Güncelleme Tarihi:
Pınar Altuğ fotoğrafları için tıklayın
Pınar Altuğ-Yağmur Atacan fotoğrafları için tıklayın
GeçtiÄŸimiz aylarda kendinden dokuz yaÅŸ büyük olan Pınar AltuÄŸ ile niÅŸanlanan YaÄŸmur Atacan, yaÅŸadığı iliÅŸkiye ve hayatına dair en özel açıklamaları Kelebek’e yaptı. Pınar AltuÄŸ ile evlenmek ve bir an önce baba olmak istediÄŸini belirten Atacan, dedikodulara kulaklarını tıkamış durumda: "Arabanızı seviyorsanız, son model araba çıksa da bakmazsınız. Ben Pınar’la mutluyum, onu seviyorum. Gözüm kimseyi görmüyor."   Â
n Biraz yakından tanıyalım sizi...
- 1983 doğumluyum. Yugoslav göçmeni bir ailenin çocuğuyum. Babam emekli asker... Tayinler nedeniyle Gaziantep’te dünyaya gelmişim. Annem diş doktoru ve hálá mesleğini yapıyor. Babam, asker olduğu için çok disiplinliydi. Beni hiç dövmedi ama bağırması yeterdi. Bağıra bağıra korkudan işetirdi. 15 yaşında bir kız kardeşim var. Bense şu an İstanbul Üniversitesi Edebiyat Fakültesi Felsefe Bölümü’nde okuyorum.
n "Sınav" ve "Çılgın Dersane" filmlerinde de rol aldınız. "Çılgın Dersane"deki performansınız çok beğenilmişti. Ama filmin ikincisinde oynamadınız, neden?
- Benim bir sette bulunmam için bütün şartlarımın yerine getirilmesi gerekiyor. Mutlu olduğumu hissetmem gerek, mutlu olmadığım yerde çalışmam. Ben o sette mutlu olmadım ve ikinci versiyonunda yer almak istemedim. Küfürlü ortamda çalışmak beni rahatsız ediyor. Şimdi ukala diyenler çıkabilir, çıksın! Ben buyum... İşine gelirse çalışırım. Bu kadar rahatım, çünkü benim çok parayla yürüteceğim bir hayatım yok. Para çok önemli değil yani. Bugün oyunculuktan para kazanamazsam başka bir iş yaparım. Para kazanmak için bu işi yapanlar, çabuk gidiyorlar. Ben çabuk gitmek istemiyorum.
n Peki, gelelim Pınar Altuğ ile ilişkinize...
Tamamen aynı dertlerden mustarip olmamız nedeniyle bir araya geldik. İkimizin de hayatlarında uzun ilişkiler devam ediyordu, sorunlarımız vardı. Dizi setinde bunları birbirimizle paylaşmaya başladık. Belki biraz dalgasını geçerek devam etti bu konuşmalarımız. Sonrasında ne kadar birbirimize uygun olduğumuzu, ne kadar çok ortak yanımızın olduğunu görerek birlikte olmaya başladık. Her şey bir anda oldu aslında. Biraz da şanssızlık yaşadık.
n Nasıl bir şansızlık?
"- Tamam, artık beraber miyiz" dediğimiz ilk dakikalarda kameralar bizi yakaladı ve "Siz birliktesiniz" dediler. Daha biz birbirimize "birlikteyiz" diyemeden, kameralar o kadar çok söylediler ki, olabileceğine biz de inandık. Kimse o heyecanla bir teklif ya da birbirine güzel bir konuşma yapamadı.
ADAM GÄ°BÄ° ADAMIM
n O dönem Pınar Hanım’ın Tony’yi sizinle aldattığı gündeme geldi. Var mı böyle bir şey?
- Böyle bir şey olmadı. Bizim ilişkimiz başladığında Pınar zaten Tony’den ayrılmıştı ve üzerinden de bir süre geçmişti. Güzel giden bir ilişkileri varken birden ayrılmadılar. Onların birbirine uzun zamandır bir kırıklıkları varmış. Eski kız arkadaşımla benim de aramda sorunlar vardı, biz de ayrılma aşamasındaydık. İkimiz aynı konuları konuşurken, duygusal bir şeyler yaşamaya başladık. Benim hayatımda biri olsa, asla Pınar giremezdi ya da Pınar’ın hayatında biri olsa asla beni hayatına almazdı. İkimizden biri ilişkisinde çok mutlu olsaydı, belki o zaman diğerine "O küçük" ya da "Büyük" diye bakardı.
 n Ama Tony Bey o dönem "Ne yazık ki aldatıldım, bunun kanıtları var" diye bir açıklamada bulundu...
- Ben beraber olduğum kadın hakkında, ilişki bittikten sonra asla bir şey söylemem. Ben daha kuvvetli bir adamım ve benim kişiliğim daha oturmuş durumda. Bunu çok net söyleyebilirim. O yüzden ayağım yere basıyor. Uzun zamandan beri kendi paramı kendim kazanıyorum, kendi yaşam şeklim var. Beni etkileyecek bir şey değildi olanlar ama Pınar’ı çok etkiledi.
İLK GÖRÜŞTE AŞK YOK
n Siz bu zor günlerinde onun yanında oldunuz ve böylece ilişkiniz de başlamış oldu.
- Yanında olmam gereken bir dönemdi ve hep yanında oldum, evet. Bu durum bizi birbirimize yakınlaştırdı tabii.
n O zaman sizinki ilk görüşte aşk değil...
- Evet, ilk görüşte aşk falan yok. İlk görüşte tanışma bile yok. Onun kim olduğunu bilmiyordum ki. Pınar hayatıma girdikten sonra kendisiyle ilgilenmeye başladım.
n Nasıl kim olduğunu bilmiyordunuz, anlamadım.
- Şöyle ki, ben Pınar’ın meÅŸhur olduÄŸu dönemler barlarda çalıyordum. O yüzden onun TV’de oynadığı hiçbir diziye denk gelmedim. "Çocuklar Duymasın"da sarışın bir kadının oynadığını, Pınar Altuğ’un da esmer bir manken olduÄŸunu biliyordum. Ä°ÅŸte o iki kadının aynı kiÅŸi olduÄŸunu "Ä°lk AÅŸk" dizisinin setinde öğrendim.Â
n Pınar Hanım ile aranızda dokuz yaş fark var. Bunun sürekli hatırlatılması, gündeme gelmesi sizi rahatsız etmeyecek mi?
- Aradaki yaş farkı benim için bir şey ifade etmiyor. Pınar genç düşünen, genç hareket eden biri. Ben de yaşımın hallerinde ve hayallerinde olan biri değildim. Küçükken de hiçbir zaman yaşım gibi davranan biri olmadım. O yüzden Pınar’la çok iyi anlaşıyoruz. Benim yaşımda ya da benden küçük bir adamın ilk hayali iyi bir arabaya binmektir. Benim hayalim başka... Dolayısıyla durum değişiyor.
GÖZÜM KİMSEYİ GÖRMÜYOR
n Nedir sizi yaşıtlarınızdan farklı kılan hayalleriniz?
- Çocukken de farklıydım, olgundum. Dışarı çıkmaktan zevk almıyorum. Kitap okumayı, bir konu hakkında araÅŸtırma yapmayı seviyorum. BaÅŸka dertlerim var benim. Anneme ev almak istiyorum, anneannemi mutlu etmek istiyorum, arkadaÅŸlarımla mangal yapmak istiyorum.Â
n Sevgilileriniz hep sizden büyük müydü?
- Çok kadın girmedi hayatıma. Pınar, hayatıma ciddi anlamda giren ikinci kadın. Ondan önceki ilişkim de beş sene sürdü. Çok ilişki yaşayan biri değilim. Eski kız arkadaşım benden iki yaş küçüktü ama herkes benden üç yaş büyük zannediyordu.
n Daha çok gençsiniz. Zaman içinde beğenileriniz, zevkleriniz, fikriniz, kişiliğiniz değişebilir. Bunu biliyorsunuz değil mi?
- Olabilir tabii ki... Zamanla insanların fikirleri değişebilir. Ama benim birisinden etkilenmem için Pınar’la mutsuz olmam lazım. Mutsuz olacağım ki gözüm açılsın. İnsanın doğasında bu vardır zaten. Siz arabanızı beğenmiyorsanız, gider araba bakarsınız. Eğer arabanızı seviyorsanız, son model araba çıksa da bakmazsınız. Ben Pınar’la mutluyum, onu seviyorum. Gözüm kimseyi görmüyor.
n Geçtiğimiz günlerde nişanlandınız, ne zaman evlenmeyi düşünüyorsunuz?
- Bu yaz evlenmek istiyoruz... "Ben 30 yaşına kadar bekleyeyim. O zaman da aynı kafadaysam evlenirim" diye bir şey yok ki. İçimden geldiği gibi davranıyorum. Eğer yanlış yapmışsam, geri döner "Yanlış yapmışım" derim. İnsanların tecrübeleri arttıkça, hayat görüşü ve fikirleri de değişiyor. Şu ilişkide güvendiğimiz şey, aynı kafa yapısında olmamız. O yüzden aynı yoldan gittiğimiz sürece sıkıntı yaşamayız. Evleneceğiz ama bunun için acele de etmiyoruz. Bütün süreçleri keyifle yaşamak ve çocuk sahibi olmak istiyoruz.
n Baba olmaya hazırsınız... Evet, hazırım. Ama her şeyi yapmak istediğimiz zaman yapıyoruz.
n Biraz önce "Yanlış yapmışsam, geri döner ’yanlış yapmışım’ derim" dediniz. Bir yuva kurmak, o yuvayı yıkmak bu kadar kolay bir şey mi sizin için?
- Kimseye acı çektirmenin bir manası yok. Ne kendime ne de başkasına...
Minibüsü Pınar
hediye etmedi
n İkili röportajlarınızda sürekli Pınar Hanım konuşuyor, siz susuyorsunuz. Sevgiliniz yanınızdayken neden konuşmuyorsunuz, istemiyor mu konuşmanızı?
- Pınar magazin mikrofonlarına onların kesip biçemeyeceği şekilde konuşmayı çok iyi beceriyor. Ben beceremiyorum.
n "Pınar Altuğ sayesinde şöhreti arttı, dizilerde, filmlerde oynamaya başladı" demelerine üzülüyor musunuz?
- Pınar’ın tabii ki katkısı olmuştur. Şimdi "Acaba bu adam ne yapıyor" deyip izleyenler vardır. Bu arada belki benim genç kız hayranlarım da azalmıştır.
n Minibüsünüzü Pınar Altuğ mu aldı?
- Hayır! Kazandım, kendim aldım. Bu benim keyfim. Kimseye hesap vermek zorunda değilim. Yarın öbür gün canım isterse bir tane daha alırım. Kimseyi ilgilendirmez.
Lale Devri yaşamıyor bazen kavga ediyoruz
Çok kavga eder misiniz?-Ara ara birbirimize kızıyoruz, bir süre konuşmuyoruz. Sonra barışıyoruz. Yani öyle Lale Devri de yaşamıyoruz. İlişkimizde her şeyi yapma çabamız var, yapıyoruz ve çabalıyoruz. İkimizin de özverileri oluyor. Onunla birlikte yaşamımı güzelleştirdiğime inanıyorum.
n Ä°lk baÅŸlarda ailenizin bu iliÅŸkiye tepkisi oldu mu?
- Seviyorlar Pınar’ı. Kimse olumsuz bakmıyor. "Oğlum bu gelip geçicidir" cümlesini kurmadılar. Anneme de babama da normal geldi. Çünkü beni biliyorlar.