Güncelleme Tarihi:
İşte, bu sezon ünlü iç giyim markası Intimissimi’nin yüzü olarak vitrinleri süsleyen Tamara Lazic’a dair bilmeniz gereken her şey...
Nasıl bir çocukluk geçirdiniz?
- Borica ile Goran’ın kızıyım ben. Sevgi dolu, güvenli ve sıcak bir çocukluk geçirdim. Ailem beni her zaman destekledi.
Büyüyünce ne olmak istiyordunuz?
- İngilizce eğitim veren özel bir okula gittim. Yabancı dillere karşı çok ilgiliyim. Müzik okuluna gitmeyi ve keman çalmayı denedim ama olmadı. İlkokulda tenis, voleybol ve yüzme gibi farklı spor dallarıyla ilgilendim. Ayrıca oyunculuk yapmayı da çok seviyordum, birçok okul gösterisinde yer aldım. Lisedeyken babamı kaybettim. Sonrasında sadece annem, ablam ve ben kaldık.
Modellik hikâyeniz nerede, nasıl başlıyor?
- Fotoğrafçılığı, oyunculuğu ve yeni şeyler denemeyi sevdiğim için güzellik yarışmasına katıldım. Sadece eğlence için. Bir süre sonra Belgrad’daki üniversite için sınava girdim. Sınav sonuçlarını beklerken, uluslararası işler yapan ve çok iyi bilinen Belgrad’daki bir model ajansına başvurdum. Ertesi gün onlardan bir telefon aldım, arayan eski, harika mankenlerden Jelena Ivanovic’ti. O ve Dejan Markovic beni bir sürü kızın arasından seçmişlerdi; Milano’ya gidip şu anda ailem gibi olan kişilerle tanışmak isteyip istemediğimi sordular. İşte modelliğe böyle başladım. Üniversite eğitimimi dondurdum ama bundan pişman değilim, çünkü tecrübe dolu bir hayatım var. Modellik insana yeni insanlar tanıma ve birçok arkadaş edinme fırsatı sunuyor.
Sıcakkanlı biri misiniz?
- Yan komşunuzun kızıyım diyebilirim.
Takıntılarınız var mı?
- Olmaz mı? Yaptığı her işte imkânsız mükemmele ulaşmaya çalışan, makul prensipleri olan çok sakin ve sade ve kendini işine adamış biriyim.
Ne zaman kendinizi en seksi hissedersiniz?
- Aynaya baktığımda. Şaka bir yana, her kadın için mutlu olmak ve kendine güvenmek önemlidir, bu da otomatik olarak kendinizi seksi hissetmenizi sağlar. Her kadın gibi ben de kendim olduğumda, kendime başkalarıyla kıyaslanmadığımda ve kendime baktığımda güvenli ve seksi hissederim.
Tutkularınız neler?
- Sağlıklı yemek, günde iki kere spor salonuna gitmek ve İtalyan espressosu ve risotto. Kendi sağlıklı tariflerimle sağlıklı yemeklerimi hazırlıyorum bir de! Şimdilik iyi gidiyor.
“Onsuz olmaz” diyeceğiniz aksesuarınız ne?
- İster inanın ister inanmayın, evde asla bırakmadığım tek aksesuarım saç tokam!
FAİLİ MEÇHUL NOT
Nasıl formda kalıyorsunuz?
- Sabit egzersizlerle boksun bir arada olduğu 5 günlük bir fitness programım var. Çok seyahat ettiğim için spora vakit bulamıyorum ama havaalanında bir kapıdan diğerine hızlıca yürümek de benim için sıkı bir antrenman! Nerede olursanız olun spor yapmak için her zaman bir şeyler bulabilirsiniz.
İşinizin en sevdiğiniz yanı ne?
- İşimin bana getirdiği her şey! Seyahat etme, farklı kültürleri tanıma, endüstriden önemli isimlerle tanışma ve bağımsız olma... En çok sevdiğim şey kameranın karşısında kendimi farklı karakterlere sokabilmem. Modellik bir noktada oyunculuk gibi.
Natalia Vodianova, Irina Shayk, Eugenia Volodina, Natasha Poly şimdi de siz... Nedir Slavlar’ın sırrı?
- Bu isimleri düşününce Avrupa’nın doğusunda bir güzellik kaynağı varmış gibi görünüyor.
Stilinizi nasıl özetlersiniz?
- Çok sade. Giydiğim şeyle rahat etmek isterim. Beni skinny jean’ler, deri botlar ve iki beden büyük bir tişörtle görürsünüz. Bazen kendimi erkek bölümünden alışveriş yaparken bulurum. Bence kadınlar büyük giydiği zaman çok seksi oluyor.
Bir erkeğin sizin için yaptığı en romantik şey neydi?
- Bir keresinde biri mavi kalemle okul duvarına beni beğendiğini yazmış ve sonra bunun benim için olduğunu söyleyen bir not göndermişti. Hâlâ kim olduğunu bilmiyorum!
Tamara’yla boşluk doldurmaca
-Beni tanımlayacak 3 sıfat...
-Utangaç, sakin ve büyük büyük bir çocuk.
-En çok öğrenmek
-istediğim şey...
-Bir Formula 1 arabası kullanmak. Yarışların sıkı takipçisiyim.
-Bir erkeğin bana verebileceği en anlamlı hediye...
-Aşk, aşk, aşk, çok fazla aşk.
-Güzellik sırrım...
-İyi bir uyku! O kadar.