Güncelleme Tarihi:
“İntikam”da küçük yaşta ailesini kaybetmiş ve Arsoylar tarafından evlat edinilmiş bir genç kızı oynuyorsun. Nasıl bir kız bu Selen? Ve neden o kadar isyankar?
- Aslında Arsoy ailesinin kendisine karşı tavrı ve tutumuyla ilgili bir sıkıntı yok. Aile kendi çocukları Emir kadar olmasa da Selen’i de sahiplenmiş. Onu Amerika’da okutup büyütmüşler mesela.... Ama gerçek bir ailesinin olmaması ve Arsoy ailesi içindeki resmiyet bence Selen’i zor bir insan haline getirmiş.
Üvey kardeşi Emre’den pek hazzetmediği de ortada!
- Aslında olayın hazzetmemekle ilgisi yok, sorun Selen’in Emre’yi kardeş olarak görmemesi. Ona platonik aşk besliyor.
Tabii ki duyguları karşılıksız... Üstelik Emre, Yağmur’a kaptırdı gönlünü... Bu durumu nasıl karşılayacak şimdi Selen?
- Emre’nin daha önce de sevgilileri oluyor, ama hiçbirini ciddiye almıyordu. Bu yüzden Selen’in psikolojisi şimdiye kadar söz konusu ilişkilerden etkilenmiyordu. Ta ki Yağmur devreye girinceye kadar... Şartlar değişti artık. Selen, Emre’nin Yağmur’a aşık olduğunu anladığında ve vaktinin çoğunu Yağmur’la geçirmeye başladığında derinden etkilenecek, ondan hiç kuşkum yok.
BEREN VE MERT’LE ÇALIŞMAK ÇOK KEYİFLİ
Selen ile Yağmur arasında bir savaş mı başlayacak dersin?
- Bekleyip göreceğiz, olabilir...
Bu savaşta kim galip gelir peki?
- İnan bilmiyorum, benim için de sürpriz olacak işin o kısmı.
Kim kazansın istersin diye sorayım o halde?
- Hak eden kazansın (gülüyor)...
Gelelim dizideki rakibinle gerçek hayattaki ilişkilerine... Beren Saat’le setteki uyumunuz nasıl?
- Beren çok tatlı biri... İyi kapli, eğlenceli, son derece profesyonel ama kaprisli değil. Onu tanıdığım için çok mutluyum.
Ya üvey kardeşini oynayan Mert Fırat’la çalışmak nasıl?
- Mert de Beren gibi.. Esprili, sağduyulu, kaprissiz, çalışması son derece rahat ve samimi biri... Setteki tüm oyuncular gibi aslında... Bu kadroda yer aldığım için çok şanslı hissediyorum kendimi. Huzurlu ve samimi bir set.
ŞÖHRET HAYALLERİMİ HİÇ DEĞİŞTİRMEDİ
Dizide çok hırslı bir genç kızı oynuyorsun, aşkın uğruna yapamayacağın şey yokmuş gibi... Gerçek hayatta da o kadar hırslı mısındır?
- Aşk benim için karşılıklıysa, her iki tarafın da kendisini özel hissettiği anda değerli olur. Eğer karşı taraf benim farkımda değilse, hırs yapabileceğim bir durum da söz konusu olmaz zaten... Ama aşkı bir yana bırakırsak, zorluklardan çabuk etkilenen biri değilim, mücadeleciyimdir.
Yıldızın “Yaprak Dökümü”yle parlamıştı. Artık tanınan birisin. Bu ün hayatını değiştirdi mi?
- İnsanların beni sokakta tanımalarından başka ciddi bir değişiklik olmadı. Sevdiğim, mutlu olduğum şeyler aynı... Hayallerim ve isteklerim de... O nedenle hayat standardım da değişmedi. Kısacası pek bir değişiklik yok.
Tesadüf eseri oyuncu olduğunu duydum. Bu tesadüften memnun musun şimdi?
- Yok, tam olarak tesadüf de sayılmaz... Çünkü aklımda olan, çok istediğim bir şeydi. Ama gerçekleşmesine imkan vermiyordum. Tesadüf değil de şansımın yardımıyla buradayım diyebilirim. Ve evet, çok mutluyum.
REYTİNG KAYGISIYLA ÖPÜŞÜP SEVİŞMEM
Setle ilgili kuralların, “oynamam” dediğin sahneler ya da roller var mı?
- Güvendiğim bir ekip varsa arkamda, o tarz kurallarım olmaz. Hikayedeki öpüşmenin ya da sevişmenin gerekliliği önemli. Reyting kaygısı için öpüşmeyi ya da sevişmeyi doğru bulmuyorum sadece.
Oyunculuk anlamında kendini nasıl geliştiriyorsunuz?
- Özel oyunculuk eğitimi aldım. Aynı zamanda seslendirme ve diksiyon eğitimim de var. Son birkaç ayda çıkanlar hariç piyasadaki neredeyse oyunculuk eğitimi üzerine tüm kitapları alıp okudum. Ama oyunculuk teorik değil de pratikte gelişen, bitmeyen bir süreç. Ustalarla oynayarak, öğrenerek bu süreci devam ettiriyorum ben de...
Şimdiye kadar bir sinema filminde rol almadın bildiğim kadarıyla... Yanılıyor muyum?
- Aslında şu ana kadar üç sinema filmim olacaktı. Ama bir takım aksiliklerden dolayı hiçbiri olmadı. Hep ben bir projeye dahilken teklif geliyor, değerlendiremiyorum. Böyle de bir şanssızlığım var.
Tiyatroyu hiç düşündün mü peki?
- Düşünmez olur muyum, tiyatroya aşığım resmen... Eskiden insanlar “denize, tiyatroya, doğaya aşığım” dediklerinde nasıl olur canım öyle bir şey derdim ama doğruymuş. O sahnede olmak, oyun bittiğinde gelen o alkış, tarifi olmayan bir duygudur. Çok isterim...
ŞU AN AŞKA ZAMAN AYIRMAK İSTEMİYORUM
“İntikam”da aşkını son derece hırslı ve tutkulu yaşayan bir genç kızı oynuyorsun. Seda Demir aşkı nasıl yaşar peki?
- Özel (gülüyor)... Bu tip şeyleri anlatmayı sevmiyorum.
Hiç aşk acısı çektiniz mi diye sorsam?
- Çektim derim...
Son soru o halde... Şu an bir erkek arkadaşınız var mı?
- Yok. Şu an ailemden, işimden başka bir şey düşünmek ve ona zaman ayırmak istemiyorum.