Demet CENGİZ BİLGİN
Oluşturulma Tarihi: Kasım 17, 2007 00:00
TGSD’nin düzenlediği sektör ile dış alım gruplarının bir araya geldiği toplantı tartışmalara sahne oldu.
Dünyanın önde gelen marka ve satın alma grupları, Türk üreticilere "Türkiye’siz olmaz" mesajı verirken, üreticiler fiyat baskısı ile dış alım ofislerinin komisyon ve kaprislerinden yakındı.
TÜRKİYE Giyim Sanayicileri Derneği’nin (TGSD) düzenlediği "Türkiye ile devam ama nasıl" konulu toplantıda aralarında Marks&Spencer, Li&Fung, Tesco’nun bulunduğu dünyanın önemli marka ve satın alma gruplarıyla, Türkiye’deki üreticiler bir araya geldi. Toplantıda sektör ile dış alım grupları arasında tartışmalar da yaşandı. Dış alım grupları "Türkiye’siz olmaz" mesajı verirken, hızlı modaya odaklanan Türkiye’nin tam olarak bunu yapamadığından ve yüksek fiyatlardan yakındı. Toplantıya katılan 350 kadar üretici ise fiyat baskısından, dış alım ofislerinin kaprislerinden ve Uzakdoğululara gösterilen esnekliğin Türk üreticilere gösterilmediğinden şikáyet etti.
NASIL REKABET EDECEĞİZ: Varner’den Cenk Yerlikaya "Fiyatları yüzde 50 düşürürseniz var olan bazı problemleri görmeyiz" derken, Mimtay Tekstil’in sahibi Ahmet Tayan, Türkiye pahalı iddialarını şöyle yanıtladı: "Bize pahalı diyorsunuz neye göre pahalıyız? Bir işçinin maliyeti Türkiye’de belli, Çin’de belli. Nasıl rekabet edeceğiz. Mümessil firmaların komisyonları çok yüksek."
TÜRKİYE’NİN ’GÜL’Ü: TGSD Başkanı Ahmet Nakkaş, İş Bankası’nın çok beğenilen
Atatürk’lü reklamına atıfta bulunarak, sektörü ’gül’e benzetti. Nakkaş "Bu ülkenin menfaatleri gereği bu sektör yaşamalı. Biz bu misyonun peşindeyiz. Bu sektör Türkiye’nin gülüdür. Daha nice gül bahçesi yapacak gücümüz de var" dedi
KUR İÇİN AĞLAMAYALIM: Ultimo’dan Ayşe Yarsuvat, Türk üreticisinin her konuda eksikliğini zamanında gördüğünü ve tamamladığını söyledi. Önlerindeki ciddi sorunun fiyat faktörü olduğunu, bunun da sadece kurlara bağlanamayacağını anlatan Yarsuvat, şöyle konuştu: "Verimliliğimizi artırma konusunda hálá çok şey yapabiliriz. Üretimde boş zaman var. Bu hesap edilebilir. Fireler ortadan kaldırılabilir. Bunlarla fiyat yakalamanın, kur için ağlayarak fiyat yakalamaktan daha realist olduğuna inanıyorum. ’Ucuz müşteri bize gelmesin’ söylemi yanlış ve ekonomiye zarar verebilir. Modanın ön plana çıkmasının yanında temel ürün satışı da ekonomiye katkı sağlar."
ALIMLAR DURMAYACAK: Marks & Spencer’ın Türkiye ofisi Satınalma Sorumlusu Ayşe Aksoğan Yalnız ise, tekstilde hálá çok ciddi potansiyel bulunduğunu söyledi. Her sezon artış yaşadıklarını, Türkiye ve bölgeden yaptıkları alımın 100 milyon sterline (200 milyon dolar) çıktığını söyleyen Yalnız, şunları söyledi: "Marks & Spencer’dan her hafta 5-6 kişi satın almak için ofisimize geliyor. Bu sayı bazen 40’a bile çıkıyor. Türkiye’deki servis hızını başka bir yerde almaları mümkün değil. Hız, esneklik ve modayı böyle büyük bir servisle bulabilecekleri başka yer yok. Dolayısıyla bu alımlar hiçbir zaman durmayacak. Mısır’a gitmek konuşuluyor. Önce Anadolu’ya gitmek gerek."
Başbakan, ’Sıkıntın olursa bana gel bacım’ dedi
UZUN yıllar Amerikalı hazır giyim devi GAP’ın Türkiye satınalma ofisinin başında bulunan ve sonra kendi şirketi Günsan Consultancy’yi kuran Günsan Çetin "Sıkıntıları her platformda anlatıyorum. Bunu anlattığımda Başbakan ’Bir sıkıntın olursa bana gel bacım’ dedi" diye konuştu. Sözleri salonda kahkahalara neden olan Çetin, sektöre ’hasta’ gözüyle bakılmasından rahatsız olduğunu belirtti. Çetin "Sektörümüzü hurda gibi görme yaklaşımı değişmeli. Çünkü bu düşüncenin Türkiye’ye bedeli çok ağır olur. Türkiye’nin üreten bir ülke olması için herkes elinden geleni yapmalı. Türkiye üreten ülke olmaktan çıkıyor; tüketen ülkeye dönüşüyor. Yabancı markaların ilgisi de bu yüzden" dedi.
Hükümet hazır giyimi saf dışı ettiCHEERYFIELD Sesby’den Pınar Bakır, hükümetin hazır giyimi safdışı ettiğini, bunun sektörü öncelikli sektörler arasına almayan Devlet Planlama Teşkilatı’nın (DPT) bir raporuyla ortaya çıktığını söyledi. Bakır "Kur ve hükümet politikası bu şekilde devam ederse ’bu işi nasıl götürürüz’ diye merak ediyorum" dedi.
Pek çoğundan iyisiniz, kendinizle gurur duyunYILDA 2 milyar parca taşıyan lojistik firması Birkart Globistics Genel Müdürü Friedhelm Schmitter ise şöyle konuştu: "Siz Türklere inanamıyorum. Tekstilde inanılmaz bir durumdasınız. Moda, tasarım, hız, kalite her şeye sahipsiniz. Tek eksiğiniz özgüven. Kendinizle gurur duymalısınız. Romanya ve diğer Doğu Avrupa ülkelerini gezdim. Orada insanlar savaştan çıkmış gibi. Suratları yerde geziyor. Ruhsuzlar. Türkiye’de ise müthiş bir dinamizm, harika bir ruh var. Elinizdeki potansiyeli iyi değerlendirin. Umutsuzluğa kapılmayın. Üretimde Avrupa asla sizden vazgeçemez. Atatürk size hep Batı’yı gösterdi. Bu doğru bir karardı. Neden? Çünkü yanı başınızdayız. Türkiye’nin önemi giderek artıyor. Küresel ısınmanın yarattığı mevsim dengesizlikleri size yarayacak. Yeter ki kendinizi buna göre konumlandırın."
Biz Çinli şirketiz Türkiye’ye inanıyoruzDEV satın alma gruplarından Hong Kong merkezli Li&Fung’un Türkiye ofisinden Bülent Alkanlı, Çinli bir şirket olarak, Türkiye’ye inandıklarını belirtti. Li&Fung’un Türkiye ofisinde 498 kişi çalışıyor ve Türkiye’nin konfeksiyon ihracatının yüzde 3.7’sini temsil ediyor. Türkiye’ye pozitif baktıklarını anlatan Alkanlı " 3 yıllık planlar dahilinde Türkiye’nin merkez olduğu Avrupa’ya yakın hattan 2.5 milyar dolarlık alım yapacağız. Bu pastanın büyük kısmını Türkiye’deki girişimciler alacaktır" dedi.