Güncelleme Tarihi:
Ünlü oyuncu Hande Katipoğlu, nam-ı diğer Simge ile röportaj yapıyoruz. Ünlü sosyolog Hande Katipoğlu ile söyleşi yapıyor olabilirdik. Neden olmadı?
- İstanbul’da sosyoloji bölümünü kazanmış olsaydım, olabilirdi. Ama Isparta’da kazandım. Aileme inanılmaz bağlı biriyim. Neredeyse her hafta sonu git-gel yapmaya başladım. İstanbul’a döndüğümde, burada sosyoloji okuyup, sosyolog olmak istiyordum; ama hayat bambaşka yerlere götürdü.
Hem sigorta işi yapıyorsun hem de dizi çekimlerine koşturuyorsun. Nasıl oluyor?
- Set aralarında internet ve telefondan yararlanıyorum, sigorta işlerini bu şekilde hallediyorum. Asıl önemlisi, ortaklarım var. Onların desteğiyle yürüyor.
Simge karakteri işine destek oluyor mu? “A, bizim bu sigorta işini en iyi Simge halleder” deyip gelenler var mı?
- Hayır. Zaten belirli bir portföyüm var. Açıkçası şu an portföyüme yeni kişilerin eklenmesini istemiyorum. Müşterilerim daha önceden de olan kişiler. Ancak ileride, televizyon daha az zamanımı aldığında belki olabilir.
Simge, sigortacı Hande’ye gitse nelerini sigortalatır?
- Sigortalatamaz! Çalışmayız ki onunla! Manyak müşteri kabul etmiyoruz. Benim müşterilerim gayet makul, aklı başında insanlar. Portföyümüzde mümkün olduğunca sorunlu insan bulundurmuyoruz. Kısacası, Simge’ye hayır!
SİMGE’YE YAKLAŞAMAM BİLE
Repliklerin de çok meşhur...
- Evet, mâni, şarkı yazıyorum. Herkes söylüyor. Ben bu aralar son yaptığımı seviyorum. “Yap Simge, yap!” Delice şeyler yani. Hemen uyduruyorum. Daha söylemediğim; söyleyemeyeceğim neler var! Kızlarla evde toplanıyoruz bazen, bir bilseniz, oradan neler neler çıkıyor!
Simge karakterinin gerçek hayata yansıması oluyor mu?
- Beni gördünüz. Hiç ona benziyor muyum? Paranın, hayatın bu kadar merkezinde olmasına karşıyım. Bu yüzden, Simge’ye yaklaşamam bile.
Hayran sayısında da artış oluyor mu?
- Olmaz mı?! İlk başlarda garip geliyordu. Birisi karşıdan el sallıyor, gülerek geliyor. “Yine çıkartamadım; kimdi ya?” diye düşünürken, “Mağdur musunuz Simge Hanım?” diye soruyor. “Evet, mağduruz!” diye cevap veriyorum. Ataşehir-Sefaköy trafiğinde de çok karşılaşıyorum benzer durumlarla. Garip geliyor tabii. Yine de bu sevgiden çok memnunum.
HANDE EZİK VE ZAVALLI!
Çevrende Simge’ler var mı?
- Simge çok abartılı bir karakter. Onun hayata uyarlanmış halleri var. Ancak yakın arkadaşlarımdan yok. Olanları da eledim zaten. Çevremde biraz daha hayata uyumlu Simge’nin gerçekçi halleri var. Araştırıyorum daha çok; 18-19 yaşlarında arkadaşlarım var. Onlar üniversitelerden ‘Simge’ler hakkında bilgi topluyorlar. Bilgi kaynağım onlar.
Simge’nin gözünden Hande nasıl birisi?
- Çok zavallı! Simge’nin gözünden Hande, kot-ceket giyer, sadedir, makyaj yapmaz, gözünden rimel akar... Ezik, çok kötü!
Eşin daha çok Hande’yi mi, yoksa Simge’yi mi seviyor?
- Hande’yi tabii! Simge’ye televizyon karakteri olarak çok gülüyor, onu bu şekilde seviyor. Ancak, gerçek yaşamda beş dakika bile Simge’nin yanında duramaz.
ZENGİN OLSAYDIM RESSAM OLABİLİRDİM
Neden ressam olmanın hayalini kurdun?
- Renkler her zaman cazip geldi bana. Parlak, mat, farklı... Hepsi hoşuma giderdi. Bir de, resim defterlerini çok severdim. Bahsettiğim 20-25 yıl öncesi. Tabii o zamanlar bugünkü gibi boyalı, süslü defterler çok fazla yoktu; dolayısıyla ucuz da değildi. O yüzden, en çok değer
verdiğim şeyler resim defterlerim, boya kalemlerimdi.
Hayalini bugüne kadar niye gerçekleştiremedin?
- Sonuçta, hayatımda bir sıralama vardı. Hayatın şartları ve getirdiği şeyler de farklıydı. Zengin bir ailenin kızı olsaydım, belki daha önce deneme şansım olabilirdi. Ama öyle bir imkânımız olmadı. Ayrıca toplumumuzda, ressamlık bir meslek olarak görülmediği için, bu işi hele daha önceki dönemlerde yapmak biraz zordu.
HEDEF KOMEDİDE İLERLEMEK
“Yahşi Cazibe” bitince ne olacak? Planın var mı?
- Şansım yaver giderse, şartlar da uygun olursa, komedide bir yerlere gelmeyi isterim. Yasemin Yalçın, Demet Akbağ çok güzel örnekler. Bakalım, hayat ne gösterecek... Herkes planladığı, istediği şeyleri yapamıyor sonuçta.