YAPIŞ YAPIŞ KARTVİZİT Nasıl ki bazı Kızılderili kabilelerinde saygınlık arayışı aşağılanıyorsa, ve nasıl ki sıcak daha hızlı donarsa aslında, artık sen

YAPIÅž YAPIÅž KARTVÄ°ZÄ°T Nasıl ki bazı Kızılderili kabilelerinde saygınlık arayışı aÅŸağılanıyorsa, ve nasıl ki sıcak daha hızlı donarsa aslında, artık sen de vazgeçebilirsin otururken hayal kurmaktan. HerÅŸeyi tersine çevirebilirsin. Kadınların arasında bir konuÅŸma biçimi var. O ne biçim bir fiil sürekli? "Canı çekmek". "Onun da canı çekiyordur, canı çekiyor n'apsın?".. Seksten bahsediyorlar. Ä°nsanoÄŸlunun tabiatı böyle olduÄŸu için. Kadınla erkek arasında böyle bir canı çekip alma olduÄŸu için. Bir ÅŸeyi yeme durumu var. Geçen gün bir adam aynen böyle bir örnek veriyordu; "Sen hep aynı yemeÄŸi yemekten sıkılmaz mısın?" Klasik eÅŸini aldatmayı meÅŸrulaÅŸtırma çabaları. Ä°ki tarafta iyice anlamış ki kadınlar bir çeÅŸit öğün. Yani yemeden durulmuyor. Çok yiyince canın sıkılıyor. Ama senin tabağından da kimse yiyemiyor. Zaten hani "Kadın, müşterek saadeti temine mecburdur". Ha bir de tabi "Eve, kadın bakar". Ama bütün bunlar geride kaldı. Medeni kanun da deÄŸiÅŸiyor. Artık ailenin reisi erkek olmayacak. HerÅŸey çok güzel olacak... Kadınlar erkeklerini doyurma ve temiz gömlek saÄŸlama içgüdülerinden aniden kurtulacak. Ana yemek olarak deÄŸil de, kendini akÅŸamüstleri bir insan olarak bulacak. Bu duruma Türkiye'de "Feminist mi oldun?" deniyor. Pratik zekalı erkekler tarafından "yapıştırıverme" hali. Yani içinden çıkalamayacak ruh hallerinde, kendini kaybetmiÅŸ, kadın olarak deÄŸeri kalmamış, hem de kafayı yemiÅŸ insanlar feminist oluyor herhalde. Ben bu yapıştırmalardan nefret ediyorum. Benim gibi kararsız kadınları, hemen duruma el koyan erkekleri, erkeÄŸinin canı çekince ona razı olan kadınları da sevmiyorum. SevmiyeceÄŸim de yani. Nasıl ki ÅŸimdi aÄŸlamıyorum. AÄŸlamayacağım inadımdan. Nasıl ki yaşıyorum yavaÅŸ yavaÅŸ, ölmüyorum istediÄŸim an. Onları da sevmeyeceÄŸim Brad abi ruhumu alana kadar. Ä°nad edeceÄŸim. Güzel kadınlar istiyorum ben. Bencil, kendini düşünen, güçlü, canı istedikçe kocasına "yaptırtmayan" kadınlar. "Yapmak" gibi arsız ve kapalı fiilleri kullanmayan, erkekleri parmağında oynatmaya çalışmak, bedenlerini kiralayarak onları yerlerinde tutabilme çabası içinde olmaktansa, onlarla konuÅŸabilen kadınlar. (Bir de böyle yersiz çabalar var). Onlarla bağırmadan, aÄŸlamadan konuÅŸabilen kadınlar. Kadını çözmekle uÄŸraÅŸmayan erkekler istiyorum ben. Onu yabancı bir cümle gibi görüp, "hah iÅŸte anladım" yapıp, sonra da tüm kadınların öyle olduÄŸuna inanan erkeklerden bıktım. Bu kadın-erkek safsatasından bıktım. Birbirlerinin göğüslerini, bacaklarını kıskanmayan, erkek cinsine yaranmaya çalışmayan, idare etmeyen kadınlar istiyorum. Ä°dare edilmek zorunda kalınan, isyan çıkaran, güzel saçlı, güzel elli, yumuÅŸak bakışlı kadınlar. Cazgır deÄŸil, konuÅŸan insanlar. Ä°nsan istiyorum artık ben. Ne et peÅŸinde herif, ne idare etmeye çalışan, razı olan kadın. Bir insan. Ha bu arada çok mutluyum. Bir comment gelmiÅŸ. Aç aççıların açlığı da ne demek? Aç aççıların açlığı yazı yazma histerisinde ÅŸu anlama geliyor: Aç aç diye bağıran heriflerin azmasıyla aynı deÄŸerde. Bir nevi "canı çekiyor n'apsın" durumu. Gerçeklik terapisine katılmamış insanın, baÅŸka bir terapiyle gerçeÄŸe alışabilme, yazma hali. Yazar stili nefretinden kastedilen ise yazı stili deÄŸil, "çok içinden geliyor gibi, hiç içinden gelmeyen, kendini bir tiyatroya kaptıran yazar imajı". Bu da "Yazar olma hali". Ama ben edebiyat eleÅŸtirmenlerini de sevmiyorum. Kocaları her istediÄŸinde "yaptırtan" kadınlara da kızıyorum. Hiç bir kitabı tam bitiremiyorum. Sosyalist de deÄŸilim. Patates kızartması da yemiyorum. Ãœstüne üstlük sigaraları yerlere düşürüyorum. Yerden almaya üşeniyorum. Bir insan bile deÄŸilim henüz. Herkes istediÄŸini yazar, istediÄŸini okur zaten. Tabi, Ä°steyen istediÄŸini beÄŸenmez. "Bu ne yaaa!" yapar açık açık.Canı çekerse de seviÅŸir. "Yaptırtır" o iÅŸi kocacığınaSevgilisine "izin verir". Neyse bütün bunlar geride kalacak dedim ya. Daha önemli mevzular var. Gattaca filmi gerçek olacak. Genetik mucizeler var olacak. Ben de baÅŸtan anlayıp durumumu, elimde genetik kartvizitimle, evimde oturacağım gönlüm rahat. Hiç bir iÅŸe bulaÅŸmayacağım, bir tek satır yazmayacağım. Saçlarım birbirine dolanacak. Eda ALANSON - 5 Haziran 2000, Pazartesi Â