Yalan söyleyemem eÅŸimin sesi vasat

Meyra'nın fotoğrafları için tıklayın...

Fox’ta eşi Mehmet Ali Ilıcak’ın da şarkı söyleyeceği "Bir Dilek Tut" yarışmasında vokal koçluğu yapacak olan Meyra, "Günün birinde albüm çıkaracağım derse ona önce ben dur derim" diyor. Şöhret Okulu dizisinde ilk kez oyunculuğu deneyen Meyra, müzik ve sahne çalışmalarını, yeni projelerini anlattı.

Müziğe küçük yaşta başladınız değil mi?

- Evet 17 yaşımda Prestij Müzik’e imza attım, 18 yaşımda ilk albümüm ’Nurtopu’ çıktı. Erken miydi? Değildi... Dünyada da bir yere gelen sanatçılara baktığımda hep çocukluktan itibaren kariyerlerine başladıklarını görüyorum. Hatta 9 yaşında başlıyorlar. Hem okul hem de ufak adımlarla genç yaşta bir yerlere gelmen mümkün. Ama aileler mutlaka çocukların başında olmalı.

Erken yaşta evlenmek nasıl bir duygu?

- Evet, 19-20 yaÅŸlarındaydım. Åžu ana göre erken belki ama hayat bana erken sundu bunu da. Benim annem de 18 yaşında evlenmiÅŸ, 20 yaşında ben olmuÅŸum. Åžimdi herkes 30 küsur yaÅŸlarında evleniyor. Ama bence bunun yaşı yok, doÄŸru kiÅŸisi ve zamanı var. Birçok arkadaşım var 30’lu yaÅŸlarında ve yalnızlar. Flört ettikleri birileri bile yok ama demek ki onlar için doÄŸru zaman ÅŸimdi deÄŸil. Bugünün kıymetini bilin diyorum onlara. Ä°stediÄŸin vakitte evine gir, istediÄŸin vakitte çık, istediÄŸini yap diyorum.Â

Evli olunca bu olmuyor değil mi? İstediğin saatte eve girip, çkmak mümkün değil sanırım...

- Bir nebze daha dikkat ediyorsun. Evlilik düzenli hayata sürüklüyor. Bekar erkeklere hep derler bunu, seni evlendirelim hayatın düzene girsin diye. Daha dikkat ediyorsun. Eve dönüş saatime ben dikkat ederim. Akşam yemeğinde eşimle olmayı isterim. O da aynı şekilde.

Kaç yaş var aranızda Mehmet Ali beyle?

- 8 yaş büyük ve daha olgun benden. Diyebilirim ki beni Mehmet Ali büyüttü. Ben onunla büyüdüm. Gerçi daha tam büyümedim ama... Diğer türlü hayat çekilmez. Herkesin içinde bir çocuk vardır. Kimisi dışarı çıkarıyor, kimisi saklıyor. Ben kendi özgür olduğum alanımda, evimde çıkarıyorum içimdeki çocuğu. Bunu yapmak gerek çünkü kimsenin hayatı kolay değil.

İş ve evlilik olarak baktığınız da nasıl buluyorsunuz durumunuzu?

- İyi görüyorum, benim şu anda memnun olmamam için deli ya da ruh hastası olmam lazım. Her şeyden önce sağlığım yerinde. Sağlığım gitse, hastanede olsam ne yaşamaktan keyif alırım ne de mutlu olabilirim. Allah hasta yatanların hepsinin acil şifasını versin. Çünkü benim için en önemli şey bu. Onun dışında baktığımda tabii ki aksilikler olacak iş ve özel hayatımızda. Düzgün gitmeyen şeyler mutlaka olacak. Zaman zaman üzüntüler olacak, zaman zaman arkadaşlıklarımız bozulacak, yeniden düzelecek. Ama bunlar olmazsa hayatın ne tadı var ki... Benim memnun olmamam için hiçbir sebep yok. Ailem sağlıklı, yanımda. Biz mutluyuz. Çok şükür, daha ne isteyeyim? Sonra Allah öyle bir ceza verir ki ben korkarım, bugünümü ararım.

Şöhret Okulu dizisiyle oyunculuk deneyimi de elde ettiniz?

- Evet bu deneyim çok mutlu etti beni. Şan öğrencisini oynadım. İlk günlerde heyecanlı, stresli ve tedirgindim. Ama Ayla Algan bana, "Sende doğuştan bir yetenek var, çok kısa zamanda bu işi kaptın artık sen tamamsın" dedi. Zaten bunu Ayla Abla dedi ya, bu benim için müthiş bir şey. Sonra birkaç arkadaşım da benzer şeyler söyledi. Çünkü korkuyordum, yapamayacağım sanıyordum ama alnımın akıyla çıktım projeden. Bir de ’Fame’ gibi bir proje olduğu için bana çok yakındı, şarkı ve müzik vardı. Üstlendiğim Aysun karakterinin 7 yaşında bir kız çocuğu vardı ama ben henüz anne değilim. Orada bu annelik durumunu da ayrıca yaşamış gibi oldum...

Ön prova mı demeliyiz?

- Bilmiyorum, Ayla Abla bana bir gün demişti ki, "Kendi hayatındaki ilişkileri karakterlere taşıyabilirsin". Benim kardeşimle aramda 12 yaş var. Ben onun yarı annesi gibiyim. O duygumu oyunculuğuma taşıdım.

TÜRKİYE’DE ÇOK VASAT ŞARKICI VAR

Peki 7 yaşında bir kız çocuğu annesini canlandırırken ne hissettiniz?

- Vallahi hiç kolay değil. Zaten evli arkadaşlarımdan da bunu biliyorum, yalan konuşamam, çocuk sahibi olmak çok zor. Çocuk yapmadan önce iyi düşünmek lazım. Ama böyle deyince de hep erteleniyor. Sanki o hazır olma zamanı bir türlü gelmiyor. Sürpriz yapması daha iyi bize. Doğru zamanda olsun hepimize sürpriz gibi gelsin. Eşim de bu konuda çok rahat Allah’tan. Bakalım, hayırlısı.

Şimdi ’Bir Dilek Tut’ yarışması başlıyor. Orada koçluk yapacaksınız değil mi?

- Evet oraya katılan insanların dilekleri var ve kazanan kişinin dileği kabul olacak. Ben de oradan bir kişiye yardımcı olacağım dileğinde. Vokal koçu olacağım.

Sanırım eşiniz Mehmet Ali Bey de katılıyor ve siz ona koçluk yapacaksınız.

- Evet öyle olacak gibi gözüküyor ama belli olmaz bu işler. Eşimin şöyle bir dileği var, o TEYEV’e (Türk Emniyet Teşkilatı Yetimleri Eğitim Vakfı) yardım etmek için bu yarışmaya katılıyor. Bu amaç için de şarkı söylemek kötü değil. Bence böyle bir şeye kalkışması alkışlanacak bir şey. Zaten Mehmet Ali benimle evlenmeden yıllar önce Erdem Siyavuşgil’den şan dersi almış ve Alem gece kulübünü işletirken şarkı söylermiş orada, fotoğrafları bile var.

Nasıl buluyorsunuz sesini peki?

- Yalan söyleyemem, vasat! Çok kötü, kulağı tırmalayacak bir ses değil ama söylese de dinleyelim diyeceğim bir ses de değil. Onun için vasat diyorum. Ama Türkiye’de ne vasat sesler albüm yapıyorlar. Dinlemek zorunda kalıyoruz.

Albüm yapacağım demesin yarışmadan sonra?

- Yok! Onun öyle bir niyeti yok ama zaten bir eve bir şarkıcı yeter! O tamamen hobi olarak yapıyor ve bu hobisinin müzik olmasından dolayı mutluyum, beni anlıyor ve böylece ilişkimiz güzel gidiyor. Şimdi çalışıyor. Ne de olsa milyonların önüne ekrana çıkacak, heyecanlı. Mutlaka olumlu, olumsuz eleştiri yapacaklar.

Sizin şarkılarınızdan mı söyleyecek?

- Yok, o kafasında oluşturmuş birkaç parça. Türk müziğinin klasikleşmiş şarkılarını okuyacak. Batı müziği dinler, opera dinler, yabancı da dinler ama söyleyeceği şarkılar Türk Sanat Müziği olacak.

Bu çalışma durumu oldukça komik, eğlenceli geldi bana.

- Biz de gülüyoruz zaten, eğleniyoruz da (gülüyor). Hobi olarak sorun yok ama oldu da bir gün çılgınlık yapıp, albüm yapacağım derse o zaman ben onu durdururum zaten. Çünkü Türkiye’de çok vasat şarkıcı var. İnsanlar şunu anlamalı; herkes şarkı söyleyebilir ama şarkıcı olamaz. Düşün, 10 yıllık konservatuvar eğitimim, üzerine de iki albümüm var. Ben hálá şan derslerime her hafta düzenli şekilde devam ediyorum. Ben istikrarlı bir şekilde daha iyiye gitmek için eğitimimin üzerine çalışıyorum. Tıpkı Ajda Pekkan, Nilüfer, Celine Dion, Sarah Brightman gibi. Onlar da hálá çalışıyor çünkü. Hepsinin sesi pırıl pırıl ve keyif alıyorsun dinlerken. Bu Allah’ın verdiği hamuru şekillendirmek gibi. Ya o hamurun yoksa? Hiç zorlamasınlar buna sahip olmayanlar kendilerini. Hayatta yapacak başka işleri yok mu insanların da şarkı söylüyorlar? Kolay mı bu işten para kazanmak ve kariyer yapmak?

Yeni bir projeniz var mı?

- Evet, mayıs ayı için bir sahne ÅŸovu düşünüyoruz, çalışmaya da baÅŸladık. Dünya ve Türk müziÄŸi klasiklerinden ve benim bazı bestelerimden oluÅŸacak bir müzikal-konser hayal ediyoruz. DoÄŸu-batı sentezi olacak. Batı müziÄŸi eserlerini, Türk enstrümanları ve Türkçe sözlerle yorumlayacağız. Türk müziÄŸi eserlerini de batı formunda senfonik ÅŸekilde düzenleyip, üzerine Ä°talyanca, Ä°spanyolca sözler yazacağız. TuluÄŸ Tırpan yıllarca Viyana Senfoni Orkestrası’nda çalışmış müziÄŸe hakim bir insan. Masalsı, hikayeleri olan, kostümlerle, dekorla bir dünya yaratacağız. Repertuvar ve aranje aÅŸamasındayız ÅŸu anda.Â

Nazlı Hanım bir eve bir şarkıcı yeter dedi

Nazlı Ilıcak ne dedi, oğlunun bu yarışmaya katılmasına?

Mehmet Ali’nin hobi olarak, aile, arkadaş toplantılarında şarkı söylemesini seviyor kayınvalidem de. Hoş vakit geçiririz bu durumlarda ama kayınvalidem de benim gibi bir eve bir şarkıcı yeter diye düşünüyor. Gerçi Mehmet Ali hobi olarak yaptığı halde arkadaşlarından tepki alıyor. Yapma diyorlar. Ama Mehmet Ali söz verdiği için mutlaka sözünü tutup katılacak yarışmaya. Hobi olarak yapmasının sakıncası yok, keşke herkes sanatın bir dalını hobi olarak seçse. Ben kötü resim yaparım ama hocanın eşliğinde çalışsam ve yaptıklarımı arkadaşlarıma hediye etsem ne zararı var ki bunun? Mesela oyunculuk benim için şu anda hobi gibi ve şarkıcılığımın önüne geçemez.