Güncelleme Tarihi:
Londra-İstanbul arası mekik dokumaya devam ediyorsunuz. Nasıl gidiyor hayat bu şekilde?
- Uçak yolculuğu 3,5 saat, havaalanından evime gitmem ise iki saat sürüyor! Uçaktan çok araba yolculuğu beni mahvediyor. Hatta yolculuk da değil, arabanın içinde öylece durmak yorucu... Uçaktan indim, ıstanbul’u da çok özlemiştim. ıner inmez Twitter’a “Trafiğine bile kurban” dedim, ama yol iki saat sürünce sileyim o mesajı diye düşündüm. ıstanbul özleyince güzel. Sevdiklerimi de çok özlüyorum. Ama bu bir karardı ve kararımın arkasında durmam lazım. Hayalime giden yolun basamakları buradan geçiyor.
Son single’ınızdan yola çıkarak “Anlat güzel mi oralar” diy sorsam?
- Burada hava 28 derece, House Hotel’deyiz ve Boğaz’a bakıyoruz. Londra ise şu an 18 derece, yağmurlu ve montlarla titriyoruz. ıstanbul özel bir şehir tabii...
Bu single Londra’da çıktı değil mi?
- Evet, orada yaptım. Ayrılıktan çok sonra insan karşısındakinin de iyi olmasını ister ya, bu öyle bir şarkı.
İnsan ayrıldığı sevgilisine, hele de çok tatsız bir şekilde ayrılmışsa, mutluluk dileyebilir mi?
- Ayrılıktan iki gün sonra yazdığım bir şarkı değil bu tabii ki. Yaşanan, iki tarafın da birbirine kırıldığı bir ayrılıktı. Üzülen taraf sadece ben değildim. Ama belli bir süre geçtikten sonra artık o da iyi olsun istiyorsun. “Nasılsın iyi misin, seni baş tacı eden haklı sonuna kadar” diyebiliyorsun.
GİTAR GÖRMEK BİLE İSTEMİYORDUM
Single geldi tamam ama severnleriniz sizden albüm bekliyor hâlâ...
- 2012 başında, ocak ya da şubat ayı gibi çıkacak. Bu yaza yetiştiremedik.
Neden bu kadar uzun sürdü hazırlıklar?
- Beş yılda dört albüm yaptım, hepsinin stresi ve yorgunluğu ayrıydı. Bu albümü ise içime sine sine, sakin sakin yapmak istiyorum. O yüzden zamana yaydım. Daha önce her proje “Yeter artık, bir daha gitar görmek istemiyorum” diyerek bitti. şimdi daha hevesliyim. Bu sene herkes albüm bekliyordu aslında. Bu şarkı “Hadi albüm çıkar artık” diyenler için... Gecikmeden dolayı özür niteliğinde bir çalışma oldu... Ama single’cı değilim, kariyerim bu şekilde devam etmeyecek.
Albüm ne durumda, dediğiniz gibi içinize sindi mi bari?
- Ocak ve şubat ayı için hazır bekleyen şarkı cephanelerim var diyebilirim. Hele bir şarkı var ki çok güveniyorum. Çıkışı da onunla yapabiliriz. Bir de şu var, eskiden albüm çıkar çıkmaz konserlere başlardık. Ama şimdi hem şarkılar, hem fotoğraf hem de klibi planlamak için zaman kalacak bize... Bu çok önemli, çünkü geçen sene insanların hangi şarkıyı sevip sevmediğini düşünürken turnenin ilk 5 konserini ıskaladık.
TÜRKİYE’DE KAPALI MEKAN SIKINTISI VAR
Siz normalda 25-26 kişilik bir ekiple turneye çıkıyorsunuz. Ama Arena konserine 80’den fazla kişiyle hazırlanıyorsunuz. Özelliği ne bu konserin?
- 25-26, bizim turnelerimizdeki kişi sayısı. Yoksa o zaman da ekibin tamamı 80 kişiyi buluyor, sadece tamamını sahneye koymuyorduk. Bu sene kamera ekibi de olacak. Sahne arkası da kalabalık.
Ya dansçılar?
- Dansçı koyup koymama konusunda emin değilim. Bu sene Jamiraquai, Maroon 5, Gogol Bordello izledim. Hiçbirinde dansçı yoku. Belki de bu durum beni kararsızlığa sürükledi. Bir de mayıs ayında dansçı kullanmadık, tek başıma bir şov oturttum. Artık sahnede büyüklük de göreceli. Leonard Cohen tek başına çıkıyor ama enerji çok büyük mesela...
Yapmak isteyip de yapamadığınız şey var mı?
- Kapalı mekan konserinde sağlam bir ışıklandırma düşünüyorum. Seyirci tamamen konser havasına giriyor o zaman... Ama Türkiye’de kapalı mekan sıkıntısı var. Zamanla bu da olur herhalde...
LONDRA, KÜÇÜK ıSTANBUL OLDU
Beş senede geldiğiniz nokta sizi tatmin ediyor mu?
- O konuda hiçbir zaman tatmin olmayacağım. Tatmin olduğum zaman sıkıntı var demektir. Her konser sonrası, konser güzel geçse bile nerede aksıyoruz diye konuşuyoruz biz. Hâlâ albümlerimi her dinlediğimde kritik yapıyorum.
Londra günleri devam edecek mi?
- Evet, çünkü buradan yurtdışına bir şey yapmak kolay değil. Orada tanıştığım insanlar iki yıl içinde çıkarmak istediğim İngilizce albüme güzel bir zemin oluşturdular. Türkçe albüm bittikten sonra ıngilizce albüme ağırlık vermek ve iki yıl içinde tamamlayıp çıkarmayı planlıyorum.
Ama bu çalışmayı kimse duysun istemiyorsunuz sanki...
- Dikkat ediyorum bağlantılarıma, çünkü o konuda biraz kıskancım!
Londra’da çok fazla Türk var diyorlar, doğru mu?
- Birçok arkadaşım oraya taşındı, küçük bir ıstanbul gibi olmaya başladı. Her hafta sonu ıstanbul’dan farklı nedenlerle insanlar geliyor. Yalnız hissetmek bir yana, yalnız kalmaya çalışıyorum artık!
YILLARDIR OYUNCULUK YAPMAK İSTİYORUM
Müzik dışında bir işle uğraşıyor musunuz?
- Yıllardır aklımda oyunculuk yapmak var. Sinemayı çok takip eden, inceleyen ve izleyen biriyim. Ama erken olduğunu düşünüyor, doğru zamanı bekliyorum. Herkese geldiği gibi bana da pek çok dizi teklifi geldi. Ama dizinin sabun köpüğü olduğunu hissediyorum. Biraz daha aileme ve ileride çocuklarıma gösterebileceğim bir iş olsun düşüncesindeyim.
HÜZÜNLÜ BİR ADAM DEĞİLİM
Ayna bakınca nasıl bir adam görüyorsunuz? Hüzünlü mesela?
- Eller havaya şarkıları yapabilen biri değilim. Ama bu demek değil ki mutsuzum ve depresyondayım. Ben hüzünlü bir adam değilim. Aynaya bakınca mutlu, kendine güvenen, inanan, haline şükreden bir adam görüyorum. Eğlenceli ve esprili bir adamım. Bazı şarkılarımda bunu göstermeye başladım zaten... Ama mutluyken şarkı yazamıyorum, ne yapayım!
Normal hayatta nasıl birisiniz?
- Dingin, sakin, yeri gelince çıldıran biri... Yakın arkadaşlarım bunu daha çok bilir.
UNUTMAK İSTEDİĞİM ANILARIM VAR
Sarhoş olup yerlere düştüğünüz ya da aklınıza estiği için bungee jumping yaptığınız oldu mu?
- Öyle şeylerim hiç olmadı. Extrem sporlara hiç girmiyorum çünkü zamanında bir kaza yaşadım. Yerlere düşecek kadar da sarhoş olmadım çünkü otokontrol mekanizmam hep çalışır. Uçlarda yaşamam. Ama unutmak istediğim anılarım var.
Aşk meşk dersek?
- şarkıda anlatıyorum işte. Öyle bir haldeyim.