Çığlıkların artması onları cama doğru yöneltmiş. Ve devasa bir dalga gelerek bungalovu içine almış.
Petra, ne kadar sürüklendiğini hatırlamıyor, bacakları ve kollarıyla bir ağaca sarılarak hayatta kalmış ama pelvis kemiği dört yerinden kırılmış. Şiddetli bir iç kanama geçirirken Taylandlı bir genç tarafından kurtarılmış. Kollarında ve bacaklarında o gün her yerine batan cam kırıklarının izleri hâlâ duruyor.
Hamburgercideki güzellik yarışmasında keşfedildi
34 yaşında. O zamanlarki Çekostovakya’nın bir köyünde doğdu. Öğretmen bir anneyle müteahhit bir babanın kızı. “Komünizm dönemlerinde aşkı belli etmek ayıptı ama ben âşık bir anne babanın çocuğu olduğumu hep hissettim. Zaten şu anda birlikte okul yapmaları da bu aşkın göstergesi” diyor. Prag’da bir hamburgercide düzenlenen bir güzellik yarışmasıyla keşfedildi: “Hamburgerler arasında mayoyla yürüyorduk, çok komik bir gündü. Hayatımın ilk ve son fastfood deneyimidir.” 18 yaşına kadar Prag’da modellik yaptı. Sonra dünyaya açıldı. Bilinen bütün moda dergilerine kapak olan, lüks markalar için podyuma çıkan Petra Nemcova aynı zamanda bir Victoria Secret meleği.
Silah ve seks oyuncakları asla üretmeyiz
Prenses Diana’dan Putin’e, Bill Clinton’dan Penelope Cruz’a, pek çok ünlünün saatlerini, mücevherlerini kullandığı 150 yıllık bir marka Chopard. 30 yıldır da Türkiye pazarında. Sahibi
ve eş başkanı Caroline Shufule, Petra Nemcova ile işbirliklerini, ve mücevherlerin değişmeyen
alıcılarını anlatıyor
Caroline Shufule, 30 yıl öncesinin İstanbulunu çok net hatırlıyor: “O zamanlar tek bir lüks otel vardı. O da Hilton. Şimdi dünyanın bütün lüks otel zincirleri şube açtı neredeyse. Zuma’dan Cipriani’ye kadar en iyi restoranlar İstanbul’da da var. Galata tarafındaki değişimi beğenerek izliyorum. İlk geldiğimde bu şehirdeki ışığı görmüştüm, her ne kadar geleneksel gözükseniz de kadınlarınız değişime açık ve yeni olanı büyük tutkuyla takip ediyor.” Chopard, mücevherden çok bir saat markası. İçinde oynayan pırlantalarının olduğu saat tasarımı artık herkes tarafından biliniyor. Marka, mücevher işine Caroline sayesinde girmiş. 16 yaşındayken tasarladığı renkli taşlı ve palyaço kolye bugün markanın en çok satan kolyelerinden biri. Palyaçodan sonra fil, ayı ve ay yıldızlı kolye yaptığını söyleyen Caroline, ay yıldızlı olanın ilk günden beri Türkiye’de çok sattığını anlatıyor. Üniversitede değerli taşlar üzerine eğitim alan Caroline, bugün Cenevre’de altı kişilik, Almanya’da da üç kişilik bir tasarım ekibinin başında. Hangi mücevherin çok satacağını bilmesini hislerine ve kadınları iyi dinlemeye bağlıyor. Kişiye özel tasarım işinin en zevk aldığı parçası. Son olarak Diana filmi için, filmin stilistiyle kafa kafaya verip harika bir koleksiyon hazırlamışlar. “Bugün yaşasaydı ne yapardı diye düşünmek çok duygusaldı” diyor. Dünyanın sayılı zenginleri için ütopik tasarımlara imza atan Caroline’e asla ne üretmezsiniz diye soruyorum.
Yanıt çok net: “Irkçı semboller, silah ve seks oyuncakları asla üretmeyiz. Tasarımlarda soyu tükenmekte olan fildişi ve doğal mercanlar kullanmayız.”
METRESLER HÂLÂ VAR
Markanın üç farklı hayır işi var. Prens Charles’ın çocuklara yardım eden vakfı için, Elton John’un AIDS vakfı için ve Petro Nemcova için her yıl özel tasarım yapıyorlar. 16 yıldır Cannes Film Festivali’nin resmi sponsoru oldukları, her yaştan oyuncuya ürün üretebildikleri için gurur duyuyorlar. Peki, 19’uncu yüzyılın Fransa’sında sadece metreslerine mücevher alan erkeklerin yerinde bugün kimler var? Caroline’a göre durumda bir değişiklik yok, metresler hâlâ var: “Karısına ve sevgilisine mücevher alan romantik erkekler de yok değil. Ama çoğunluk mücevheri hedefleyip hayatındaki erkeklere aldıran metreslerde.
Hâlâ petrolden para kazananlar çok mücevher alıyor. Yeni zenginler yeni endüstrilerden zengin oldular. Teknoloji, inşaat, turizm, nükleer enerji gibi…”