Ya depresif olacağız ya Marakeş yolcusu

Güncelleme Tarihi:

Ya depresif olacağız ya Marakeş yolcusu
Oluşturulma Tarihi: Mart 21, 2009 00:00

Yağmurlar ve soğuklar henüz bizi terk etmedi ama hazır giyim markaları indirimlerini tamamladı ve yeni sezonu açtı. 2009 ilkbahar-yaz trendlerinden bahsetmenin zamanı çoktan geldi. Bu sezonda üzerinde durulması gereken iki önemli trend var. Birincisi "Depresif şık", ikincisi "Marakeş Ekspresi". Depresif şık, tamamen içinde bulunduğumuz ekonomik krizle alakalı.

Bir tarafımızla kendimizi salaşlık rüzgarına bırakıp, Bezgin Bekir gibi dolaşıyoruz. Diğer tarafımızla yıkılmadım ayaktayım dercesine parlak ve ışıltılı kıyafetlere yöneliyoruz. Yani iki arada bir deredeyiz. Hem depresyondayız hem kokoşuz! Marakeş Ekspresi trendinde ise sanki her an Fas’a gidecek, Binbirgece Masalları’nda başrol oynayacak gibi giyiniyoruz. Tulum, pantolon, şalvarın her türlüsü, farklı bağlama çeşitleriyle türban ve seksi ipek elbiseler bu trendin öne çıkan parçaları... Karar verdiniz mi? Hangi tarafa daha yakınsınız?

EKONOMİK KRİZ TRENDİ

1929 ekonomik krizinden sonra da aynı şey olmuştu: Tasarımcılar içgörülerini kullanarak madalyonun iki yüzü için de tasarımlar yapmıştı. 2009 yazında aynı durum geçerli. Almerikalılar şu günlerde 80 yıl önce yaşadıkları Büyük Depresyon’u sık sık anıyor. Modacılar da o yılları düşünerek üretiyor: Bir yandan 1920’lere has püsküllü, saçaklı, parlak, çarliston elbiseler, diğer taraftan işsiz ve evsizleri hatırlatan düşmüş çoraplar, iki beden büyük gibi duran ceketler, rengi solmuş torba elbiseler...
/images/100/0x0/55eb230af018fbb8f8ad9d40

Burberry’den başlayalım. Düşmüş çoraplar bu markaya ait. Markanın baş tasarımcısı Christopher Bailey, 2009 ilkbahar-yaz defilesinde mankenleri büyük bir bezginlik içinde podyuma çıkardı. Yazlık ayakkabıların içine gri renk, bileğin biraz üstünde biten, daha çok erkek çorabına benzeyen çoraplar giydirdi. En parlak, en şık elbiseyi salaş bir hırka ile kombinledi. Bütün bunlarla depresyon görüntüsünü çok iyi verdi. Şık trençkotları yıpranmış gibi duran, sağından solundan iplikleri çıkan, çoğu zaman mankenlerin gözlerini bile kapatan şapkalarla tamamladı.

1920 ve 30’lardan ilham alarak fırfırlı, saçaklı, püsküllü kıyafetler tasarlayan bir başka marka da Alberta Ferretti. Onu Louis Vuitton’da Marc Jacobs takip ediyor. Bu yaz Jil Sander’in tasarımcısı Raf Simon’un takım elbiseleri bile saçaklı yaptığını hatırlatalım. Bu üç markanın koleksiyonlarında, 1920’lerin aşırı şıklığı dikkat çekiyor. Depresif haller, salkım saçak görüntülerle bize sadece aradan göz kırpıyor.

Maxmara’ya gelince, o da bu yaz parlak kumaşlar kullanarak gömlek ve ceket elbiseler tasarlamış. Vücuda oturmayan bu elbiseler otomatikman salaş bir görüntü veriyor. Ama kumaşlar pullu payetli olduğu için, yüz metre öteden bile şık duruyor ve Büyük Depresyon öncesini hatırlatıyor. BCBG Max Azria’nın elbiselerinde ise bir asimetri var: Kiminin yakası kiminin eteği kayıyor. Amaç yine aynı!

FAS YOLCUSU KALMASIN

Mistik, egzotik, sıcak ve renkli ülkelere ilginin tavan yaptığı bir mevsim bizi bekliyor. Bu ülkelerin başında da, Kuzey Afrika’nın parlak renkleriyle göz kamaştıran ülkesi Fas geliyor. Faslı kadınların kıyafetleri renklerinin canlılığıyla dikkat çekiyor. Fas Kralı V. Muhammed’in karısı Lalla Salma’nın giydiği geleneksel kıyafetler, bu yerel giysilerin ne kadar görkemli olabileceğini gösteriyor. Gucci, Philip Lim, Emanuel Ungaro gibi markalar Fas’ın rengini, 2009 yaz koleksiyonlarına birebir yansıtmışlar. Bazı kıyafetler Fas Kraliçesi Lalla Salma’nın giydiği geleneksel elbiselere benziyor.

Şalvar, bu trendin baş kahramanı. Tulum şalvardan kapri şalvara, ipek şalvardan payetli şalvara kadar her türlüsü var. Sezonun en göze batanı hiç şüphesiz Ralph Lauren’in tamamen dore payetten oluşan şalvarı. Işıl ışıl parlıyor, spor bir gömlekle de safari bir ceketle de çok iyi kombinleniyor. Ralph Lauren’in bu yaz tasarladığı pantolonların hepsi şalvar gibi ağı düşük olmasa da çoğunun üstü bol, bilekleri dar. En çok kullanılan kumaş saten ve ipek. Toprak tonları baskın. Gömleklerle, ceketlerle, fötr şapkalarla ve görkemli bir şekilde bağlanan türbanlarla tamamlanıyor.

Bileği dar, yukarısı bol, tek parça tulum yapan diğer iki marka Lacoste ve Maxmara. Lacoste’unki beyaz ve incecik. Maxmara’nın tulumu ise parlak bir mor. BCBG Max Azria’da uzun tulumlar da, tulum şortlar da bulunuyor. İngiliz ve aristokrat bir marka olmasına rağmen, Marakeş trendini takip eden Paul Smith bu sezon herkesi şaşırtıyor. Tasarımcı yaz defilesinde mankenlerin kafasına türban taktı, yetmedi, peştamallarla sarıp sarmaladı.

BU YAZ BAŞKA NELER VAR?

á Geometrik formlar, heykelsi tasarımlar.

á Puantiyenin her rengi.

á Metal, ışıltı, zımba, demir, deri, zincir ve püsküllerle birlikte gelen rock’ın roll modası.

á Afrika yerlileri trendi. Depresif şık trendinde gördüğümüz püsküller biraz da bu trendin içine giriyor.

á Fosforlu pembe, fosforlu turuncu, fosforlu yeşil, fosforlu sarı, fosforlu mavi ve bunların ikili üçlü kombinleri.

á Tüm zamanların en değişmez ikilisi: Siyah ve beyaz.

á Asker ve polis şapkaları.

á Victorian tarzı, beyaz heykelli broşlar. Bazılarında yalnızca suratlar var, bazılarında tüm vücut.

Haberle ilgili daha fazlası:

BAKMADAN GEÇME!