OluÅŸturulma Tarihi: Temmuz 28, 2000 00:00
YAÄžMURUN ELLERÄ° ya daŞİİRLE YAÅžAMAK Siz de benim gibi her an ÅŸiir kitaplarına sarılanlardan mısınız? Ãœzülünce, sevinince, kızınca, aşık olunca, ayrılınca, yaÅŸamaktan yorulunca...Kendini bulabilmek ve avunmak için, bazen de unutmak ve boÅŸvermek için. O zaman insanı deli eden, kendinden geçiren o sözcüklerin büyüsüne siz de tutulmuÅŸsunuz demektir!Bir süredir ÅŸiirlerin bütünü yanı sıra dizelerdeki hoÅŸ, çarpıcı, ilginç sözcüklere de vurgunum, ÅŸu baÅŸlıktaki "YaÄŸmurun elleri" gibi. YaÄŸmurun elleri olabilmesi düşüncesi baÅŸlı başına heyecan verici deÄŸil mi? "Hiçkimsenin, yaÄŸmurun bile böyle küçük elleri yoktur." Peki Orhan Veli'nin Dalgacı Mahmut'una ne dersiniz ? Hani gökyüzünü boyar her sabah, uyanır bakarız ki mavi ve deniz yırtılır kimi zaman bilmeyiz kim diker, tabii ki o... Hangimiz zaman zaman onun yerinde olmak istemedik, gökyüzünü boyamak ne halt edeceÄŸimizi bilemediÄŸimiz zamanlarda...Attila Ä°lhan'da da kendimi bulurum çoÄŸu zaman: "YeÅŸil bir kuÅŸtum bir zamanlar / Nasıl bir yeÅŸil biber yeÅŸili / ÅžimÅŸekli göklerde uçardım / Sadece rüzgarla ilgili"...Bazen kırıldığımda: "Beni de kırdılar ben artık küsüm" diye baÅŸlarım acı acı... ÇoÄŸumuz sevgililerimize okumadık mı: Ben sana mecburum bilemezsin / adını mıh gibi aklımda tutuyorum..." Attila Ä°lhan aÅŸkın her aÅŸaması için bir hazine sanki. Hasret mi, iÅŸte: "Sen yoksun / deniz yok / yıldızlar arkadaşım / ya bu gece harikalı bir ÅŸeyler olsun / yahud bir bomba gibi /infilak edecek başım /... Bazen sevgiliye yalvarış: "beni koyup koyup gitme / ne olursun / durduÄŸun yerde dur / kendini martılarla bir tutma / senin kanatların yok / yorulursun... Bazen yalnızlık: "karanlığın insanı delirten bir ihtiÅŸamı vardır / yıldızlar aydınlık fikirler gibi havada salkım salkım / bu gece daÄŸ baÅŸları kadar yalnızım." Ya hayal kırıklığına uÄŸramış erkeklerimizin favori ÅŸiirine ne demeli: "Ne kadınlar sevdim zaten yoktular" dizeleriyle sevgililerinden ayrıldığını kimbilir kaç erkek arkadaşımdan dinlemiÅŸimdir... Her seferinde de "Madem yoktular, ne bu sefilliÄŸin öyleyse?" diye düşünerek... Tabii ki hepimiz kendi sevgimizi "Böyle bir sevmek görülmemiÅŸtir" diye tanımlarız önünde sonunda..."Sen benim hiçbir ÅŸeyimsin" dediÄŸimiz sevgililerimiz de olmuÅŸtur.."Bütün kapılar kapanmış dışarda kalmışızdır"..."Sisler bulvarında kalbimizi susturamamışızdır"...Attila Ä°lhan duyguların sihirbazıdır. Resimleri bir yana, Bedri Usta'ya tutunduÄŸum da çok olmuÅŸtur. "Hey canına yandığımın dünyası / Hepimizin boynunda ölüm künyesi / Sevda bir yana çeker körolası / Åžarap bir yana" der harbiden. "Canının çekirdeÄŸinde diken, gözünün bebeÄŸinde sitem vardır...Bazen "Biz dünyadan gider olduk / Kalanlara selam olsun / Ama hep böyle gidecekse bu dünya / Kalanlara haram olsun" diyebilecek kadar öfke dolu, bazen de "Işık gibi südün / Ä°nsan gibi dölün / Ä°sa gibi kulun / Kur'an gibi dilin var / ben senin hayranınam" diye Yaradana mektuplar yazacak kadar inançlı...Esmer sevenler için yine bulunmaz bir kaynak. "Karadutum, çatalkaram çingenem..." sözcükleri kaç esmer kızın eriyip bitmesine neden olmuÅŸtur. En azından üç dil bileceksin / En azından üç dilde / Ana avrat dümdüz gideceksin " diye baÅŸlayan ÅŸiirine bayılmıştım. Sonunda "Çünkü sen ne tarih ne coÄŸrafya / Ne ÅŸu ne busun / OÄŸlum MernuÅŸ / Sen otobüsü kaçırmış bir milletin çocuÄŸusun" diye baÄŸlıyordu lâfı...Özdemir Asaf?.. "Yalnızlık paylaşılmaz / Paylaşılsa yalnızlık olmaz" dizeleri baÅŸta olmak üzere yalnızların favorisidir her zaman. "Ama ben en çok ÅŸeyi / En kısa zamanda sana söyledim. Yalnız sana." diyebildiÄŸiniz kaç kiÅŸi girdi hayatınıza?..Hem sevip, hem anlayamayınca: "Sensiz de denizi seyredebiliyorum / Hem dalgaların dili seninkinden açık. / ne kadar hatırlatsan kendini boÅŸ. Sensiz de seni seviyorum" diye yakındığınız olmadı mı hiç? Ya "Söylemek için çırpındığım gecelerde, Siz yoktunuz" diye sitem ettiÄŸiniz birileri?.. YaÅŸasın Özdemir Asaf!Yine tökezlenip kaldım bir yerlerde diyelim, acil destek gerekiyor. Nazım Hikmet okurum o zamanlarda... AÅŸk ÅŸiirlerini tartışmaya bile açmak istemem ÅŸimdi. Piraye'yi bırakıp Münevver'e koÅŸtuÄŸunu okuduÄŸumda bana haksızlık yapılmış gibi üzülmüştüm. Hani o "kalbinin kızıl saçlı bacısıydı"?"Tahir olmak da ayıp deÄŸil, Zühre olmak da / hatta sevda yüzünden ölmek de ayıp deÄŸil, / bütün iÅŸ Tahir'le Zühre olabilmekte / yani yürekte" dediÄŸi gibi yaÅŸamak istedim sevdalarımı. "Yani sen elmayı seviyorsun diye elmanın da seni sevmesi ÅŸart mı" diye avuttuÄŸum günler de oldu kendimi. Ama ben burada yaÅŸamı savunan ÅŸiirlerinden bahsediyorum. "YaÅŸamaya Dair yani... "YaÅŸamak ÅŸakaya gelmez, büyük bir ciddiyetle yaÅŸayacaksın" diye baÅŸlayan ÅŸiirlerden... Hemen titreyip kendime gelirim. "Nerede olursak olalım hiç ölünmeyecekmiÅŸ gibi yaÅŸanacak" derim kendi kendime... Sonra Can Baba'yı okurum, o en zor durumlarda bile ÅŸiirine yansıyan espri gücü, küfürbaz dili ile "Ãœzüldüğün ÅŸey bu muymuÅŸ diye güler yüzüme; ardından sunturlu bir küfür...Bir siyasinin ÅŸiirleri zor durumları kolay karşılamanın yolunu öğretir. "Ä°kindiyin saat beÅŸte , tutuklayıp sardunyayı dipkapalıya atarlar. Adana cezaevine giderken ayışığı manzaraya tüy diker ve o hayatta en çok babasını sevmiÅŸtir... Babamın ölümü ardından bu ÅŸiiri bana daha da anlamlı gelmiÅŸtir...Bir de Cemal Süreya'nın "Sizin hiç babanız öldü mü / Benim bir kere öldü kör oldum" dizeleri...Ataol BehramoÄŸlu'nun "YaÅŸadıklarımdan öğrendiÄŸim bir ÅŸey var" ÅŸiirinin son dizelerini de tekrar edip dururum kendime böyle zamanlarda... Bir süre sonra yeniden baÅŸlamaya hazırımdır tüm gücümle: "Çünkü ömür dediÄŸimiz ÅŸey, hayata sunulmuÅŸ bir armaÄŸandır ve hayat, sunulmuÅŸ bir armaÄŸandır insana...."Nilgün GÃœNAYDIN - 28 Temmuz 2000, Cuma Â
button