Yalan salgını dünyayı sardı

Sadece özel hayatta deÄŸil, iÅŸ hayatında da ilk sıkıştığımız an yalana sarılıyoruz. Yalanlar ırk, cinsiyet, yaÅŸ da dinlemiyor üstelik. Peki bunun sonu nereye varacak? Çocuklarımıza ‘Yalan kötü bir ÅŸeydir’i öğretmeye çalışan bizler, ne zaman yalan söylemekten vazgeçeceÄŸiz?Yalancı çobanın başına gelenleri hepimiz biliyoruz. Pinokyo’nun yalanları yüzünden burnunun uzadığını da, yalancının mumunun yatsıya kadar yandığını da duymayanımız yok. Çocuk büyütürken ilk öğrettiklerimiz arasında yalan söylemenin kötü bir alışkanlık olduÄŸu var. DoÄŸrusunu söylemek gerekirse, çocuklarımız bir yana, kendimize bile yalancılığın kötülüklerini pek de iyi anlatmış sayılmayız. ‘Ben hiç yalan söylemem’ diyen kiÅŸilerin bile beÅŸ dakika içinde yalanları birbiri arkasından sıraladıklarına tanık oluyoruz. Tabii yalanın da türleri var: Pembe yalan, beyaz yalan diye sınıflandırdığımız sözler baÅŸkalarına zarar vermiyor. Ama her konuda yalan söyleme alışkanlığı, iÅŸ dünyasında önemli sorunlar yaratabiliyor. Kadın -erkek iliÅŸkilerinin ve de evliliklerin yalan temeli üzerine kurulmasının zararları saymakla bitmiyor. Ä°nsanlar, iÅŸ hayatlarında ilerleyebilmek için yalana baÅŸvuruyorlar. Kimi zaman bu yalanlar sayesinde arzuladıkları noktaya da ulaşıyorlar ama eninde sonunda gerçekler gün ışığına çıkıyor. YALAN BÄ°ZÄ°M İÇİN KOLAY YOL Sosyologlar, dünyayı saran yalan salgının toplumları tehdit ettiÄŸini belirterek bu büyük soruna bir çare bulunmasını istiyorlar. Ama yalan söyleyen bir insanı, yalan beyanda bulunan bir kurumu, ailesini yalanlarıyla kandırmaya çalışanları kim nasıl engelleyecek? Sorunlara yalanlarla çözüm bulmak insanlara kolay geldiÄŸi için bu yolu seçiyorlar. Amerikalı sosyologlar, en basit flört iliÅŸkilerinde bile kadın ve erkeklerin birbirlerine gerçekleri açıklamaktan kaçındıklarını ileri sürüyorlar. Evliliklerde de durum farklı deÄŸil. EÅŸler birbirlerinden gerçekleri gizlemek için yalana baÅŸ vuruyorlar. Politikada ve iÅŸ hayatında da yalanlardan geçilmiyor. Yalanlarla örülü bir dünyada yaşıyoruz ve ne yazık ki, yalanların dozu giderek artıp tehlikeli boyutlara ulaşıyor. Â