Yanlış yönetim 10 yılıma mâl oldu

Güncelleme Tarihi:

Yanlış yönetim 10 yılıma mâl oldu
Oluşturulma Tarihi: Haziran 05, 2011 00:00

Gökhan Tepe, kariyerinin 15’inci yılında altıncı albümü “Aşk Sahnede” ile dinleyicilerinin karşısına çıktı. Kendisine hayal kırıklığı yaşatan ilk müzik şirketiyle bağlarını tamamen koparan şarkıcı, artık yoluna emin adımlarla ilerlediğini söylüyor.

Haberin Devamı

Slow şarkılarınız çok seviliyor ama siz albümlerinizin çıkış parçalarını hep tempolu olanlardan seçiyorsunuz. Bunun özel bir nedeni var mı?

- Slow şarkıların sesime çok yakıştığının farkındayım. Ayrıca duygusal bir yapım var. Bir de biz duygusal bir milletiz, slow şarkıların sevilmesinin en büyük nedeni bu. Ama beni takip eden çok ciddi bir genç kitle var ve onlar hızlı, tempolu şarkıları seviyorlar. Konserlerde de eğlenmek istiyorlar.
 
Tüm albümlerinizin çıkış parçaları size aitti, bu sefer de durum değişmedi. “Kırmızı Halı”, size ait bir çalışma...            
  
- Evet, hep öyle oldu. Bu biraz “Sevabı benim, günahı benim” durumu.

Bu albümde yine Erhan Bayrak’la çalıştınız. Bazı popçular her dönem yükselen isimlere kayar, siz ise uzun süredir Erhan Bey’le birliktesiniz...

- Erhan işini seven ve yaptığı işte de başarılı olan bir arkadaşım. 2006 yılında “Yürü Yüreğim” albümünde tanışmıştık. Beş-altı yıl boyunca birlikte çok güzel çalışmalara imza attık. Erhan’la tencere kapak gibiyiz. Birbirimizi çok iyi anlıyoruz. Tabii beni çok şaşırttığı zamanlar da oluyor. O birçok kişiyle çalışıyor, buna rağmen basmakalıp işler yapmıyoruz. İkimiz de pop müzikte elini taşın altına koyan insanlarız.

BAZEN UÇUYORUZ AMA SONRA “BU ŞARKI HALKIMIZA TERS” DİYORUZ

Yurtdışındaki işleri yakından takip ediyorsunuz ama yine de şarkılarınız tam Avrupai olamıyor sanki...

- Erhan’la birlikte çalışırken bazen uçuyoruz, şarkılarımız yurtdışındaki işlere benziyor. Ama sonra düşününce “Bu şarkı bizim halkımıza biraz ters olabilir” diyoruz ve sonunda ortak noktada buluşuyoruz.

İbrahim Tatlıses’in vurulmasının ardından “İbo Şov”a çıktınız ve o programda gördük ki türkü yorumlamakta da başarılısınız...

- Ben konservatuvar mezunuyum. Hem Türk müziği, hem sanat müziği hem de batı müziği eğitimi aldım.

Peki bu kadar eğitimin üzerine bir türkü ya da sanat müziği albümü yapmayı düşünmüyor musunuz?

- Önceki yıl “Şükrü Tunar Eserleri” albümünde “Söyleyemem Derdimi”yi seslendirmiştim. Eğitimini aldığım için borcum var zaten. Ben de çok seviyorum seslendirmeyi...

BUNALIMLI DÖNEMLERİMDE SAÇMALAYABİLİRDİM

15 yıldır müzik dünyasındasınız. Hiç keşkeleriniz, pişmanlıklarınız var mı?

- Ben bir yönetim sorunu yaşadım. İlk firmam, ‘Gökhan Tepe projesi’ni benim istediğim gibi destekleyemedi maalesef. 2006 yılına kadar bu sorunla mücadele ettim. Ben elimden geleni yaptım ama desteklenmeyince ortaya öyle şaşaalı şeyler çıkmadı. 2006’da ise “Yürü Yüreğim” albümüyle birlikte projeyi kendim devraldığım, kurallarımı ve kararlarımı uygulamaya geçirdiğim bir süreç başladı.

Neler yaşadınız 2006’dan önceki süreçte?

- O dönem beni o kadar yordu ki, tahmin bile edemezsin. İyi bir çıkış yapmışsın ama devamını getirememişsin. Yalnız kaldığın dönemlerde bunalıma giriyorsun... Ben başka bir grubun içerisinde yer alabilirdim şu anda, farklı bir yerde olabilirdim. Çok güzel projeler yapabilirdik zamanında ama iki tarafın da birbirini anlayamamasından dolayı böyle oldu. Tabii “Onlar bana yanlış davrandı” diye bir şey yok, biz yanlış başladık. İyi niyetle başladık, buna rağmen yaşadığımız yönetim sorunu 10 yılıma mâl oldu. Maddi açıdan da kötü zamanlar geçirdim. Yine de o 10 yılı kayıp değil, tecrübe olarak görüyorum. Çünkü piyasaya girdiğimde 18 yaşındaydım. Bunalımlı dönemlerimde magazine başvurup saçmalayabilirdim. Yapmadım. 10 yıl boyunca bekleyip, Allah’ıma dua ettim.

BEN DE BİR DİYET ÖDEDİM

Hiç sizi yönlendiren, size yol gösteren biri olmadı mı çevrenizde?

- Olmaz mı! “Falancaya salla, filancaya salla, ünlü bir isimle yemek ye” diyenler vardı. Yapamadım, o basitliği kendime yetiremedim. İyi ki de yapmamışım. O gün bana “Magazin yap” diyenler, bugün “Helal olsun” diyorlar.

Sadece sizin kişiliğinizden mi kaynaklandı bu tavır? Arkanızda ailenizin desteği de var mıydı?

- Sağ olsunlar, desteklerini hiç esirgemediler. “Bu işleri yapma. Biz sana inanıyoruz. Aç değilsin, açıkta değilsin” dediler.

Neden plak şirketinizden ayrılmadınız?

- Bırakmak istemiyorlardı ama desteklemiyorlardı da. Albümüm hazırken bir sene bekletildim mesela. Sonunda zarar görerek ayrıldım. Gülerek ayrılmadım yani. Ben de bir diyet ödedim. Yaşadıklarımı ilk kez bu kadar açıkça anlatıyorum.

Ödediğiniz diyet neydi?

- Şarkılarım bende kaldı ama üzülerek ayrıldım, bu kadarını söyleyebilirim. Üzülen ve kırılan taraf sadece bendim, onlar gayet mutlulardı. Ortada büyük bir haksızlık vardı.

Haberin Devamı

MAÇTA DA BAĞIRIRIM KÜFÜR DE EDERİM

Böyle hep mülayim, hep efendi biri midir Gökhan Tepe?

- Benim örnek olmak gibi bir derdim var. Bize hep saygılı olmamız öğretildi. Özelimizde normaliz. Üzersem, hatalıysam özür dilerim. Maça gidip bağırırım, hiç yakışmasa da ağzımdan küfür çıkabilir, bir film izlerken ağlayabilirim. Nasıl oturup kalkmam gerektiğini, nasıl davranmam gerektiğini bilirim. Ama özelimde normal biriyimdir.

Biz de sizi efendi biri zannediyoruz...

- Soran olmadı ki!

Haberin Devamı

BEN DALKAVUKLUK YAPAMAM

Günümüz pop müzik sanatçılarından beklenen; fırlama olmaları, şarkılarının esprili sözlere sahip olması. 1996 yılından bu yana piyasadayım, ben başladığımda böyle bir beklenti yoktu. Ben o kuşaktan geldiğim için bu tür beklentilere cevap veremem. Neşeli ve esprili olmama rağmen dalkavukluk yapamam. Bu da yapımla alakalı bir durum.

TEMPOLU ŞARKILARI SEVİYORUM

Size “Gecelerde görünmüyorsunuz” diyen çok oluyor mu?

- Gittiğim yerlerde kimseyle karşılaşmıyorum ki! Ben dıptıs dıptıs müziği sevmiyorum. Fasıla, balık yemeye giderim. Büyük konserlere giderim. Jamiroquai’i bekliyorum mesela şimdi. Kız arkadaşımla çıkıyoruz diye haber vermiyoruz ama muhabirler gelip çekerlerse de konuşuruz tabii.

Jamiroquai dışında kimleri dinliyorsunuz?

- Ben Michael Jackson ile büyüyüp Jamiroquai ile tanıştım. Usher, Justin Timberlake gibi iddialı vokalleri seviyorum. Beyonce gibi kadın vokalleri de seviyorum. Bir de hızlı şarkıları çok seviyorum, 50 yaşında da hızlı, tempolu şarkılar yaparım.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!