Güncelleme Tarihi:
Çıkış parçanız “Yağmur”, şu sıralar herkesin dilinde. Albümün sahibi olarak sizin en sevdiğiniz şarkı hangisi?
- Ben en çok albümdeki altıncı parça “ıstedim”i seviyorum.
Madem en sevdiğiniz şarkı, neden altıncı sırada? Uğurlu sayınız altı mı yoksa?
- Yok. Sıralamayı yaparken insanları sıkmasın, eğlenceli bir albüm olsun istedik. Oraya denk geldi.
Peki albüme gelen ilk tepkiler nasıl?
- ıyi... Geçenlerde biri internette “Yağmur”a gönderme yaparak “Bu erkeklere olan düşmanlık ne zaman bitecek, merak ediyorum” demiş. Oysa şarkıyı yapan bir erkek...
ALBÜMDEKİ 5 ŞARKI EŞİM ERKİN’İN
Albümdeki dokuz şarkıdan beşi Erkin Arslan’ın. Onunla nerede tanıştınız?
- Erkin benim eşim. 2 buçuk yıldır evliyiz. 2003’te bir arkadaş ortamında tanıştık. Jingle House’da reklam müzikleri yapıyordu. “Yağmur”u üç yıl önce yapmıştı, şarkıların hepsi bir araya geldikten sonra albüm yapma fikri oluştu. Ben hep bir albüm çıkarmak istiyordum ama zorlama değil, kendiliğinden olsun diye bekledim. Öyle de oldu.
Kendi besteleriniz yok mu?
- Var ama bu albüme koymadık. “Çikolata” diye bir şarkım var mesela, aranjesi de yapıldı. Ama ikinci albümü ilkinin devamı gibi düşünüp, şarkıyı ona koymaya karar verdik. Bu yüzden ilk albümün adı “Aşk, Yağmur ve Çikolata” olarak kaldı.
3 YAŞINDA ŞARKI SÖYLERMİŞİM
Ne zamandan beri albüm yapmak istiyorsunuz?
- Çok uzun zamandan beri. 15 yaşındayken şarkı söylemeye başladım.
15 yaş şarkı söylemeye başlamak için biraz geç değil mi?
- Benim de üç yaşındayken, elimde mikrofonla ayna karşısında, Ajda’dan “Aman Petrol”ü söylerken çekilmiş fotoğraflarım var. Fakat profesyonel olarak müziğe atılmam Suat Suna’nın birinci olduğu Pop Show ‘93 yarışması ile oldu. O zaman 15 yaşındaydım. Sonra eğitimim devam etti. Üniversite dönemi geldiğinde ise babam “Kızım müzik istiyorsan oku” dedi. Fakat o yıllarda şimdiki gibi seçenekler yoktu. Ya şan bölümüne ya da Türk sanat müziği bölümüne girebiliyordunuz. Ben de o bölümleri istemiyordum. Kolumda bir altın bileziğim olsun diye iktisat okudum. Bir yandan da şarkı söylemeye devam ettim. Dokuz sene boyunca bir orkestra ile çalıştım. Albüm çalışmaları olunca bıraktım.
KARDEŞİM BANA ‘CİYU’ DİYOR
Albüm kartonetinde Dalem’e teşekkür etmişsiniz. Dalem kim?
- Kız kardeşim Gaye Biçer. Ben ona Dalem diyorum, o da bana Ciyu diyor. Albümde “Dale Tango” diye bir şarkısı da var. Ona teşekkür ederken böyle yazmak istedim.
Tarzınızı Nil Karaibrahimgil’e benzetiyorlar. Ne diyorsunuz bu duruma?
- Nil, çok başarılı işler yapan bir isim. Ona benzetiliyorsam, bu benim doğru yolda olduğumu gösterir.
Albüm tarzınızı ne olarak yorumluyorsunuz?
- Pop müzik yapıyorum.
EUROVISION TECRÜBEM VAR
Müziğe girişiniz nasıl oldu?
- Annem ve babam bankacı olduğu için yuvada büyüdüm. Üç yaşındayken yuva öğretmenim annemlere “Bu çocuğun müziğe yeteneği var, değerlendirin” demiş. Ortaokula kadar hep elimde saç fırçasıyla şarkı söylerdim. Pop Show ‘93’ten sonra, bir de Milliyet’in düzenlediği yarışmaya katıldım ve birinci oldum. Sonra babamın tayini çıkınca ızmir’e taşındık. Üniversite okumak için tekrar İstanbul’a geldim. Barlarda program yaptım. Altı ay kadar Andon’da çalıştım. 2001’de Eurovision tecrübem de oldu benim. Balat bir şarkı söylemiştim. Jüri sistemi vardı ve ikinci olmuştum. Sedat Yüce birinci olmuştu o yıl. Işın Karaca’ya vokalistlik yaptım ve ondan çok şey öğrendim.
İSMİMİN ANLAMINI BİR TÜRLÜ BULAMADIM
Adınızı ilk duyduğumda baba ile annenin isminin karışımı mı diye merak ettim. Öyle mi?
- Öyle yaklaşmışlar olaya ama aynı zamanda Ceynur diye bir tanıdıkları da varmış. Onun ismini vermişler. Yoksa anne ve babamın adının birleşimi “Cennur” oluyor. şimdiye kadar çok araştırdım, ismimin ne anlama geldiğini bir türlü bulamadım. Buna rağmen çok fazla Ceynur ismi var. Zor da bir isim. Hep yanlış söylerler. Ceyhun, Ceylan bile oluyor. Ben yine de seviyorum.